Papa Francis’in Yeni ÇAğdaki Rolü Ne?

“Tevazu, ruhsal farkındalık ve tefekkür yoluyla bazı dogmaları anlama konusunda ilerleme kaydettik. Kilise artık insanların acılar çektiği bir cehennem kavramına inanmıyor. Bu doktrin Tanrı’nın sonsuz sevgisiyle hiç bağdaşmıyor. Tanrı bizi yargılayan bir hakim değil, bir arkadaş ve insanlığın aşığıdır. O  bizi kınamak yerine sadece  kucaklıyor. Aynı Adem ve Havva kıssasında olduğu gibi cehennem sadece  yalnızlaşmış bütün ruhların enin sonunda Tanrı sevgisinde bir olacağı bir metafordur.”

                                                                                                                                                             PAPA I. FRANCİSCUS

17 Aralık 1936 21:00

Buenos Aires, Arjantin

 

                13 Mart 2013’te Papa olarak seçilen  Jorge Mario Bergoglio  taşıdığı papa ünvanıyla dünya çapında 1,2 milyar üyesi bulunan Katolik Kilisesi’nin en büyük ruhani lideridir. Papa olarak seçildiği gün, Sistine Şapeli’nin bacasından yükselen beyaz dumanla dünyaya duyurulmuştur. O gün aynı zamanda dünyanın değişiminin, yeni bir çağa girileceğinin de muştusu verilmiştir adeta. Her ne kadar Katolik Kilisesi’nin böyle bir amacı olmasa da seçtikleri yeni papa yani Papa I. Franciscus görevine başladığı günden itibaren gelmiş geçmiş bütün papalardan farklı olduğunu gerek verdiği demeçlerde gerekse davranışlarıyla ortaya koymuştur. 2013 yılında Time dergisi tarafından da yılın kişisi ünvanını alan Papa hakkında “Bin 200 yıldır seçilen ilk Avrupalı olmayan Papa, değişimleri yüzyıllarla ölçen bir kurumda devrim yapıyor” denilmiştir.

                Papa I. Franciscus’un diğerlerinden farkı ise Katalolik Kilisesindeki şeffaf olmayan durumları değiştirmeye yönelik girişimleri dışında verdiği toplumsal mesajlardır. Bu mesajlar arasında en önemlileri eşcinsellerle ilgili fikri sorulduğunda verdiği  “Ben kimim ki onları yargılayayım.” cevabı olmuştur.

                Yukarıda alıntıladığım son demecinde ise cehennem kavramına dair söylediği sözlerle büyük yankı uyandıran Papa Francis yüzyıllardan beri insanların gözünü cehennem ve günah kavramlarıyla korkutan kilisenin de dünyadaki değişim döngüsüne uyum sağlayacağının işareti gibi. Bu sebeple oldukça dikkatimi çeken Papa Francis’in haritasındaki göstergelere bakarak değişim / dönüşüm sürecine giren dünyamızdaki yerini ve misyonunu anlamaya çalışacağım.

                Bu amaç doğrultusunda arap noktalarından Pars Spiritus’u (Ruh Noktası) kendime pusula olarak baz aldım.   Pars Spiritus harita sahibinin ruhunun karakteristik özelliklerini, hissiyatını ve amaçlarını öğrenmemizi sağlar. Abraham ibn Ezra’ya göre de ruhu, Tanrı’ya inancı, gizlide olanı ve yüce olanı gösterir. Kısacası dünyanın en güçlü ruhani lideri konumunda olan Papa’nın haritasında bu noktaya bakarak onun ilahi varlık hakkındaki düşüncelerini, neye inandığını ve bu durumun hayatının hangi alanlarında baskın olduğunu görmeyi deneyeceğim.

                Hava elementinin  ve öncü niteliğin yoğun olduğu haritada Pars Spiritus 26 der. 36 dak. Aslan burcundadır. Bu derece haritanın 2. Evine denk geliyor.  Pars Spiritus haritada bir ateş elementine denk gelirse bu kişide hareket özgürlüğü ve bunu kullanma gücü olduğunu gösterir. Kişi liderlik özelliklerine sahip, cömert, hayırsever ve yaratıcıdır. Papa’nın bugüne kadar yaptıklarına baktığımızda bu özelliklere sahip olduğunu görebiliriz. Papalık kurumunun başına geçer geçmez hareket özgürlüğünü kullanarak sistem değişikliklerine gitmiş  ve bu süreç içerisinde kurum içerisindeki gelenekçi yetkililerin yerine ılımlıları seçmeyi tercih etmiştir. Yakın bir zamanda St.Peters Meydanı'ndaki haftalık konuşması sırasında başında ve gövdesinde sürekli yaralar çıkan  "Recklingausen hastalığı"na yakalanan bir kişiyi sevgiyle kucaklayıp öpmesi de hrıstiyan basınında oldukça yankı uyandırmıştı. Aslan burcunun sahnelerde olmayı seven ve dikkat çeken tarafıyla bu durum oldukça uyuşmaktadır. Kişi mesajını dikkatleri üzerine çekerek vermeye çalışır.

                Noktanın 2. evde olması harita sahibinin bu özellikleri vasıtasıyla maddi anlamda kazanç sağladığını gösteriyor. Noktanın düştüğü burcun yönetici gezegeni olan Güneş ise haritada hizmet ve yardım etmeyi anlatan 6. Evde konumlanmış. Dolayısıyla ruh bu liderlik vasıflarını, yaratıcılığını ve cömertliğini insanların hizmetine sunmak için gelmiştir. Bu misyonunu yerine getirirken de nokta yöneticisinin Yay burcunda olması sebebiyle özgürlükçü tarafı dikkat çeker. Nitekim Papa Francis görev başına geldiği günden beri kurum içinde yer etmiş birtakım dogmaları yıkmaya yönelik girişimlerde bulunmuştur. Özellikle yazının başında alıntıladığım sözleri onun dini konulara yaklaşımındaki özgürlükçü tarafı gözler önüne seriyor.  

                Asıl dikkat çekici durum ise yaydaki Güneş’in Oğlak’taki Jüpiter ile yaklaşan bir kavuşum açısı yapmasıdır. Sekiz derecelik açı toleransıyla gerçekleşen bu kavuşum bize ruhun dinsel alandaki misyonunun büyüklüğünü gösterir. Jüpiterle olan tek taraflı bu ağırlama kişinin hizmet ederek yerine getirmek istediği amaçlarını daha da ruhsallaştırıyor ve kişinin ilahi olanla bağının güçlü olduğunu anlıyoruz. Yayın ateşli ve özgürlükçü doğası ile oğlak burcunun somutlaştıran ve sabırlı doğası birleşiyor. Bu durumda misyonunu insanlara hizmet ederek gerçekleştiren ruh bunu dinsel, ruhsal temalara özgür bir bakış açısı getirip bunları kalıcılaştırarak yapmaya çalışıyor.

                10. evdeki Uranüs’ün bu kavuşumla olan üçgen açısı da kişinin radikal tarafını gözler önüne seriyor. New York Times’da Papa Francis hakkında çıkan yazıda bir papanın  Vatikan bürokrasisi (10. Ev) ile mücadelesinin pek aşina olunan bir şey olmadığı vurgulanıyor. Ezberleri bozan (Uranüs) yeni papa Vatikan divanındaki köklü nüfuzlara sahip İtalyan gruplarını dağıtarak kemikleşmiş sistemi değiştiriyor.  Papa Francis’in twitter hesabının olması da Uranüs’ün yeni teknolojileri sembolize eden tarafına güzel bir örnek. 

                Güneşin yay burcundaki KAD ile kavuşumuyla kişinin gitmesi gereken yol (kad) ile arzu ve isteklerinin (güneş) arasında bir uyum söz konusu. Bu kavuşumla yay burcunun özellikleri birkez daha vurgulanıyor; ruhun bu hayatındaki misyonu kendi sezgilerini dinleyerek yüksek bilincine yönelmek, etik ve ahlaki değerler üretmek ve ilişkilerinde dürüst bir iletişim sağlamak. Papa Francis, Roma’da papazlarla olan bir sohbeti sırasında günahkar olduğunu dile getirerek  herkesin içinde bir kötülük olduğunu ve bunu inançla yok etmenin mümkün olduğunu söylemesini ilişkilerinde dürüst olmaya çalıştığının bir göstergesi olarak alabiliriz. Anlaşılan o ki ilahi ve yüce bilgilere ( YAY KAD) yönelerek insanlara hizmet etme (6. EV) yolunu seçen Papa Françis ruhunun geliş sebebinin bir hayli farkında.

                Pars Spritus’un Güneş, Uranüs ve MC ile olan üçgen açıları da kişinin ruhsal kalitesini, ilahi olan ile ilişkisini ve herşeyden üstün tuttuğu değerlerini anlamamızda önemli bir anahtar. Öncelikle noktanın, yöneticisi Güneş ile olan uyumlu açısı kişinin ruhsal farkındalığının yüksek olduğunu gösterir. Ben /ego değerlerinin farkında ve amaçları ile ruhunun istekleri arasında bir gerilim yok.  Ateş elementinde olan bu açı kişinin en çok liderlik özelliklerini vurguluyor. Dikkat çekici bir lider ve amaçlarını yerine getirmek konusunda ateşli bir yapısı var. Uranüs ruhun dinsel / spritüel alanda yapacaklarının niteliğini gösteriyor; yukarıda da bahsettiğim gibi yeni gelişmelere, teknolojilere açık ve var olan kalıpları kırmaya yönelik bir enerji açığa çıkıyor. Bu anlamda 1,5 milyon tirajlı ünlü bir rock müzik dergisi olan Rolling Stone’nun kapağında yer alan ilk Papa olması Uranüs’ün Pars Spritus ile olan uyumlu açısının güzel bir örneği.  Alışılmışın dışında ve şok etkisi yaratan bu haber Papa Francis’in her kesimden insana ilgi çekici geldiğini gösteriyor.

                Noktanın MC ile açısı; kişinin ilahi olanla ilişkisi ve düşünceleriyle, herşeyden çok önem verdiği değerleriyle tanınacağı ve gitmesi gereken yönün de zaten tam bu olduğunu gösteriyor. Aradaki bu uyumlu üçgen açıdan da anladığımız gibi Papa Francis dünyanın en güçlü dinsel lideri olarak amacını yerine getirmekte zorlanmayacak. Bir papa olarak yarattığı değişimlerin kalıcılığına        ( Boğa MC ) önem verdiğini ve gözle görülür etkiler beklediğini söyleyebiliriz. Özellikle Pars Spiritus’un hiç olumsuz bir açısının olmaması ruhun misyonunu yerine getirirken, yani ilahi olan ilişki kurarak insanlara hizmet ederken yürüyeceği yolun akışta olduğunu gösteriyor.

                Dünyanın birçok kesiminin ilgisinin üzerinde olduğu ve ağzından çıkan her cümleyle hayranlık yaratan Papa Francis’in şok yaratan son konuşmasında kadınlar hakkında söyledikleri ise  Pars Spiritus’un bize anlatmak istediklerinin somutlaşmış hali gibi;

Yeni anlayışımız doğrultusunda kadınlar da kardinal, piskopos ve rahip olarak çalışabilir. Umarım gelecekte bir kadın papamız da olur. Erkeklere sonuna kadar açık olan kapıları kadınlara kapatmayalım.”

                Aslan burcundaki Pars Spirutus’un da gösterdiği gibi karizmatik bir ruhani lider olarak yenilikçi fikirler üretmeye ( Yay Güneş )  ve varolan tabuları ( Uranüs) yıkarak insanlara hizmet etmeye ( Güneş 6. Ev) gelmiş bir ruh ile karşı karşıyayız. Özellikle geleceğini umduğumuz dişil enerji çağının arifesinde ruhani bir liderin ağzından kadınlara yönelik bu umut verici sözleri duymak oldukça sevindirici.

 Yazıyı Rolling Stone dergisinin kapağında yer alan cümleyle bitirirsek eğer;

Pope Francis: The Times They Are A-Changin'

 

Eda Ocak

 

KAYNAKLAR :

Öner Döşer; Astrolojide Temel Kavramlar

Öner Döşer; Astrolojide Gösterge Tespiti

Öner Döşer; 2013 Astroloji Okulu Ders Notları

http://tr.wikipedia.org/wiki/I._Franciscus

http://www.nytimes.com/2014/01/14/world/europe/pope-with-the-humble-touch-is-firm-in-reshaping-the-vatican.html?_r=0

http://www.naijaurban.com/no-hell-fire-adam-eve-not-real-pope-francis-exposes/

http://www.rollingstone.com/culture/news/pope-francis-the-times-they-are-a-changin-20140128