8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne Özel Tarihin Akışını Değiştiren 8 Kadın Haritası

Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü, her yıl 8 Mart’ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür.

Tarihin akışını değiştiren 8 kadının doğum haritasını 8 Mart’a özel inceleyeceğiz. Haritaları incelerken tarihe bakacak, onların yaşamlarında yolculuğa çıkacağız.

Her biri yetenekli, her biri cesur ve kendi alanlarındaki başarıları ile isimlerini Dünya tarihine yazdıran 8 kadını astrolojik haritalarıyla inceleyelim…

Kısa kısa değineceğimiz haritalarında belli noktalarda kendinizden kesitler bulursanız lütfen benimle paylaşın…

1- Florence Nightingale

Florence Nightingale (12 Mayıs 1820 – 13 Ağustos 1910), İngiliz sosyal reformcu, istatistikçi ve hemşire. Modern hemşireliğin kurucusudur. Kırım Savaşı sırasında eğitim alan hemşirelerin yöneticisi olarak öne çıkmış, savaşta yaralanan askerlerin tedavi ve bakımlarını yapmıştır. Hemşireliğe son derece olumlu bir itibar kazandırmış ve Viktorya kültüründe bir ikon olmuştur. Özellikle gece gündüz demeden yaralı askerlere baktığı için kendisine “Lambalı Kadın” denmiştir.

Haritasında başak burcu yükseliyor. Burcun doğasında hizmet ve bakımı anlatan temalar bulunmakta. Yöneticisi Merkür 8. Evde ve koç burcunda, 8. Ev temalarında yine ameliyatlar, krizi deneyimleme, kurtarma ve dönüşüm temaları bulunmakta. Merkür’ün 4. Evdeki Uranüs ile yaptığı üçgen açı ve Uranüs’ün burç dışından Neptün ile kavuşumu bize kişinin bakıma, kurtarmaya ve köklü dönüşümlere kendini adayabileceğine işaret etmekte.

Uranüs – Plüton karesi toplumun belirlediği standartlara uymaktan hoşlanmayan, kendi kurallarıyla yaşayan, şiddetli değişim ve dönüşümleri yaşayan, krizleri deneyimleyen demektir.

Kuzey Ay düğümünün chiron ile kavuşumda olması misyonunun yaraları şifalandırmak olduğunu, bu dünyada olma nedeni olarak şifa enerjisi taşıdığını anlatıyor. Plüton’un yine aynı yerde oluşu büyük halk kitleleriyle kontaklar, başkalarının psikolojisini ve gereksinimlerini sezinleme yetisi.

Haritasında toprak elementi yoğun ve hava elementi hiç yok. Kişinin koruma, bakım gibi madde temelli ihtiyaçları sağlayan gideren bir yapıda olabileceğine hava elementi yoksunluğunun ise iletişimde, kendini ifade etmede problemler yaşayabileceğini, kendini hizmetiyle ifade etme ihtiyacı içerisinde olacağını gösterebilir.

Güneş, Ay kavuşumu boğada ve bu iki ana gösterge olumsuz, kötücül etkileri gösteren yıldızlarla birleşmekte. Güneş, Capulus ile ve Ay Algol ile kavuşumda. Bu iki yıldız kişinin odaklanmasına, direkt harekete geçme ve derine inebilmesine olanak sağlamış olabilir.

Güneş ve Ay’ının dispozitörü Venüs ise gayet güçlü bir konumda. 10. Ev köşe evde, yengeçte, kendi üçlüsünde ve Güneş’e göre oryantal konumda. Yengeç Venüs’ü hemşire kelimesinin bizzat karşılığı olabilir. Hizmet, koruma, aidiyet, bakım temalarında keyif ve tutku işaretçisi olarak görülebilir.

 

2- Marie Curie

Marie Curie veya doğum ismiyle Maria Salomea Skłodowska (7 Kasım 1867 – 4 Temmuz 1934), Polonya asıllı kimyager ve fizikçi. Sonradan Fransız vatandaşlığına geçmiştir.

Radyoaktivite üzerine yaptığı çalışmalarla iki farklı alanda Nobel Ödülü kazandı. Uranyumla yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfetti. Toryumun radyoaktif özelliğini buldu ve radyum elementini ayrıştırdı. 1903 Nobel Fizik ödülü, 1911 Nobel Kimya ödülü sahibi ve radyoloji biliminin kurucusudur. Çalışmalarıyla bir çığır açan Curie, Nobel Ödülü’nü alan ilk kadın, bu ödülü iki kere alan ilk bilim insanı olmuştur.

Haritasındaki akrep stelyumu ilk dikkat çekenlerden. Güneş, Plüton karşıtlığı ise oldukça belirgin. 180 derecelik bu karşıt konumlanma, iki gezegenin iki farklı konunun birbirini görmesi olarak yorumlanır. 4. Evinde akrep Plüton taşıyan biri olarak moleküler biyoloji ve genetik okuduğumu söylemeliyim J Aynı konumlanmayı görünce şaşırmadım. Akrep burcunun derinliği, sezgiselliği, değişim ve dönüşümü simgeleyen yapısı ve simyayı net bir şekilde anlatmakta.

Pek tabi tüm bu konuları başarıya taşıyacak olan müthiş bir disiplin, azim ve hırsla birleşmeli ki yükselende oğlak burcunu görüyoruz ve yöneticisi Satürn yine güçlü bir konumda. Venüs’ün akrepte ve iki malefik arasında kalma durumu için kişinin kadınlığını yaşayamaması, kendi değerini gösterememesi, sevme ve tutku prensiplerinin biraz daha farklı olduğunu bize gösterecek.

Güneş, Ay ve Uranüs’ün oluşturduğu büyük su üçgeni kişinin bu konulardaki başarısının rahat bir enerji akışıyla oluştuğunu gösteriyor. Özellikle icatların, buluşların ve mucitlerin doğasını anlatan gezegen Uranüs, haritada oldukça dikkat çekici bir yerleşimde. Hem köşe evde, hem de iki ana ışık kaynağından destek alıyor, Asc’yi görüyor ve Sirius yıldızı ile kavuşuyor. Tüm bu etmenler de kişinin Marie Curie olmasına olanak sağlıyor…

 

3- Amelia Earhart

Amelia Mary Earhart (24 Temmuz 1897 – 2 Temmuz 1937’de kayboldu, 20 Haziran 1938’de öldüğü ilân edildi), Amerikalı havacı ve yazar.

Atlas Okyanusu’nu uçakla tek başına geçen ilk kadın pilot Amelia Earhart’tır. ABD’nin Kansas eyaletinde doğan Earhart, Birinci Dünya Savaşı sırasında askerî hastanelerde hemşirelik yaptı. Savaştan sonra havacılıkta kaydedilen teknolojik gelişmelerle yakından ilgilendi. 1928’de Atlas Okyanusu’nu yolcu olarak geçen ilk kadın olarak ün kazandı.

Haritasındaki kavuşum açılar ilk dikkati çekenlerden. Özellikle ikizler burcundaki stelyum ve hava elementi yoğunluğu onun entelektüel, zamanın ötesinde bir merakının ve arayışının olduğunu gösteriyor.

Yükselen yöneticisi Venüs’ün ikizlerde oluşu onun merakının ve arayışının tutkusunu gözler önüne seriyor. Plüton ile kavuşumu bunu risk alarak yapmak istediğini ve Ay’ın burada eşlik etmesi güdüsel olarak bu arayışa çekildiğini özetliyor.

Güneş’in köşe evde, kendi yöneticiliğinde oluşu asaletli olmasını sağlarken güney ay düğümü ile kavuşumu arzularının ve tutkularının ona zarar getireceğini anlatmakta. Ni tekim 4. Ev bir ölüm göstergesi. Yine de bu birleşim maceralara girmekten hoşlanacağını da göstermektedir.

  1. evdeki Jüpiter, Mars kavuşumu onun tutkularının ne kadar yoğun olduğunu, maceracı yönünün kuvvetli oluşunu anlatıyor. Pek tabi Jüpiter başakta zararda ve bir Malefik olan Mars ile kavuşumda. Toprağa, Dünya’ya tutunmakla ilgili içsel gerilim ve zorlanma vermiş olmalı. Pek tabi cesaretin ve özgüvenin göstergesi olarak parlıyor.

Havacılık denince belki de ilk aranması gereken Uranüs’tür. Uranüs’ü akrepte ve Satürn ile kavuşumda. Onu gerçekte bir havacılık öncüsü yapan, Uranüs’ün sıra dışı ve maceracı arayışı ile bilimsel etkileri gösteren Satürn ile kavuşumu olabilir. Akrep’ bazen feda etmek, kaybetmeyi ya da ölümü göze almayı gösteriyor. Bu kavuşumun, özellikle ikizler stelyumu ile 150 derecelik açıda olması iki seçim arasında kaldığını anlatıyor. Para kazanmak ve bilimsel yenilikleri takip etmek mi, yoksa bu uğurda kontrolsüz de olsa deneyerek, kaybetmeyi göze alarak ilerlemek mi?

 

4- Indira Gandhi

Hindistan’ın ilk kadın başbakanı, ülkesini en zor zamanlarında dağılmaktan kurtardı. Buna rağmen 1984´te Sih koruması tarafından suikaste kurban gitti. Hindistan tarihindeki tek kadın başbakan olan Gandhi, ayrıca en uzun süre görev yapan ikinci başbakandır.

Haritada yükselen aslan ve Gandhi Satürn ile doğmuş. Satürn aslan enerjisinde her zaman bir diktatör edası görüyorum. Unutulmamalıdır ki Hitler’in de Satürn’ü aslandadır. Satürn aslan itibar kazanma ve yönetme arzusu taşır. Hırsları sayesinde kendini fazlaca ortaya çıkardığına işaret edecektir. Burada işbirliği, insancıllık ve fedakarlık gibi su elementine ait nitelikleri taşıyan prensiplere de ihtiyaç vardır ki yükselen yöneticisi Güneş, akrep doğası ile su elementini kişiye taşır.

Uranüs Kova; kendine özgü bir özgürlük anlayışında olacağını, sosyal hedefleri ve insancıl yaklaşımlarını gösterir. Reformist bir yapı çizmesine vesile olur ki Gandhi, büyük bankaları ve sigorta şirketlerini millileştirmiştir. Hükümdar ödeneklerini ve mihrace ayrıcalıklarını kaldırmıştır.

 

Gandhi, yönetimi babasından öğrenerek devralıyor. Üniversite eğitiminden sonra Hindistan’a döndüğünde babasının aktif siyaset içerisindeki rolüne destek olmak amacıyla ona danışmanlık yapmaya başlıyor ve babasının yanında siyaset mesleğini öğreniyor. Güneş’in 4. Evdeki yerleşimi önem kazanıyor. Öte yandan Merkür, Jüpiter karşıtlığı ve aralarındaki yöneticilik olarak karşılıklı ağırlaması bu iki gezegen konularının kişi için önemini vurguluyor.

Yayımcılık, iletişim, haberleşme, siyaset, yönetim, liderlik, diktatörlük gibi temaları bu ağırlamadan görebiliyoruz. Bu karşıtlığa kare açıyla bağlanan boğa Mars’ı değişken nitelikte T-Kare açı kalıbı oluşturuyor. Kişinin düzenlemek, iyileştirmek ve hizmet vermek temalarının göstergesi olan Başak burcundaki Mars’ı çalıştırdığında olumsuzluklarla karşılaşacağını, düşman kitleler toplayacağını, sesini duyurmak için daha çok emek ve çaba sarf etmesi gerektiğini özetliyor.

Oğlu Sanjay’ın “halk otomobili” girişiminin başarısızlığa uğraması, doğum kontrolü uygulamasının halkın kısırlaştırılması olarak algılanması Gandhi’yi 1977’de erken seçime gitmeye zorluyor.

Mc yöneticisi Venüs Vega yıldızı ile kavuşumda ve 10. Evde karşılıklı ağırlamasıyla güçlü asalete sahip diğer benefik gezegen Jüpiter ise Aldebaran sabit yıldızı ile kavuşumda. Vega, dokunduğu haritayı büyüler, kişiye muhteşem bir konuşmacı olmasını sağlar.. Karizmatik bir diktatörlüğü sembolize edecektir. Aldebaran ise ilkeli ve dürüst olma gerekliliğini ön planda tutar. Eğer bu kurallara uyulursa kişiyi çok başarılı kılar.

 

5- Agatha Christie

Tam adı Agatha Mary Clarissa Miller Christie Mollowan olan Agatha Christie (15 Eylül 1890 – 12 Ocak 1976), İngiliz yazar, polisiye edebiyatın en önemli isimlerinden biri ve dedektif Hercule Poirot karakterinin yaratıcısıdır. Mary Westmacott takma adıyla aşk romanları da yazmıştır. Ancak asıl ününü, yazdığı 80 dedektif romanına ve West End tiyatrolarında sahnelenen oyunlarına borçludur.

Haritada yükselen başak ve Mc ikizler bizi Merkür’e götürüyor. Merkür 2. Evde terazide, kendi 3lüsünde asalete sahip. Güneş’e göre oryantal. Gayet güçlü ki kişinin yazar olması ve yetenekleri bu gücünü gösterecektir. Tabi yazarlık için 1. Evde konumlanan başak burcundaki Satürn de önemli.

Merkür ile Satürn arasında yücelim ve yöneticilik olarak karşılıklı ağırlama var ki bu da gücün daha fazla artmasına vesile oluyor. Satürn kişinin karakterini, dış görünüşünü, önceliklerini oldukça etkiliyor.

 

Hocamız Öner Döşer, “Ketum denilince hangi gezegen aklınıza gelir?” diye bir soru yöneltmişti sınıfa. Bulduğumuz cevap Satürn’dü. Satürn’ün gizliliği, toprak altına gömmesi ve başaktan altığı titiz detayları ile Agatha Christie’nin neden bu türde romanlar yazdığını anlamış oluyoruz.

Venüs’ün akrep burcunda oluşunu ve 3. Ev yazma, iletişim evi olduğunu da hatırlamak gerek. Mc ile Ay’ın exact üçgeni ve yine 10. Evdeki ikizler Neptün’ü onun iç dünyasın derinliğini, bulmacalığını ve kurgu dünyasını anlatıyor.

Bir de ilginç bir kaybolma öyküsü var. 11 gün boyunca kayıp olduğu bir zaman. Bulunduğunda arabası ile bir göl kenarında ve araba ağaca çarmış, içindeki bavulların yere saçılmış olduğu görülüyor. Christie bir süre sonra ortaya çıkıyor ama hiçbir açıklama yapmıyor. Bu olayın kaza süsü verilmiş bir senaryo olduğu düşünülüyor.

10.ev toplumun önündeki statümüzü, benliğimizi gösterir. Neptün ve Plüton kavuşumu böyle bir olayla karşılaşabileceğimizi anlatabilir. Özellikle hava elementindeki büyük üçgeni kişinin zekası ile, yazdıkları ile kazanç (2.ev, 6.ev, 10.ev)elde ettiğini ve tanınır (Jüpiter) olduğunu gösteriyor.

 

6- Madre Teresa

Hayatını güçsüz ve bakıma muhtaçlara adayan ve Kalküta´da sadece kendi elleriyle 1000 kişi kurtaran din insanı Rahibe Teresa, doğum adı Agnes Gonca Boyacı (26 Ağustos 1910, Üsküp – 5 Eylül 1997, Kalküta), Arnavut bir Katolik’tir. Hayırsever Misyonerler Cemaati’nin kurucusudur. Hayırsever faaliyetlerinden ötürü 1979 yılında Nobel Barış Ödülü kendisine verilmiştir.

1950 yılında Vatikan’ın izniyle Hayırsever Misyonerler Cemaati’ni kurmuş. Rahibe Teresa’nın 12 kişiyle kurduğu bu cemaat dünyanın 450 noktasında 4.000 rahibenin görev aldığı bir topluluk haline gelmiştir.

Haritasında yükselen yay burcu. Dini, inançları konu alan yay burcunun yönetici gezegeni Jüpiter de Mc noktası ile kavuşumda. Güçlü bir yerleşimde. Kişinin kendini inançlara, fanatik bir şekilde yönlendirebileceğini gösteriyor. Neptün ile karesi ise kişinin bu konulara kendini adamadaki zorlu mücadelesini de anlatıyor. Neptün’ün Uranüs karşıtlığı ise bu adanmanın, toplumları, kitleleri uyandıracağının da bir göstergesi.

Rahibe denildiğinde belki de akla gelen ilk burçtur başak. Virgo, the virgin… Teresa’nın Güneş’i başak burcunda ve 8. Evde, whole sign olarak bakarsak 9. Evde. Hem inanç temalarını hem de mistizme kendini kapamasını anlatıyor.

İlgi çeken kısım ise modern astrolojide cinsellik temalarıyla ilişkili olan 8. Evde Aslan Venüs’ünün olması. Venüs Aslan, kişinin liderlik yapmaktan arzu duyduğunu, önde ve yönetimde olmaktan haz aldığını gösteriyor. Fakat 8. Evin konuları burada inançlar, mistizm, değişim, dönüşüm, okültizm gibi konularla öne çıkıyor.

Klasik astrolojide cinsel temalar sekiz değil 5. Evin özelliğidir. 8. Ev daha çok zorbalıkla, taciz ya da tecavüzle ilişkilendirilir. O nedenle keyifler alanı göstergesi 5. Ev daha önem kazanıyor. Teresa’nın 5. Evinde Boğa burcunda yücelen Ay ve kuzey ay düğümü bulunuyor. Keyiflerin ve dünyeviyatın bir gereksiniz, onun için bir ihtiyaç olduğu aşikar fakat Teresa bunu bir misyoner olarak.. mistik ve okült konuları pratik fayda ve yarara dönüştürecek şekilde kullanıyor ve kalıcı miraslar bırakıyor…

 

7- Coco Chanel

Modern tasarımlarıyla moda kavramını yaratan tasarımcı Gabrielle “Coco” Bonheur Chanel (19 Agustos 1883, Saumur, Fransa – 10 Ocak 1971, Paris, Fransa), Fransız moda tasarımcısı, Chanel markasının kurucusudur. İsmi “Time: Yüzyılın En Önemli 100 Kişisi” listesinde de gecen tek moda tasarımcısıdır.

Chanel sadece dünya kadınlarını değil Türk askerlerini de giydirmiştir. 1930’lu yıllarda Atatürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üniformalarını Coco Chanel’e tasarlatmıştır. Türk ordusu 1980’lere dek onun imzasını taşıyan üniformalar giymiştir.

Chanel’in haritasında yay burcu yükseliyor ve yöneticisi Jüpiter, 7. Evde yengeçte. Jüpiter, yengeç burcunda yücelir ayrıca köşe evde ve şans noktasının da bulunduğu yerde. Kişinin öncelikli motivasyonları daha çok toplumu, karşısındaki kişiyi iyileştirmek, ihtiyaçlarını gidermek üzerine kurulu gözüküyor.

Partnerleri ile arasındaki ilişkiyi bilmiyoruz ama 7. Ev girişindeki ikizler Mars’ının bu konuda biraz zorlu bir mücadele vermiş olabileceğini de anlatıyor. Güneş ve Venüs’ün aslan burcunda olması, dış görünüşün, keyfin, modanın ve tasarımın, sanatın akıllara uğramasına olanak tanıyor.

Fakat tüm bunlar bir önceki incelediğimiz Teresa’nın da haritasındaki belirli görünümlerdi. Burada farklı olan onun Mc göstergesi Merkür’ün başakta güçlü konumda oluşu ve balık Ay’ı ile 3./9.ev aksındaki karşıtlığı olmalı. Balık, kurgu ve imaj dizaynı yaratırken, başakta güçlü Merkür onun becerilerini ve bu tasarımların maddeleşme, somutlaşma halini anlatıyor.

Yine Uranüs’ü tepede görüyoruz ve zamanın ötesinde işler yaptığını, modayı icat ettiğini, kitlelere hitap ettiğini görüyoruz. Ordularla birleşmesi ise Merkür, Ay ve Mars arasındaki t-kareden ileri gelebilir. Ki Uranüs ile Mars’ın karesi de belirgin. Orduları, militarizmi gösteren Mars’ın ve 6. Evindeki Plüton ve Satürn’ün etkisi onun kariyerini ve çalışma ortamını etkilemiş görünüyor…

 

8- Margaret Thatcher

Margaret Hilda Thatcher (d. 13 Ekim 1925, Grantham, Lincolnshire – ö. 8 Nisan 2013, Londra) Britanyalı siyasetçi. Birleşik Krallık’ta en uzun süre başbakanlık yapan kişi ve ülkenin ilk kadın başbakanıdır. Thatcher, soğuk savaş boyunca ülkesinin gelişmesinde çok önemli rol oynadı.  O dönem için radikal sayılabilecek sağ politikaları taviz vermeden uygulaması nedeniyle kendisine takılan Demir Leydi lakabını severek benimsedi.

Thatcher, partisi içindeki bölünmeler nedeniyle başbakanlığı ve aktif siyaseti bırakmak zorunda kaldı. Ancak etkisi öyle güçlüydü ki, başbakanlığı sonrasında devam etmekle kalmadı, İşçi Partisi’ni de etkileyecek şekilde İngiliz siyasetini temelden dönüştürdü.

Margaret Thatcher’ın bir terazi kadını olduğunu görüyoruz. Normalde terazi özelliklerini pek göstermeyen bir yapısı var fakat Güneş’ten öte daha önemli göstergeleri incelediğimizde aslında terazinin ne kadar farklı bir alanda onun hayatında var olduğunu görüyoruz.

Yükselen Akrep ve yöneticisi Mars, zararda terazide ve modern yöneticisi Plüton ile kare. Plütonik lider olarak adlandırabileceğimiz bir yapı hakim. Öte yandan Satürn ile doğmuş ki bu da onun Demir Leydi lakabını nasıl alabildiğinin bir diğer göstergesi olabilir.

Terazi’nin klasik yorumu, işbirlikçi girişimler arayan, ilişkiler ve yaşam arasında denge arayan, uyumu ve eşitliği sağlama becerisine ve niyetine sahip olmak demek. Politik olmak ve politika içerisinde var olmak demek. Fakat Tratcher’ı rakipleri bir terazi olarak görmeyeceklerdir. Kendisi bir terazi gibi durağan ve politik değil tam zıttı bir savaşçı edasıyla ortaya çıkmaktadır.

Mars terazilerin genel yapısında var olan muhalefet olma özelliği bu durumu açıkça anlatıyor. Özellikle 11. Evin geleneksel olarak politikayla ilişkilendirilmesi de bu durumu destekliyor. Ayrıca aslandaki Ay’ı kendisine ve içgüdülerine hükmetmeye çalışan bir kadının işaretçisi. Neptün ile kavuşumu ise onun bu içsel savaşında daha ilahi bir güçle, yüksek bir kaynaktan ilham alabileceğini özetliyor. Ülkesinin kendi liderliğine ihtiyacı olduğunu özümsemesi bu yerleşimle açıklanabilir.

Haritasındaki son derece güçlü bir kombinasyon da öncü burçlardaki T-kare açı kalıbı. Jüpiter, Pluton ile exact karşıt. 2. evde Oğlak burcunda. Karşıt yönlerde iki ayrı uç yaratan iki gezegen, bireye çözmek için kayda değer enerji harcamasını gerektiren bir gerilim yaratıyor. Bu gezegenlerin her ikisi de, Güneşe ve Marsına 90 derece görünümde yerleşiyor. Bu da muhalefetin içindeki gerginliğin, bu gezegenlere kuvvetli bir şekilde yansıdığı ve onu daha dinamik ve güçlü kıldığı anlamına geliyor. Güneş, Pluton karesi yaşamında hem kendisi için hem de genel olarak politika için büyük sonuçları olacak ani ve güçlü bir değişimin içinde var olduğunu özetliyor.

“Her kadın özeldir.”

Bu makalemde 8 Mart’a özel, 8 kadına yer vermeye çalıştım. Kitlelere hitap eden, büyük dönüşümler yaratan, kendini adayan, işiyle, ürettikleriyle, emekleriyle ve yetenekleriyle dünyaya kazandırdıkları deneyimleri astrolojik bakış açısıyla aktarmaya çalıştım. Tüm orjinalliği ile ve tarafsız şekilde. Astrolojinin tarafsız ve bütüncül bakış açısı ile incelemeye çalıştım.

Eklenilecek belki bir çok şey vardır fakat ortak yönleri jenerasyon gezegenlerinin ve sabit yıldızlarının gücü olarak gözüküyor. Belki de bu nedenle isimleri günümüze kadar taşınmış durumda. Siz de onların yaşamında kendi hayatlarınızdan parçalar buldunuz mu? Paylaşımlarınızı beklerim…

Kenan Yasin Bölükbaşı

ASA Dip. ISAR Cap, MAPAI, Member of OPA


Kaynakça

Rosemary Young (Aralık 2006). “Agatha Christie: Murder on the Orient Express”. QuandaryLand. Ocak 9, 2007

Fashion Model Directory’de Gabrielle Chanel (İngilizce)

https://www.ameliaearhart.com/

https://astrologyresearch.co.uk/

Margaret Thatcher Vakfı – Özgeçmiş sayfası

Samar, Kamuran (4 Eylül 2016). “Rahibe Teresa’nın tartışmalı ‘azizeliği’ kabul edildi”. Euronews.

Belgesel 11: Extraordinary Women – Indira Gandhi – 9/13, http://oceanlandtoo.blogspot.com

https://www.timeturk.com/marie-curie/biyografi-804177