Akrep Burcunda Ay Tutulması ve BİZ

 Akrep Burcunda Ay Tutulması ve BİZ

Ay ve güneş tutulmalarının ardı ardına geleceği yoğun bir sürece giriyoruz. Aslında hepimizin daha dikkatli ve uyanık olmamızı gerektiren bu sürecin etkileri çoktan başladı bile…

Nisan, Mayıs aylarında ve Kasım ayında Boğa-Akrep ekseninde gerçekleşecek güneş ve ay tutulmaları tek başımıza veya müştereken sahip olduğumuz maddi ve manevi değerleri gözden geçirmemizi gerektiren; ekonomik anlamda stresli, tutarsız, sabitlik ve durağanlığın kırılacağı bir dönemde olacağımızı gösteriyor. Yıl genelinde tüm tutulmalarda etkin gözükecek Uranüs-Plüton karesi önemli değişim ve dönüşümler zamanlarında olduğumuza, eski yapıların kırılıp yerlerine yenilerinin konulacağına dikkat çekmekte. Bu tutulmaların etkileri şüphesiz dünya genelinde herkesi ilgilendirmekte; ama Türkiye astroloji haritasında Güneş, Fortuna, Venüs ve Jüpiter’i Akrep burcunda bulunan bir ülke olarak bizi pek çok ülkeden ve toplumdan daha çok ilgilendiriyor.

Bu yılki tutulmalar esnasında transit Satürn Akrep burcunda, Türkiye astroloji haritasındaki Güneş derecesi civarında hareket ediyor olacak. Bu durum, ülkemizin hem büyük sorumluluklar alacağını göstermekte. 25 Nisan 2013 tarihinde gerçekleşecek parçalı ay tutulması, ülkemizin bu süreçte oynayacağı önemli rolün ortaya çıkacağını göstermekte. Bu tutulma, bu yılın bizim açımızdan en önemli tutulması bence. Bunun nedenlerini şöyle sıralayabilirim:

  • Bu tutulma ülkemizden de gözlemleniyor
  • Tutulma Akrep burcunda olduğundan bizi ilgilendiriyor
  • Tutulma derecesi partil olarak Türkiye astroloji haritasının Güneş derecesinin üzerine denk düşüyor 

Önce biraz genel bilgi verelim. Tutulma Ortadoğu, Asya’nın büyük bölümü, Avrupa, Avustralya ve Antarktika’dan gözlenebilecek. Türkiye saati ile 21:04-01:11 saatleri arasında gerçekleşecek tutulmanın orta noktası saat 23:07’ye denk düşüyor.

Tutulma haritası

Astrolojide ay tutulması haritası Ay-Güneş karşıtlığının aynı derece ve dakikada karşıt açıda olduğu ana göre çıkartılır. Aşağıda 25 Nisan 2013 22:57:06 Ankara’ya göre çizdirilmiş astroloji haritasını görmektesiniz.

 

Tutulma haritasında 16 derece 42 dakika Yay burcu yükselmekte. Yay burcu bağımsızlık ve genişleme arzusunu temsil eder. Yükselen yöneticisi Jüpiter haritanın 7. evine, İkizler burcuna denk düşüyor. Bu yerleşim tutulma civarındaki günlerden itibaren, yaklaşık 4 aylık süreç boyunca başka ülkelerle ittifakların, anlaşmaların vurgu kazanacağını, müşterek çözüm üretebilme şansını, uluslararası davalarda şanslı bir süreçte olacağımızı göstermekte.

Tutulma esnasında Ay-Satürn-Kuzey Ay Düğümü Akrep burcuna, astrolojik haritanın 11. evine denk düşüyorlar. Bu yerleşim, önümüzdeki 4 aylık süreçte ülkemizin müttefiklerinin, Meclis’inin ve üyelerinin, uluslararası paktlar ve organizasyonlarla ilişkilerin önemli olacağını, bu alanda mesuliyetler üstleneceğimizi göstermekte.

Tutulma esnasında Güneş, Mars, Venüs ve Güney Ay Düğümü Boğa burcuna ve astrolojik haritanın 5. evine düşmekte. Bu yerleşim diplomatlar, aracılar, kalburüstü sınıf, gençler, eğlence mekanları, sanatçılar, sporcular ve sportif aktiviteler, turizm, borsa ve spekülatif yatırımlar ile ilişkilendirilen konuların da çok öne çıkacağı bir süreçte olacağımızı göstermekte.

Dünya Astrolojisi’nde tutulmalar çok önemsenir ve geleceğin trendlerini öngörmek açısından mutlaka analiz edilir. Bu analize başlanırken öncelikle tutulmanın meydana geleceği burcun özellikleri, bu burcun element ve niteliği, tutulmanın meydana geleceği dekan derecesi incelenir. Bu konuda bilgilendirme yapılırken kadim astrologların görüşlerinden istifade edilir. Kadim astrologlar tutulmaları zorluklarla mücadele gerektiren, mecburi değişime iten stresli zamanlar olarak görmüşler. Günümüzde bizler tutulmaların bu etkilerinin farkında olmakla birlikte, güneş ve ay tutulmalarını kişisel ve toplumsal gelişimimizde bizlere hızlı büyüme fırsatı veren, değişim yaratma imkanı veren, hatta değişime mecbur bırakan ve bu vesile ile bizi ileri iten faktörler olarak algılıyoruz. Ama tutulmanın ifade ettiği risklerin de farkında olmayı ihmal etmiyoruz.  

Haritada göreceğimiz gibi tutulma Akrep burcunun 5 derecesinde, ilk dekanında gerçekleşmekte. Rönesans dönemi önde gelen astrologlarından Wiliam Lilly ekolünün günümüz değerli temsilcilerinden İngiliz astrolog Deborah Houlding’e göre “Akrep burcundaki tutulmalar gizli, el altından, hain ve kanlı eylemlerin habercisidir; askerin zalim yöneticiler tarafından azledilmesini, hastalıklarda artış yaşanmasını, toplum düzenindeki bozulmaları ve gök gürültüsü, yıldırım ve deprem gibi doğa olaylarında artışı ifade eder.” İngiliz astrolog William Lilly’nin Annus Tenebrosus adlı eserinde verdiği bilgiye göre Akrep burcunun ilk dekanında gerçekleşen Ay tutulması korkunç gök gürültülerine, korkutucu şimşek çakmalarına, çoğu zaman depremlere, sularda zarar verici yaratıkların oluşmasına sebep olur.

Akrep su elementinden bir burçtur ve kadim astrologlar tarafından su elementinde tutulmalar sel felaketleri, aşırı yağışlar, deniz kazaları, su hayvanlarının zarar görmesi, uyuşturucu bağıllılıklarıyla ilgili durumlar, ihanetler, huzursuzluklar, savaş beklentileri, sıradan insanlar arasında çok sayıda ölümlerle bağdaştırılırdı.

Akrep sabit burçlardan biridir ve kadim astrologlar tarafından sabit burçlarda tutulmalar en uzun süreli etkili olandır. Bu tutulma 4 saat civarında sürecek olduğundan, etki süresi yaklaşık 4 ay olacak. Yani Ağustos sonlarına kadar etkili olacak. Sabit burçlarda tutulmalar Meclis ve Parlamento’ları, milli geliri ve para olaylarını etkilerler veya çözülmesi gereken büyük sorunları veya soruları ve bu alanda değişim ve dönüşümleri beraberlerinde getirirler.

Tutulmanın yöneticisi olan gezegenin hangisi olduğu ve tutulma haritasındaki konumu çok önemlidir. Tutulma Akrep burcunda gerçekleştiğine göre, yöneticisi Mars’ın durumuna odaklanmamız gerekiyor. Haritada Mars zarar gördüğü (rahat etmediği, doğasının gereklerini bozuk ortaya koyacağı) Boğa burcunda yerleşimde ve yanık durumda (Güneş’e yakın) olduğu için, ayrıca Satürn ile karşıt açıda olduğu için oldukça zarar görmüş durumda. Bu durum, tutulma civarındaki günlerin sert ve problematik geçme riskini oldukça arttırıyor. Mars ayrıca Sharatan yıldızıyla da birleşiyor. Bu yıldız Mars-Satürn mizacındadır ve şiddet, bozgun, kaza, yaralanma, tehlike ile bağdaştırılır. Diana Rosenberg bu yıldızın sert rüzgarlarla (tornadolarla) bağdaştırılabileceğini söylüyor.

Mars aynı zamanda tutulma derecesini ilk tetikleyecek olan gezegen. Mars’ın tutulmayı tam tetiklemesi 28 Nisan tarihine denk geliyor. Bu tarih öncesi ve sonrasındaki bir iki günlük süreçte Mars doğasında (kavga, çekişme, kaza, yaralanma, şiddet, terör, eylem) temalar vurgu kazanabilir. Tutulmanın kutuplaşma, zıtlaşma, çatışma eğilimi veren agresif etkileri tetiklenebilir. Tartışmalar hararetlenebilir.

Tutulma haritasının baş aktörü Mars olduğu anlaşıldığına göre, Mars’ın haritadaki konumunu yakın plana almak farz oldu. Bunu yaptığımızda ilk dikkatimizi çeken şey tutulmayla irtibat kuran diğer malefik (klasik astrolojide kötücül) gezegen olan Satürn ile karşıt açıda bulunması. Bu açı 1 Mayıs tarihinde kesinleşiyor. Biraz tolerans koyarak tahmin yürütürsek 25 Nisan-4 Mayıs tarihleri arasındaki günlerde gergin ve stresli etkilere daha fazla açık olacağız dünya genelinde. 3 Haziran civarındaki günlerde Satürn’ün tutulma derecesini tetiklemesini de benzer stresli etkileri ortaya çıkarabilir.

Mars ve Satürn gezegenleri, aşırı doğaları yüzünden klasik astrolojide malefikler (kötücüller) olarak anılırlar. Çünkü ağır sorumluluklara, engellenme ve kısıtlanmalara, yoğun rekabete, zorluklarla mücadelelere, hakkını aramak ve korumak için daha fazla uğraş vermek gerekeceğine işaret ederler. Satürn Aşırı soğuk ve kurudur. En büyük kötücül olarak nitelendirilmiştir. En büyük engellerle, hapsolma ve baskı görmeyle, gözden düşme ve alaşağı olmakla, büyük hastalıklarla ve ölümle bağdaştırılır. Mars aşırı sıcak ve kurudur. Kötücül etkisi Satürn kadar geniş alana yayılmadığı ve kalıcı olmadığı için daha az kötücül olarak kabul edilir. Genel olarak tüketme ve harcama eğilimindedir. Ateşle ve sıcaklıkla, yangınlarla bağdaştırılır. Sorun, tartışma, şiddet, öfke, gazap ve cinayet, terör, savaş gibi kelimelerle özdeşleşir.

Klasik astrolojide Mars-Satürn kavuşumları ve karşıtlıkları dikkatle gözlenmiş ve özellikle dünya astrolojisinde öngörüsel olarak sıklıkla kullanılmışlardır. Bu birleşmeler ve karşıtlıklar savaşlarla, doğal felaketlerle ve ölümlerle ilişkilendirilmiştir. Yaklaşık 2 yıllık periyotlarda tekrarlanan bu döngü, sırasıyla tüm burçlarda kendisini tekrar eder.

Malefiklerin kuşatması altında

Klasik astrolojide bir gezegenin Mars-Satürn arasında kalması (kavuşum veya açıyla) “kuşatma altında” kalmak şeklinde ifade edilir. Böyle durumdaki bir gezegen bir zarardan kurtulup bir diğer zarara uğrayan bir kişinin durumuna benzetilir. Bu bir gezegenin başına gelebilecek en sıkıştırıcı, en zorlu durumlardan biri olarak kabul edilir. Tutulma esnasında, astrolojide ışıklar olarak ifade edilen Ay ve Güneş’in kuşatma altında kalıyor olması, tutulma civarındaki günlerin ve sonraki 4 aylık dönemin zorlu, stresli, kutuplaşma ve çekişme enerjisi taşıyan etkileri olabileceğini düşündürmekte.

Tutulma esnasında Boğa-Akrep ekseninde tutulma ile irtibat kuran Mars-Satürn karşıtlığı, dünya genelinde huzur ve güvenlik temalarında, ekonomi alanında, bireysel ve müşterek sahip olunan değerlerle ilgili konularda hayli stresli bir süreçten geçileceğini işaret ediyor. Bu ikilinin karşı karşıya geldiği tutulma civarındaki günlerde gerek ekonomik alanda, gerekse uluslararası ilişkilerde gerginlikler yaşanabilir. Bu bağlamda, bu ikilinin tam karşıt açıya geldiği 1 Mayıs tarihi özellikle dikkat çekmekte. Bu tarih civarındaki günlerde dünya genelinde şiddet, terör, kaza, afet gibi sert etkiler görülebilir. 

Bu tutulmayla birlikte, Tutulmanın izleneceği bölgelerde ekonomik, sosyal, kültürel değişimlerin, olayların yanı sıra etkili doğal afetler de görülebilir. Yılın en sert tutulması bu. Tutulmanın Türkiye astroloji haritasının Güneş derecesi üzerine düşüyor olması, ülkemiz açısından da yukarıda bahsettiğimiz temalarda stresler yaşanabileceğine işaret etmekte. Venüs-Satürn karşıtlığının da etkin olacağı bu tutulma, özellikle de Venüs-Güney Ay Düğümü kavuşumunun ifade ettiği gibi, aşk ve ilişkilerde, sosyal ilişkilerde de streslere işaret edebilir. Sağduyulu ve düşünceli, uyanık ve bilinçli hareket etmemiz gereken bir süreçte olduğumuz aşikar…

Türkiye astroloji haritası tetikleniyor!

Genel bir kural olarak tutulma anında Ay veya Güneş derecesi bir ülke haritasının Yükselen, Tepe Noktası, Güneş veya Ay derecesine denk düşerse, bu ülke açısından önemi büyüktür. Tutulma Türkiye astroloji haritasının Güneş derecesinin neredeyse tam üzerine denk düşüyor. Bu durum, tutulmanın bizim için çok önemli olduğunu gösteriyor daha önce de vurguladığımız gibi…

 

Tutulma derecesi haritamızın Güneş derecesi üzerine denk düşerken, bu dönemde Akrep burcundan geçiş yapmakta olan Satürn de Güneş derecemize çok yakın derecede bulunuyor. Astrolojide Güneş otorite figürlerini, toplumca tanınan popüler kişileri temsil eder. Güneş’in astroloji haritamızın 5. evine denk düşmesi, toplumca sevilen ve tanınmış, sahnede olan, popüler ve dikkat çeken kişileri de genel olarak ifade eder. Tutulmanın Güneş derecesi üzerine denk düşüyor olması, bu nitelikte kişilerin zorlanacağına, stres ve baskı altında kalacaklarına işaret edebilir. Tutulma derecesini Mars’ın tetiklemesi 28 Nisan tarihinde, tutulma derecesini Satürn’ün tetiklemesi 3 Haziran tarihinde oluyor. Bu tarihler civarında tutulmanın etkileri daha belirgin olacak. Yukarıda bahsettiğim üzere sosyal, kültürel, etnik anlamda kutuplaşma ve gerginleşme eğilimi ortaya çıkabilir bu tarihler civarında. Uyanık ve dikkatli olmamız, iyi yönetmemiz gereken kritik zamanlar bunlar.

Tutulma haritasında Akrep burcunda geri harekette seyreden Kuzey Ay Düğümü de Venüs-Jüpiter orta noktasına denk düşüyor. Transit Güneş ve Mars, haritamızın Güneş derecesine çok yakın karşıt açı yaparlarken, transit Venüs de haritamızdaki konumuna çok yakın toleransla karşıt açıda bulunuyor. Venüs haritamızın Fortuna (Şans Noktası) derecesine de neredeyse tam karşıt açıda…

Tüm bunlar kadersel bir süreçten geçmekte olduğumuzu, bazı mesuliyetler almamız gerekeceğini gösteriyor. Mesuliyet almamız gereken alanlar ittifak içerisinde olduğumuz ülkeler ve paktlarla ilişkilerimiz, Meclis’imiz; hem de çocuklarımız, gençlerimiz, sanatçı ve sporcularımız, diplomat ve aracı konumdaki görevlilerimiz, turizm, borsa ve spekülatif yatırım araçlarıyla ilgili konuları içeriyor.

Bunların yanı sıra, haritamızın 10. evi üzerinden geçiş yapmakta olan Uranüs ve 7. evi üzerinden geçiş yapmakta olan Plüton, haritamızın Mars derecesini tetikliyorlar. Transit Plüton, haritamızın 1. evinde yerleşimde bulunan Plüton’un da karşısından geçiyor. Bu transitler zorlu bir dönemden geçmekte olduğumuzu, dışarıdan ve içeriden kaynaklanacak huzursuzluklar risklerini göstermekte.

Krizleri güce dönüştürmek

Tutulma anı haritasındaki gezegen yerleşimleri ve açıları belirgin stres ve zorlanmaları işaret ederken, her sorunlu dönemde olduğu gibi, bu sorunlarla başa çıkmanın yollarını gösteren, olumlu gelişmeleri işaret eden göstergeler de var gerek tutulma haritasının içerisinde ve gerekse Türkiye astroloji haritasının gezegenlerinin aldığı transit etkilere yönelik. Bu tutulma her ne kadar zorlu etkiler içerse de, sonuçta dayanıklılığımızı arttıracak kanımca. Tabii üzerimize düşen sorumlulukların alır, elimizi taşın altına koyarsak. Ay tutulmaları sonlanmaları anlatır. Arkamızda bırakmamız gerekenleri… Tüm zorluklara rağmen, gayretle bir şeyleri en hayırlı sona ulaştırmak mümkündür. Ardından gelecek hayırlı başlangıçlara yer açmak için…

Balık burcundaki Neptün tutulma anında gökyüzünde birbirleriyle karşıt açıda bulunan gezegen toplaşmalarına olumlu açı yaparak yumuşatıcı rol oynuyor ve bize sorunları çözme yolunda önemli ipuçları sunuyor. Astrolojide Neptün birlik ve bütünlük ilkesini temsil eder. Stresli açılar yapan gezegenlere olumlu açısı, bu streslerin üstesinden gelmemizde en önemli faktörün birlik ve beraberliğimizi, bütünlüğümüzü korumamız olacağını göstermekte. Ülkemiz astroloji haritasının 3. evinde yerleşmiş ve haritamızın Tepe Noktası’ndaki Balık burcunun yöneticisi olan Neptün’ün bu burçta seyrediyor ve giderek Tepe Noktası’na yakınlaşıyor olması, ülkemizin dış görüntüsünün çok daha mistik bir havaya bürünmesine, insani amaçlarla tam bir “bir”lik ve bütünlük sağlanmasına aracı olacağına işaret ediyor. Bunu zamanla daha çok göreceğiz ve deneyimleyeceğiz. Her koşulda su elementi burçlarda bulunacak Satürn ve Neptün, astrolojik haritamızda su elementi burçlarda bulunan Büyük Üçgen açı kalıbını çalıştıracak, ülkemizin çok daha farklı, ideal bir noktaya gelmesine imkan tanıyacaktır. Satürn-Neptün üçgeni, bireysel anlamda da hayallerimizi gerçekleştirme, somutlaştırma fırsatı sunuyor.

Oğlak burcundaki Plüton tutulma anında gökyüzünde birbirleriyle karşıt açıda bulunan gezegen toplaşmalarına olumlu açı yaparak bunların üstesinden gelmemizde önemli rol oynuyor ve bize sorunları çözme yolunda önemli ipuçları sunuyor. Astrolojide Plüton, doğru yönüyle kullanıldığında, mücadele etme ve dayanıklılık etkinlik prensibini, krizlerle baş edebilme ve krizleri güce dönüştürebilme prensibini ifade eder. Transit Plüton’un astrolojik haritamızın Plüton derecesinin karşısından geçiyor olması, dayanıklılığımızı ve mücadele gücümüzü kışkırtacak, bütünlüğümüzü ne denli koruyabildiğimiz konusunda bizi testten geçirecek olaylar ve durumlarla karşı karşıya kalabileceğimizi gösteriyor. Transit Plüton 7. evimiz üzerinde hareket ederken bu karşıt açıyı yaptığına göre, bunu test edecek dış faktörler olacaktır. Önümüzdeki yakın süreçte etkin olacak bu açı iç gerginlikleri kaşıyan, kutuplaşma eğilimini kışkırtmak isteyen, bölücülük peşinde olan dış güçlerin bu dönemde çok etkin olacağını göstermektedir. Demektir ki bu dönemde uyanık ve dikkatli olmamız, birlik ve bütünlüğümüzü korumamız, sağlam durmamız, stres ve krizlerden yılmamamız, krizleri birlik ve bütünlüğümüzü motive edecek birer faktör olarak algılamamız, bütünlüğümüzü daha güçlü ifade etmek için kullanmamız gerekiyor. Astroloji haritamızda Plüton’un sağlam yerleşimi, başta Güneş olmak üzere su elementi burçlarda yerleşimde olan diğer gezegenlerle uyumlu açısı, her türlü zorluk ve krizin üstesinden gelebilme kapasitemizi gösteriyor.

Tutulma esnasındaki gezegenlerin izdüşümlerini dünya haritası üzerine denk düşürürsek, Jüpiter’in izdüşümünün Türkiye üzerine denk düştüğünü görürüz. Jüpiter klasik astrolojide “en büyük iyicil” olarak nitelendirilir. En zorlu durumlarda bile şans ve fırsatların devrede olduğunu ifade eder. Başarı vaat eder. İlahi korunma ile ilişkilidir. Tutulma esnasında Jüpiter hattının Ankara’ya yakın bir bölgeye denk düşmesi, bu dönemde siyasi ve ekonomik alanlarda oluşması muhtemel sıkışıklıkların üstesinden gelinebileceğini, çözüm üretme şansının yüksek olduğunu, dış ilişkilerde kendimizi etkin bir şekilde ifade edebileceğimizi göstermekte.

Dikkatli ve uyanık olmak gereken zamanlar

Bu önemli tutulma Türkiye astroloji haritasının uluslararası ittifaklar, Meclis, diplomatlar, aracılar, kalburüstü sınıf, gençler, eğlence mekanları, sanatçılar, sporcular ve sportif aktiviteler, turizm ve borsa ile ilişkilendirilen alanlarını etkiliyor. Transit Satürn’ün de Türkiye astroloji haritasının 5. evinden geçiyor olması, astrolojik anlamda 5. evi temsil eden bu kişilere sorumluluk yüklemekte. Önemli zamanlardan geçmekte olduğumuzu gösteren bu etkin transit, başta geleceğimizin teminatı olan gençlerimize, ülkemizi temsil eden diplomatlarımıza, sanatçılarımıza, sporcularımıza, toplumca sevilen ve takdir edilen liderlik pozisyonu üstlenen kişilere bu dönemde büyük mesuliyetler düşeceğini, dikkatli adımlar atmamız gereken zamanlarda olduğumuzu göstermekte.

Kişisel görüşüme göre bu önemli tutulma, geleceğimizi emanet edeceğimiz Türk gençliğinin; sadece onların değil, gençliğini bu güzel ülkede yaşamış hepimizin, başta egemenliğimizin teminatı olan Cumhuriyet’imiz olmak üzere, maddi ve manevi değerlerimize ne denli sahip çıktığımız konusunda önemli bir testten geçmekte olduğumuzu gösteriyor. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dikkatli ve uyanık olmamız gereken konuları işaret ettiği gençliğe hitabesi bu konuda daha fazla söze gerek bırakmayacak kadar açık ve anlaşılır zaten…

Sevgi, ışık ve umutla…

 

Öner DÖŞER

12 Nisan 2013, Perşembe

ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan