Tutulmalar Dünya-Ay-Güneş üçlüsünün aynı anda aynı hizada bulunmasıyla meydana gelir. Ay yörüngesinin Dünya yörüngesi ile 5° lik açı yapması sebebiyle bu tutulmalar ancak belirli zamanlarda meydana gelmektedir. Aslında her yeniayda ve her dolunayda bu üç cisim de aynı dik düzlemde bulunurlar, fakat aynı yatay düzlemde bulunmazlar. Bir tutulma ancak üç cisim de aynı düzlemde, aynı anda aynı yatay ve dikey düzlemde sıralandıklarında gerçekleşir. Bu yüzden her yeniay bir Güneş tutulması olmaz; her dolunay bir Ay tutulması olmaz.
Güneş tutulmaları halkalı ve parçalı olurlar. Tam tutulma, Ay ve Güneş’in Düğüm’ün 5 derece içinde kavuştukları ve Ay’ın görünür çapının Güneş’inkinden büyük olduğunda gerçekleşir. Halkalı tutulma da Ay ve Güneş’in benzer şekilde Düğüm’ün yakınında olmalarını gerektirir, ama Ay’ın çapı Güneş’inkinden küçük olmalıdır. Parçalı tutulma, Güneş ile Ay’ın Ay Düğümü’nün 5 dereceden uzakta kavuştuklarında gerçekleşir. Dünya’nın bir yerinde tam tutulma olurken, başka bir yerinde sadece parçalı olabilir. Bunun sebebi, Ay’ın Güneş’ten çok daha hızlı hareket ediyor olmasıdır.
1 Ağustos’ta gerçekleşecek Güneş tutulması, bazı yerlerde tam, bazı yerlerde ise parçalı olarak gözlemlenecek. Tam güneş tutulması Kanada'dan başlayıp kutup bölgelerini geçtikten sonra Asya'ya girerek Rusya, Moğolistan'ı kat edip Çin'de son bulan 237 km genişliğinde dar bir koridor içinden görülecek. Parçalı tutulma Kuzey Amerika'nın kuzeydoğusu, Avrupa ve Asya olmak üzere geniş bir alandan görülebilecek. Tutulma Türkiye’den de parçalı olarak gözlemlenecek. Türkiye saati ile 13:21'de tam tutulmanın 2 dakika 27 saniye ile en uzun süreceği yer Rusya'da olacak. Tutulma süresinin uzunluğuna bakarak, bu tutulmanın yaratacağı etkilerin önümüzdeki yaklaşık 2,5 yılı etkileyeceğini öngörebiliriz.
Tutulma 9 derece Aslan burcunda gerçekleşecek. Rönesans dönemi astrologlarından William Lilly, Aslan burcunda gerçekleşen tutulmaların iktidar ve unvan sahibi ve asaletli kişileri olumsuz etkileyeceğini, hatta onların şanssızlıklarına ve ölümlerine sebep olacağını söylemiş. Dahası, eski binaların, sarayların ve ibadethanelerin de zarar göreceğini öngörmüş. Aşağıda tam ifadeleriyle okuyabilirsiniz.
“Eclipses in Leo portend death or misfortune for royalty, nobility and 'persons of quality'; the ruination and destruction of ancient buildings, palaces and churches; division amongst the clergy, the besieging of towns, and a scarcity of horses and grain. (Italy, Sicily, Rome and Turkey.)”
Eski dönem astrologlarının ortaklaşa görüşleri, Aslan burcu kapsamında olan ülkelerden birisinin de Türkiye olduğudur. Ebu Ma’şar da böyle bir bilgi vermiştir. Tutulma Türkiye’den gözlemleneceğine, Aslan burcu yönetiminde olduğuna ve tutulma anına yönelik çıkartılan haritada gezegen toplaşması 10. ev üzerine düştüğüne göre, tutulmanın etkilerinden birincil derecede etkilenen ülkelerden birisi de biz olacağız demektir.
Aslında bu etkiler görülmeye başlandı bile! AKP kapatılma davasıyla ilgili kararın tam da Güneş tutulması civarına denk gelmesi hiç de şans eseri değil ve bize tutulmaların astrolojik olarak ne denli önemli olduklarını bir kez daha gösteriyor…
1 Ağustos 2008 saat 13:12’ye ve Ankara’ya göre çıkartılmış astroloji haritasında, 6 derece Akrep burcunun yükseldiğini görüyoruz. Türkiye’nin astrolojik haritasında Güneş 5 derece Akrep’tedir. Yani neredeyse bizim Güneş derecemiz yükseliyor. Ne kadar ilginç değil mi!
Güneş ve Ay 9. ev dahiline, 10. ev girişine çok yakın yerleşmişler. 9. ev hukuksal konularla, yargı ve yargıçlarla ilişkilendirilir. 10. ev ise yönetimi temsil eden kişiler ve iktidardaki partiyi, aynı zamanda da ülkenin gelecek hedefleri ve dışarıdan gözüken konumu ile ilişkilendirilir. Tüm dünyanın gözünün üzerimizde olduğu günlerdeyiz…
Aslında, AKP kapatılma davasında sonucun bu şekilde olması beni şaşırttı diyebilirim. Çünkü astrolojik göstergeler daha ziyade partinin kapatılacağı yönündeydi. Gerek haritanın 10. evinde gerçekleşen tutulmanın Güney Ay Düğümü ile birleşiyor olması, gerek Koç giriş haritasında Güneş’in 12. eve düşmesi ve 9. evdeki Plüton’dan kare açı alıyor olması, gerekse AKP kuruluş anına yönelik çıkartılmış astrolojik haritada zorlayıcı etkilerin hakim olması, bana bu sonucun ortaya çıkacağını düşündürmüştü. Bu kararla her şey bitmemiş olabilir mi, Eylül ve Ekim aylarında başka zorlanmalar yaşanabilir mi, bunlar bilinmez. Ama şu bir gerçek ki, son dönemde yaşanan kaos en azından bir süre için sona erdi. Peki bu zorlayıcı durumun içerisinden çıkılması astrolojik olarak neyle bağdaştırılabilir diye düşünmeden edemedim..
Bütün tutulmalar bir seriye aittir. Bu tutulma Güney 10 serisinden. Astrolog Bernadette’ye göre “bu tutulma serisi hiç ümit görülmeyen çok negatif bir durumun kırılıp, çok daha pozitif bir duruma dönüşmesini vurgular; bir endişe beklenmedik şekilde açıklık kazanır ve evren gecikmeksizin alınması gereken çözümü gösterir”miş.
Aşağıda bu ifadenin orijinalini okuyabilirsiniz..
“ ~this Series emphasizes breaking out of a very negative situation where no hope can be seen to more positive options; a worry may suddenly clear and the cosmos shows the solution which must be taken up without delay.~ “
Brady’e bravo doğrusu!
Haritanın 11. evinde yerleşmiş olan Mars ile 5. evinde yerleşmiş olan Uranüs’ün karşıtlığı pek çok anlamlara gelebilir pek tabii. Ama en azından bu dakikada, bugünkü gazetelere yansıdığı gibi, kabinede revizyon yapılacağını gösterebilir. İlgili haberi aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
http://www.takvim.com.tr/2008/07/31/gnb129.html
Mars-Uranüs karşıtlığını borsadaki iniş çıkışlar olarak yorulmamak istemiyorum doğrusu…
Venüs-Neptün ile karşıtlığı skandallara yönelik şeyler olarak görmeyi tercih etmiyorum…
Deprem Riski
Sabit burçlarda gerçekleşen tutulmalarda bu risk hep düşünülür ister istemez. Özellikle de tutulmanın gözlemlendiği hat üzerinde olmamız dolayısı ile bizleri de korkutuyor. Benzeri durum yukarıda saydığımız tutulmayı gözlemleyen hat üzerindeki bölgeler için de geçerli. Örneğin Çin’de olimpiyatlar yapılacak. Çok sayıda insan orada olacak. Allah korusun…
Tutulma Aselli ile birleşiyor (8 Aslan 35’). Bu takım yıldızın etkileri “felaketler, gözden düşmek, hapsedilmek, toplumda büyük değişimler” olarak nitelendirilir.
Hep konuşulan Marmara depremi ile ilgili de spesifik bir tarih ortaya koymamakla birlikte, bu ay içerisinde risk olduğunu düşünüyorum. Dikkatimi çeken tarihler 5-22 Ağustos aralığında yoğunlaşıyor. Özellikle 5, 7, 17, 19 ve 20 Ağustos tarihindeki sert açılar gergin, tetikleyici ve patlayıcı durumlara işaret ediyor. Bu sert açıların illa ki deprem üretmesi gerekmiyor. Başka gergin olaylar da oluşturabilir. Bunlar sadece tahmin. Bu sıralar internette pek çok tarih dolaştığının farkındayım. Bu konuyu fazla irdeleyip insanların endişeye kapılmasını istemediğimden, bu tatsız konuyu da burada noktalıyorum..
Tutulmaları tamamen kötücül olarak görmemeliyiz. Tutulmalar adeta “joker” kartları gibi görülürler. Hızlı bir şekilde daha yüksek bir evrim ve olgunluk seviyesine geçmemizi sağlarlar. Değişim zamanlarında olduğumuzu gösterirler. Eğer bu değişimlere ayak uydurabilir, arkamıza bakmadan yeni ufuklara yelken açmayı başarabilirsek, onların travmatik etkilerini olumlu hale çevirme şansına sahip oluruz. Umarım hepimizin hayatında böyle gelişir ve daha evvelce başaramadığımız şeyleri başarabilme, giremediğimiz kapılardan girebilme şansı yakalarız…
Öner Döşer
31 Temmuz 2008 Perşembe