Tutulmalar yılda iki kez gerçekleşirler. Etkileri 6 ay öncesinden ve 12 ile 18 ay sonrasında kendisini gösterir. Önemli tutulmaların gökyüzünde bir çentik bıraktıkları söylenir. Sonraki dönemlerde bu hassas noktaya gelen transit ve progress ilerletimler tetikleyici etki yaratabilirler.
Eski astrologlar tutulmaları negatif olaylar olarak görmüşler. Onlara göre tutulmalar insan hayatında üzücü olaylarla üzücü olaylara sebebiyet verir, bir şeylerin sonlanacağını gösterirler. Stresli zamanlardır ve aniden ortaya çıkan problemleri gösterirler.
Modern astrologlar ise tutulmaları insan hayatında çabuk değişimlere ve büyümeye fırsat veren bir şans olarak görmektedirler. Modern yaklaşımla tutulmalar bize, hayatımızda yapmak istediğimiz değişiklikler için gerekli enerjiyi verirler. Hayatımızı düzene sokmamıza yardım ederler. Sonlanmalar, bir şeylerin yeniden doğmasına imkan verir. Tutulmalar bazen stresli bazen de olumlu sonuçların ortaya çıkmasını hızlandırırlar.
Güneş tutulması yalnızca yeniaylarda, Ay tutulması ise yalnızca dolunaylarda gerçekleşir.
Güneş tutulması, Ay’ ın gölgesinin Dünya üzerine düşmesidir. Güneş, Dünya ve Ay aynı düzlemde bulunurlar.
3 Ekim 2005 Pazartesi saat 13:27:46’ da Güneş tutulması var. Ankara’ya göre çıkartılmış gökyüzü haritasında, tutulmanın 10 derece 19 dakika Terazi burcunda meydana geldiğini görüyoruz.
Tutulma radikal haritanın 9. evinde meydana geliyor. Dünya Astrolojisinde 9. ev genel olarak: uluslar arası hukuksal konular ve hukukçular, uluslar arası ticaret, yabancılarla ilişkiler, yayın ve basın organları, yabancı basın, dünya konferansları, birleşik uluslar, geniş alanlara yayılmak gibi konularla alakalıdır. Tutulmanın, Ankara’ya göre çıkartılmış haritanın 9. evde gerçekleştiğine şaşmamak gerekir. Zira Avrupa Birliğine girme yolunda oldukça önemli ve kritik günler yaşıyoruz. Tüm dünya basınının gözü üzerimizde, bizim gözümüz de Lüksemburg’ da.
ASC’ de 0 derece Oğlak burcu var. Özellikle öncü burçların 0 dereceleri bir kriz göstergesidir. Zira bir evvelki burç yeni bitmiştir, yeni bir burca girilmiştir ve henüz adapte olunamadığından kaos yaşanmaktadır. Soru Astrolojisinde de bir burcun ilk dereceleri, şartların henüz çok belirginleşmemiş olduğunu anlatır. Haritada, yükselen Yay burcunun bitmiş, Oğlak burcunun henüz başlamış olduğunu görüyoruz. Yay burcunun genişlemeci, sıcak, hevesli, iyimser doğası yerini Oğlak’ın maddi güvence arayan, soğuk, ciddiye alan ve endişeli doğasına bırakmış durumda. Halbuki henüz Yay burcunun son dereceleri yükseliyor olsaydı, Jüpiter’in MC’ deki güçlü yerleşimi: dış dünyadaki iyimser havanın, fırsatların, avantajların ve iyi gelişmelerin habercisi olacaktı. Jüpiter Terazi burcunda kendi üçlüsündedir ve sosyal gezegenlerden biri olarak, anlam itibarıyla da bu burçla örtüşür. Ama Oğlak burcu yükseliyor ve yöneticisi Satürn ise: 8. evde, yani başkalarına tabi olmak zorunda kalınan zor ve yıpratıcı bir alanda, zararlı olduğu Aslan burcunda yerleşmiş durumda. Satürn’ün tam karşısında yerleşmiş olan Neptün: hayal kırıklıkları, depresyon ve üzüntü gibi olumsuz etkileri akla getiriyor. Başka bir yönüyle ele alırsak, bu karşıt açı haritanın 2-8 aksına düştüğünden, ekonomik anlamda sıkıntılara ve beklentilerin yeterince karşılanmayacağına işaret ediyor.
Haritanın 10. evini Terazi burcu kesiyor. Dünya astrolojisinde 10. ev, öncelikli olarak yönetimle alakalı kişileri, hükümeti anlatır. Birinci aşamada, bu evde yerleşmiş gezegenler olup olmadığına bakmalıyız. Burada sadece Jüpiter’in yerleşmiş olduğunu görüyoruz. Jüpiter kendine güven, iyimserlik ve iyi niyet göstergesidir. Hükümet, Türkiye Cumhuriyeti adına iyi niyetini ortaya koymuş durumda, konuya faydalı bakar havada, kendine güveniyor ve başarı istiyor.
İkinci aşamada 10. evin yöneticisine bakmalıyız. 10. evin yöneticisi Venüs 11. evde Akrep’te yerleşmiş durumda. Klasik Astrolojide, bir evin yöneticisi kendi yönettiği evden başka bir evde yerleşmiş ise, yönettiği evin konularını bu evde gerçekleştirmeye çalışıyor, başarı imkanlarını bu alanda arıyor demektir. Hükümet, hedeflerini (10. ev) gerçekleştirme arzusunda ve bunu 11. ev kanalıyla, yani uluslar arası paktlar, organizasyonlar, müttefik gruplar, lobiler sayesinde yapmaya çalışıyor. Aslında 11. ev genel anlamda şans evidir, buraya düşen bir gezegen önemli bir ölçüde şansa sahiptir. Peki bu gezegen şansını ne ölçüde gerçekleştirebilir? İşte bu da o gezegen içinde yerleşmiş olduğu burçtaki asaletine ve diğer gezegenlerle açısal bağlantılarına bağlıdır.
Venüs, zararlı olduğu Akrep burcunda yerleşmiş durumda. Bu da baştan avantajlı gibi görünen durumların, sonradan umulan neticeyi vermeme riskini gösteriyor. 11. ev umutlar evidir. Hükümetin göstergesi Venüs, hükümetin başlangıçta hevesli ve umutlu olduğunu gösteriyor. Ama zaman geçtikçe heves ve umut azalmakta. Çünkü Venüs, Akrep burcunda dediğini %100 performansla yaptırabilecek güçte değil. En azından uzun süreli ve kalıcı olarak. Klasik Astrolojide, şartların daha da ilerleyen süreçte nasıl gelişeceğini, gösterge gezegenin yöneticisi (dispozitör) gösterir. Venüs Akrep’te olduğundan, yöneticisi Mars bize şartların nasıl gelişeceğini göstermekte. Mars Boğa’da 5. evde yerleşmiş durumda. 5. ev, 11. evden hareketle 7. evdir ve bu da muhalefet evidir. Yani Mars, gösterge Venüs’e muhalefet ediyor. Mars 11. evin, yani uluslar arası organizasyonların evinin yöneticisi. Kısacası AB’yi temsil ediyor. Organizasyon içerisindeki bazı güruhların bize muhalefet edeceği açık. Bunu zaten gündemden takip ediyoruz.
2 Ekim Pazar akşamı saat 20:30’ de Bakanların olağanüstü bir toplantı yapması planlanıyor. Bu toplantıda özellikle Türkiye tartışılacak. Bu yüzden, 3 Ekim saat 17:00’ ye kadar sürecek olan kritik saatlerin başlangıcını buradan itibaren ele almalıyız.
Haritada 19 derece 36 dakika Boğa burcunun yükseldiğini görüyoruz. Bir olay haritasında yükselen burç yöneticisi, hangi konulara odaklanılacağını gösterir. Yükselen burç yöneticisi Venüs 7. evde, konu müzakereler. Venüs’ün ve 7. evin, yani anlaşmalar veya muhalefetler evinin (açık düşmanlıklar evi olarak da bilinir) yöneticisi Mars 1. evde ve gösterge Venüs’e karşıt açı yapıyor. Açık ve uzlaşması zor bir muhalefetle karşı karşıyayız. Bu aynı zamanda sıkı pazarlıklar döneceğinin de işaretçisi.
Bir olay haritasında, Ay’ın durumu, yerleşimi ve önündeki açılar olayın nasıl gelişeceği hakkında bilgi verir. Ay, sosyal ilişkileri, uyum gayretini, diplomasiyi ve anlaşmaları anlatan Terazi burcunda, henüz boşluktan çıkmış durumda, ama hala Güneş’in gerisinde, yani küçülmekte. Bu da bize, her ne kadar bazı şeyler belirginliğe doğru gitse de, henüz belirginleşmemiş pek çok şey olduğunu düşündürüyor. Ay 2 derece Terazi burcunda sadece dekan yöneticiliğine sahip ve düşük bir evde olduğundan zayıf durumda. Ama, konuşmalar ilerledikçe iş kızışacak, zira Ay’ın dispozitörü (yöneticisi) Venüs zarar gördüğü Akrep burcunda ve bu burcun yöneticisinden sert bir açı almakta. Venüs ile Mars birbirlerini karşılıklı olarak ağırlıyorlar; yani hoş karşılıyorlar ve arkadaşça birbirlerini anlamaya çalışıyorlar. Ama ne de olsa birbirine doğa olarak iki düşman gezegenden bahsediyoruz, Venüs ve Mars!
Ay’ın önünde iyi açılar var. Ay öncelikle 10. evin, yani hedeflerin ve eylemlerin evinin yöneticisi Satürn’e altmış derecelik iyi açı yapacak. Satürn, aynı zamanda uluslar arası paktlar ve organizasyonları anlatan 11. evin de yöneticisi. Ay, Satürn’den ayrıldıktan sonra Güneş’le birleşecek (tutulma-yeniay) ve bir şeyleri açıklığa kavuşturacak. Güneş, her ne kadar güç, otorite, saygınlık ve başarı demek ise de, düşüşte olduğu Terazi burcunda ve zayıf olduğu 6. evde duruyor. Yani çok güçlü bir lobiden ve tatmin edici bir başarıdan bahsedemiyoruz. Ama yine de Güneş 5. evin yöneticisi olduğundan, bizi ancak kısıtlı bir ölçüde mutlu eden gelişmelerden söz edebiliriz. Zira kötücül Satürn 4. evde zararlı olduğu bir burçta, tam anlamıyla tatmin getiren “mutlu son” a engel oluyor.
Haritada umut verici diğer bir konu, her ne kadar Venüs ve Mars sert bir açıyla düşmanca birbirlerine bakıyorlarsa da, Mars’ın geri hareketi yüzünden bu sert açı kesinliğinden uzaklaşacağından, sert muhalefette isteksiz de olsa çözülmeler olma ihtimaline işaret etmekte oluşu. Mars’ın geri harekette olması, agresif ve sert muhalefetin geri adım atma ihtimalini gösteriyor. Soru Astrolojisinde de geri hareket, fikrinden ve isteklerinden vazgeçmek, geri adım atmak olarak görülür. Yine de bu haritada henüz yeniay olmadığından, belirsizliklerin Pazar akşamı da halen devam etmekte olacağını düşünmek çok mümkün. Durumun kesinleşmesi yeniayın meydana gelmesinden sonra daha olası.
Gelelim tutulma haritasını TC haritası üzerinde değerlendirmeye:
Tutulma TC haritasının 4. evinde gerçekleşiyor. Bu ev bir tamamlanma evidir. Uzun zamandır süregelen bir şeylerin tamamlanması arifesindeyiz. Transit Merkür, radikal haritadaki Merkür’ün üzerinden geçmek üzere, yani Merkür dönüşünün gerçekleşmesine az kaldı. Merkür anlaşmalar ve imzalarla ilişkili olduğundan, bu dönüş haritası da çok önem taşıyor. Bahsettiğimiz Merkür Dönüş haritasında, Merkür 1. eve düşüyor. Güneş yükselen burç derecesine çok yakın durumda. Haritada yeniay var ve şans gezegeni Jüpiter de 1. evde. Yani çok güçlü bir 1. evden söz ediyoruz. Bu da müzakerelerle ilgili iyimser düşünceler akla getiriyor.
Transit Jüpiter’in de 7, 8, 9. evlerin yöneticisi olan Satürn’ün üzerinden geçiyor olması, müzakerelerin başlaması kararı konusunda bize şans veriyor. Jüpiter, radikal haritanın yükselen yöneticisine de iyi açı yapmaya ve daha sonra da Güneş’in üzerinden geçmeye hazırlanıyor. Aslında şans kapımızda!
Diğer taraftan, diğer iyicil gezegen olan Venüs de radikal haritanın MC yöneticisi Jüpiter’in üzerinden geçmekte. Bu da olumlu bir gösterge! Transit Satürn’ün radikal haritanın Güneş’ine sert açısı ise, en azından bir süre için uzaklaşmış durumda. Tabi kısa bir müddet sonra Satürn geri harekete döndüğünde, Güneş’e daha evvel yapmış olduğu sert açısını tekrarlayacak. Bu sert açıyı 2. evden yapacağından, ekonomik konularda dikkatli ve önlemci olmaya sevk edecek.
Tutulma haritasını TC Güneş Dönüşü haritası üzerinde değerlendirirsek:
Bu haritada da tutulmanın 9. eve düşmüş olduğunu görüyoruz. Pek çok transit gezegen de 9. evin üzerinde kümelenmiş durumda. Kalbimiz Lüksemburg’ ta atıyor! Tutulmanın radikal haritanın Jüpiter’inin üzerine düşmesi de umut vaat ediyor.
Fakat, diğer taraftan Venüs – Mars karşıtlığının 11. evimizi bağlaması, az önce dile getirdiğimiz konuları tekrar akla getiriyor, keskin muhalefetler… Güneş Dönüşü haritasının tepe noktasını Akrep burcu kestiği için, transit Mars’ın durumu bizim açımızdan önem taşıyor. Mars, rahat etmediği Boğa burcunda ve geri harekette. Bu durumda bize, sonucun beklenen ve ümit edilen kadar iç açıcı olmayacağını gösteriyor.
Ingress Harita
Ingress haritalar Dünya Astrolojisinde birincil derecede öneme sahiptirler. Bu haritalar, Güneş öncü burçların (Koç, Yengeç, Terazi, Oğlak) 0 derecesine giriş yaptığında çıkartılır.
Haritada 26 derece 58 dakika Yengeç burcunun yükseldiğini görüyoruz. Inress haritalarda, Guido Bonatus ve Ebu Ma’şer’ e göre, öncelikle iki gösterge tespit edilir. Bunlardan birincisi Yıl Yöneticisi (LOY), ikincisi İktidar veya eskilerin deyimi ile Kral Göstergesidir (Sig Reg). Yıl Yöneticisi derken, yılda 4 kere Ingress harita çıkarıldığından dolayı, bu yöneticinin her bir çeyrek yıllık dönemi yönettiğini eklemek gerekir. Bu konu ile ilgili detaylara ilkbahardaki Dünya Astrolojisi seminerinde daha derinlemesine gireceğiz.
Haritada LOY; yükselen yöneticisi olduğu, zarar görmemiş olduğu, ASC’ ye açı yaptığı ve gece haritasında üstünlüğü olduğundan dolayı Ay’dır. Zaten Ay’ın ev yerleşimi de konuyu anlatıyor. Daha önce de söylediğimiz gibi 11. ev uluslar arası paktlar ve organizasyonlarla ilgili, yani AB.
Haritada Sig Reg (Significator Regis) adayı iki gezegen var: Mars ve Güneş. Çünkü her ikisi de MC’ de (tepe noktası) yöneticiliğe sahipler. Mars Boğa’da 11. evde. Zararlı olduğu bir burçta, durağan harekette, yanık değil, diğer kötücül Satürn’den zarar görmüyor, düşük bir evde değil, hatta aksine şanslı ve güçlü bir evde. Fakat yine de geriye doğru durağan harekette ve zararlı olduğu bir burçta yerleşmiş olduğundan, tatminkar sonuçlar elde etmekte zorlanıyor. Zira, dispozitörü Venüs de çok iyi yerleşimde değil. Diğer gösterge olan Güneş Terazi’de 3. evde. Düşüşte olduğu bir burçta, ama zarar görmemiş durumda. İki göstergeyi de kullanacağız. Zira Mars 11. evde Güneş’e nazaran daha güçlü yerleşimde. Üstelik bu ev konumuz ile de alakalı. Zira Mars 7. evin de yücelme yöneticisi, yani anlaşmaları da bağlıyor. Güneş ise evrensel bir İktidar (Kral) sembolü zaten. Güneş’in yerleşimde bulunduğu 3. ev de iletişim, yazışmalar, evraklarla, yani konumuzla alakalı. Diğer taraftan, her iki gösterge de birbiriyle açı yapıyor (üçgen).
Ay’ın, hem Yıl Yöneticisi olarak, hem de doğası gereği, yaptığı açılar bizi sonuca taşıyacak. Ay, Yönetimle ilgili konuların evrensel göstergesi olan Güneş ile iyi bir açı yaparak ondan ayrılmış, kendisini ağırlamakta olan (Ay İkizler’de) Merkür’e iyi açıya gidiyor. Merkür, imzalar veya müzakereler ile alakalı. Ay’ın bir sonraki durağı ise Satürn. O da 7. evin yöneticisi, yani müzakereleri temsil ediyor. Bu iyi açılar, Yönetim ile muhataplarını iyi açılarla bağlıyor. Bu da bizi müzakere süreci bir şekilde başlayacak düşüncesine itiyor.
Diğer taraftan, iyicil etkileriyle bilinen Kuzey Ay düğümü de 10. evde ve Koç burcunda yerleşmiş durumda. Guido Banatus bu durumu, başkalarına galip gelmek, kazanmak, yücelmek ve asalet kazanmak olarak nitelendiriyor. Kuzey Ay düğümü genel anlamıyla ilişkileri ve grupları anlatır. Belli bir saygınlığı ve başarıyı elde edeceğiz demektir. Bunlar işin olumlu tarafları.
Bir de olumsuz yüzünden bakalım: kötücül etkileriyle bilinen Satürn, zararlı olduğu Aslan burcunda ve 1. evde yerleşmiş durumda. Her ne kadar yükselen burç derecesine uzakta yerleşmiş olsa da (yaklaşık 11 derece), buradaki yerleşimi pek de hoş olmayan durumlara işaret ediyor. Bonatus’ un değerlendirmelerini günümüze uyarlarsak bu durum, aşılması gereken zorlukları, özellikle tarım ve ekonomiyle ilgili birim ve kurumları, kredi sistemi ve bankaları ve genel anlamda iş dünyasını ilgilendiren sorunları gösteriyor. Bu yüzden ekonomiyle ilgili konulara dikkat etmek gerekliliğine işaret ediyor. Satürn kısıtlanma, ağır yük ve sorumluluklar, endişe ve kaygı uyandıran durumlar demektir. Yani istediğimiz sonucu elde edemezsek, bazı zorlanmalar açıkça önümüzde. Kaldı ki istediklerimizi bir ölçüde elde etsek bile, yine de dikkatli olmamız gereken bir sürece giriyoruz.
Sonuç:
Tüm anlattıklarımızı toparlarsak, çıkarmış olduğumuz gökyüzü haritalarında, AB ile ilgili konularda yepyeni bir yola girmek üzere olduğumuz net bir şekilde görülüyor. 3 Ekim akşamı, müzakerelerin başlaması adına bazı olumlu gelişmeler elde etsek de, bunların çok tatmin edici ve kesin zafer gibi algılanması pek de doğru olmasa gerek. Muhakkak ki Türkiye onore edilecek ve bazı avantajlı durumlar veya vaatler elde edecektir. Ama, buradan Türkiye Cumhuriyeti olarak bize yine, koşullu ve zamana dayalı hükümler çıkması yüksek ihtimaldir. Tam ve tatmin edici sonuçlar beklemediğimize göre, en azından şu aşamada özellikle AB’ ye tam üyelik konusunda oldukça zorlanacağa benzeriz.
Zira, olumlu transitler avantajımıza olan durumları işaret etse de, astrolojik olarak bizi en çok düşündüren, transit Mars’ın 11. evimizde geri harekete geçecek olması. Çünkü Mars, TC radikal haritasında Güneş’imizin ve Güneş Dönüşü haritasında da Tepe Noktamızın yöneticisi. Mars zararlı durumda olduğu Boğa burcunda geri hareket ederken, henüz tamamlanması kesinleşmemiş konulara, karar değişikliklerine, daha fazla mücadele etme gerekliliğine, gereksiz çıkışlara ve sürtüşmelere, kendini yanlış ifade etme riskine işaret ediyor. Diğer taraftan 11. evimiz bizim müttefiklerimizi gösterdiğine göre, Mars’ın bu evin hemen girişinde geri hareket ediyor olması, birlikte yola çıkmayı düşündüğümüz veya birlikte olduğumuzu zannettiğimiz müttefiklerin bizi yarı yolda bırakması ihtimali oldukça güçlü (geri hareket). Bu yüzden, girmek için büyük çaba sarf ettiğimiz bu büyük kulüpte, kimlerle dans ettiğimizi de iyi değerlendirmemizde fayda var!
Diğer taraftan, müzakerelere başlamamız ile ilgili olumlu bir karar çıksa bile, bu karar Mars geri giderken alınmış olacağı için, Mars'ın geri harekete geçeceği 11. evimizle, yani AB' ye giriş süreci ile ilgili ileride karşımıza tekrar çıkacak problemlere, bu konu ile ilgili sürtüşmelere, hatta kopuş aşamasına getirecek anlaşmazlıklara işaret ediyor.
Aşağıda Mars’ın geri hareketine başladığı anın transit haritası var. Daha önceki haritalarla benzerliği ilginç! Özellikle de Mars – Venüs karşıtlığının uluslar arası organizasyonlar ve paktlar evi olan 11. evi bağlaması; anlaşmalar evi olan 7. evin yöneticisi durumundaki, engeller, sıkıntılar ve kısıtlamaları temsil eden Satürn’ün, Türk halkı olarak bizleri temsil eden 1. evimizde olması…
Öner Döşer, A.M.A.