“Tüm ilişkilerde (ailevi ilişkiler, iş ilişkileri, aşk ilişkileri vb) var olan “üçüncü varlığı” gözle görmek olanaksız olabilir, ama “Kompozit Harita” onun doğasını ve gizli gündemini açıkça ortaya koyar. Kompozit (bileşik) haritalar belli bir ilişki grubu içinde yer alan iki ya da daha çok kişinin doğum haritalarındaki planet çiftlerinin (aynı zamanda ASC ve MC noktalarının) orta noktalarının hesaplanması ile oluşur.İki planetin orta noktasının her iki planetin enerjilerini birleştirdiği varsayılır.”Kompozit haritadan yola çıkarak, ilişkinin güçlü ve zayıf yönleri tanımlanabilir ve kompozit harita üzerinde transitlerin etkilerini de göz önünde bulundurarak ilişkinin genel gidişatı hakkında değerlendirmeler yapılabilir. Bu makalede; yakından tanıdığım, yaklaşık 5 yıldır aynı evde yaşayan ve henüz evlenmemiş olan bir çiftin kompozit haritasından yola çıkarak, kompozit haritaların yorumlanmasına ışık tutmak istiyorum.
Kompozit haritanın 5. evinde stelyum var. Güneş, Neptün, Venüs ve Merkür’ün haritanın 5. evinde yerleşmiş olması, ilişkide 5. ev konularının vurgulanacağına işaret ediyor (yaratıcılık, çocuklar, cinsellik, aşk, hobiler, eğlence vb). 5. ev vurgusu, çiftin zorunluluktan değil, keyif aldıkları için bir arada olduğuna işaret ediyor. Güneş’in bu evdeki yerleşimi olumlu, zira modern astrolojide 5. ev Aslan burcu ile eşleştirilir. Bu yerleşim, ilişkinin çifte kendilerini açık, net, kendiğilinden ve doğal bir şekilde ifade etme fırsatı tanıyacağını vurguluyor. Bir başka deyişle, ilişki bireylere kendileri olma şansı sunuyor. Ancak Güneş’in bu yerleşimi evlilik için yeterli değildir.
Hem haritadaki 5. vurgusu hem cinsellikle ilintili olan Venüs’ün yine cinsellikle alakalı olan 5. evdeki yerleşimi, ilişkinin içinde cinsel temaların ön planda olduğuna işaret ediyor. Ancak Venüs ile Mars arasında açı olmaması, tensel uyum konusunda soru işareti yaratıyor. Bunun yanı sıra, Venüs ile Satürn arasındaki kare açı; ilişkinin ilerleyen dönemlerinde cinsel soğukluk, heyecan eksikliği ve monoton bir ilişki ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Venüs- Neptün kavuşumu, ilişkide duyusal hazzın, cinselliğin ve estetik değerlerin aşırı idealize edilmesine ve nihai olarak hayal kırıklıklarının ortaya çıkmasına sebep olabilir. Ayrıca bu konulara ilişkin yanılsamalara, gerçeklerden kaçışa, kafa karışıklığına ve karşılıklı bağımlılığa sebep olabilir. Olumlu yönü ise, ilişkide teslimiyete, fedakârlığa, affediciliğe ve romantizme işaret etmesidir.
Haritada Ay 12. evde yerleşimde. Ay’ın bu yerleşimi, çiftin duygusal anlamda aşması gereken sorunlar olduğuna işaret ediyor. Her iki taraf da gerçek duygularını bastırıyor veya gizliyor olabilir. Eğer gerçek duyguları ve bilinçdışı korkuları ile dürüstçe yüzleşmeyi başarırlarsa, ilişkiye daha fazla duygusal derinlik katabilirler. Bunun yanı sıra, Ay ile 5. ev yöneticisi Jüpiter arasındaki kare açı, çiftin birbirlerinden duygusal beklentilerinin abartılı olabileceğine işaret ediyor. Çiftin makul duygusal beklentiler içinde olmayı da öğrenmesi gerekiyor. Bu tarz önlemler alınmadığı takdirde, 12. evin gölgesi devreye girebilir. İlişkinin içinde yanılsamalar, hayal kırıklığı, aldanma, aldatma, gizli faaliyetler ve gizli düşmanlar (özellikle dışsal kadın figürleri) ortaya çıkabilir.
5. ev yöneticisi Jüpiter’in 9. evdeki yerleşimi olumlu, zira 9. ev modern astrolojide Yay burcu ile eşleştirilir. Her iki taraf da, ilişkinin içinde büyüme, bilgeleşme ve gelişme fırsatları elde edebilirler. Beraberce öğrenmekten, seyahat etmekten, dış kültürleri tanımaktan hoşlanırlar. Jüpiter ile ASC ve DSC arasında olumlu açılar olması, çiftin birbirine hem bilgeleşme fırsatı sunduğuna hem de birbirine şans getirdiğine işaret ediyor. Jüpiter ile Satürn arasındaki karşıt açı olumlu etkilerin baskılanmasına sebep olsa da, yine de Satürn’ün Jüpiter’in abartı içeren gölgesini törpüleyeceği düşünülebilir. Jüpiter’in Ay düğümleri ile olumlu açıları, bu çiftin genel anlamda kadersel gelişmeler ve bir araya gelişler açısından da şanslı olduğuna işaret ediyor. Bunun yanı sıra, çiftin hem birbirine hem de başkalarına yardım edeceğini ifade ediyor.
Yükselen burcun Aslan olması ve ASC ile Güneş arasında üçgen açı olması, ilişkin dışsal olarak görünen yüzünün olumlu ve dikkat çekici olduğuna ve de birbirleri için çok uygun oldukları imajını verdiklerine işaret ediyor. Dıştan bakıldığında, çiftin gayet mutlu, yaşam dolu, cana yakın ve doğal olduğu algılanabilir. Güneş ile Ay düğümleri arasında olumlu açılar olması ise, çiftin sosyal hayatta tanınan, popüler ve başarılı erkek figürleri ile kadersel tanışmalar yaşayabileceğine ve kadersel gelişmelerin ilişkiye daha fazla güç kazandıracağına işaret ediyor.
Satürn’ün 3. evdeki yerleşimi, çiftin iletişim bağlamında, kısa vadeli seyahatlerde ve birbirlerinin yakın akrabaları ile sorunlar yaşayacağına işaret ediyor. Plüton’un da bu evde yerleşmiş olması, özellikle iletişim bağlamında yaşanacak krizleri ifade ediyor. Birbirleri ile iletişim kurarken, şüphe, kıskançlık, manipülasyon sonucu ortaya güç savaşları çıkabilir. 3. evde yerleşmiş olan Plüton ile 12. evde yerleşmiş olan Ay arasındaki kare açı ise, birbirlerinden bazı duygularını ve gerçek niyetlerini gizlemelerinin sonucunda, ortaya hem iletişimsel hem de duygusal krizlerin çıkabileceğini vurguluyor. Hem düşüncelerin hem de duyguların dürüstçe, bastırmadan ve net bir şekilde ifade edilmesi, bu ilişkide ortaya çıkabilecek krizleri atlatmak adına oldukça önemli.
Merkür’ün T-kare açı kalıbının apeksinde olması da ilişkide iletişim sorunlarına ve iletişimin tutarsızlaşabileceğine işaret ediyor. Hatta bireylerin birbirleri hakkındaki fikirleri de tutarsızlaşabilir. Ancak Satürn ile Ay düğümleri arasında olumlu açıların olması, zaman içinde ilişkinin dengelenmesi, istikrar kazanması ve hedeflerin netleşmesi adına olumlu katkı sağlayabilir.
“Whole sign” ev sistemi kullanıldığında, 4. evin girişindeki Akrep burcunun klasik yöneticisi Mars’ın 4. evin içinde olması, bu çiftin hem aynı evi hem de geçmişte benzer deneyimleri paylaştığına işaret ediyor. 7. evin modern yöneticisi Uranüs’ün de 4. evde yerleşmiş olması, bu ilişkinin aynı evin paylaşıldığı uzun bir ilişki olduğuna dikkat çekiyor. Ancak Mars ve Uranüs’ün 4. evdeki yerleşimi duygusal uyum ve ev hayatı açısından değerlendirildiğinde, bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Duygusal uyum ve ev hayatı bağlamında; bazen ani, beklenmedik, şaşırtıcı gelişmeler ve tutarsızlıklar (Uranüs) ve de ev hayatında rekabet, mücadele, tartışma ve agresyon (Mars) devreye girebilir. 4. evin girişine yakın duran Plüton ise, ev hayatında güç savaşlarını gündeme getiriyor. Mars ile ASC arasında kare açı olması ise, ilişkideki tartışmalara, kavgalara ve rekabete bazen başkalarının da şahit olacağına işaret ediyor.
Uzun süredir aynı evde yaşayan bu çiftin ileride evlenip evlenmeyeceğine dair 7. ev ile ilgili göstergeleri incelediğinde, 7. evin içinde planet olmadığı dikkat çekiyor. Ancak 7. evin girişine yakın olan kuzey ay düğümü, gelecekte evliliğin gündeme gelme ihtimalini vurguluyor. 7. evin modern yöneticisi Uranüs ev hayatı ile ilintili olan ve köşe evlerden biri olan 4. evde güçlü yerleşimde. Uranüs’ün tek açısı olan Satürn sekstili, zaman içinde ev hayatındaki tutarsızlıkların durulabileceğine işaret ediyor. Satürn’ün aynı zamanda 7. evin klasik yöneticisi olması, bu açıyı daha da olumlu kılıyor. Ancak 7. evin klasik yöneticisi Satürn ile Venüs ve Merkür arasında kare açı olması, ilişkinin içinde zaman içinde artabilecek iletişim sorunlarına, cinsel soğukluğa ve monotonluğa işaret ediyor. Çift bu sorunların üstesinden gelmediği takdirde, zaman içinde daha evlenmeden kopma noktasına gelebilir. 7. evin klasik yöneticisi Satürn ile 5. evin yöneticisi Jüpiter arasında karşıt açı olması da, evlenmeden eğlence içeren bir aşk hayatı yaşamak ile evlenmek arasındaki bir ikileme işaret ediyor. Bu çiftin evlilik fikrine ancak kendilerini kısıtlanmamış hissettikleri (Uranüs 4. evde) ve eğlenebildikleri (5. ev vurgusu) takdirde sıcak bakacağını söylenebilir. Ancak Güneş ile Ay arasındaki 150 derecelik açı, çiftin annelik-babalık tutumlarının tamamen farklı olduğuna ve evlendikleri takdirde özellikle çocuk yetiştirme konusunda ciddi krizlerin ortaya çıkacağına işaret ediyor. Sevgiyle kalın ve kendinize iyi davranın…
YAZAN: Barış ÖZKIRIŞ