Herkes hayatının bazı dönemlerinde Plüton transitinin etkisinde kalacaktır. Bu nedenle Donna Cunningham adlı yazarın ‘’Healing Pluto Problems’’ adlı kitabından derlediğim yazıyı faydalanacağınız düşüncesi ile sizlerle paylaşıyorum.
Plüton, yeniden oluşumu sağlayan enerjiyi temsil eder. Değişim ve dönüşümün, kendini yenilemenin yeniden doğuşun gezegenidir. Bunu gerçekleştirirken aynı zamanda da düzeni bozan ve yıkan son derece güçlü bir enerji açığa çıkarır. Etkisini de derinden, yavaş yavaş ve güçlü bir şekilde hissettirir.
Plüton, doğum haritasında bir noktaya transit yaptığı zaman ortalama 3- 4 yıl etkisini gösterir. Bu dönemde maddi ve manevi problemler yaşayabilir, sevdiklerimizden ayrılabilir veya onları kaybedebiliriz. İş hayatımızda sorunlar olmamasına rağmen küresel ya da bölgesel krizler veya doğal afetler nedeniyle, her şeyimiz elimizden kayıp gidebilir. Bunların neticesinde dünya görüşümüz tamamen değişerek, bilinçaltımızdaki bastırılmış, unutulmuş duygular ve olaylar su yüzüne çıkar. Hayat bize, ne yaparsak yapalım, elimizde olmayan şeylerin varlığını hatırlatır.
Dünyamızı bir okul olarak düşünürsek, hepimizin bazı dersler alıp, sınavlara gireceğimizi, kimimizin bu derslerden kalıp, kimimizin ise geçeceğini düşünebiliriz. Sınavları veremeyenlerimiz, başarısız olur, derslerini tekrar ederler. Doğum haritası da insanların hangi yetenekleri ile dünyaya geldiklerini ve hayattan hangi konularda dersler alacağını bize gösterir.
Bunun için öncelikle natal haritamızı iyice anlamalıyız ki olayların farkındalığına çabuk varalım ve bu etkilerin üstesinden gelmeye çalışalım. Plüton’un bir gezegenimize transit geldiği zamanı, bu gezegen konusunda meydana getirdiği etkileri ve yaşadığımız olayları incelememizin önemi kuşkusuz çok fazladır. İlk olarak Plüton’un transit yaptığı gezegenin hayatımızdaki rolünü iyi çözümlemeliyiz. Daha önceki kriz dönemlerinde kendimizi sorgularken takıldığımız noktalar da bize ipucu verebilir. Yaşadığımız sıkıntıyı idrak ederek deneyimlemek ve nereden geldiğini çözümlemek, o sıkıntıdan kurtulmanın ve Plüton transitinin üstesinden gelmenin en önemli yollarından biridir.
Plüton transitlerinde, bazı insanların “dertlerini unutmalısın”, ’’keder içinde yoğrulmamalısın” önerilerinin aksine, bazen en iyi çare bir süre yas tutmak, geçmişi hatırlamak, sevdiğiniz şarkılar çalarken ağlamaktır. Kendimizi bir süre kederin içine bırakmak, duygularımız ve yaşadıklarımız ile yüzleşmek iyileşmenin bir parçasıdır. Yas tutmak zaman alır ve sabır ister.
Eğer yaşadığımız problemleri dışlar, olmamış, yokmuş gibi davranmaya çalışırsak, olaylar bizim için daha çözümsüz bir hal alır. Yaşadığımız olaylardan bir şey öğrenemez, olayları yönetmeye çalışmak yerine, akışına bırakmış oluruz ki, bu da Astroloji bilen veya bu konuya ilgi duyan kişilerin düşeceği en önemli hatalardan olup, onca bilgi birikiminin boşa harcanması demektir. Jane Roberts bir kitabında “Hastalıkların ortaya çıkma sebeplerinden biri de gerçeklerden kaçmaktır” der.
Oysa Astroloji bilgisine sahip bir kişi olayların farkındalığına önceden varmalı, sıkıntıların üstesinden gelme yollarını bulmalı, değişim ve dönüşümünü tamamlamalı ve bu transiti sermayeye çevirmeye çalışmalıdır.
Çektiğimiz sıkıntılar ile ilgili kitaplar okumak(sevdiğini, kariyerini, işini kaybetmek, maddi ve manevi tacize maruz kalmak gibi.)bu konularda yalnız olmadığımızı, başkalarının da bu tip deneyimler yaşayıp, atlattığını bize hatırlatır. Hatta bazılarımız önceden inanmasa bile reenkarnasyon veya ölümden sonra hayat hakkında kitaplar okuyabilir, bu tip konulara ilgi duyabilir.
Burada dikkat etmemiz gereken en önemli husus, geçmişi bize hatırlatan olayları yaşadığımız ana yansıtmamalı, geçmişi geçmişte bırakmalı ve olayları iyi analiz etmeliyiz. Mesela yıllar önce bizi terk eden sevgilimize olan öfkemizi, bize hatırlatan bir olaydan dolayı, yeni sevgilimizden veya ailemizden çıkarmamalıyız. Unutmamalıyız ki geçmişte yaşanan kızgınlıklar, alınganlık, gücenme gibi duygularımız zaman zaman su yüzüne çıkıp bizi incitebilir.
Sert Plütonik etkilere (aşırı öfke, taciz, terk edilme vb.) maruz kalan kişilerin dikkat etmesi gereken diğer önemli bir husus da aşırı yemek, ilaç ve içki bağımlısı olmak gibi geçici ve anlık çözümlere kanmasıdır. Plütonik problemler, kişileri derinden etkilediğinden, değişimi gerçekleştirmek çoğumuz için zordur. Astroloji bilmenin ya da astrologlara danışmanın bu dönemi rahat atlatmamızı sağlayacağı kuşkusuzdur.
Sıkıntı duyduğumuz konular için iyileştirme çalışmaları yapmalı ve zihnimizi pozitif konulara yönlendirmeliyiz. Bu aşamada astroloji bize destek olur. Joan Negus, Plüton transitlerinde dolaplarımızı, depolarımızı varsa garajımızı temizleyip düzenlememizi önerir.Bunlar bizi geçmişe bağlayan bir çok anlam ve anı taşır. Böylece birçok eski anımızdan ve geçmişten getirdiğimiz, taşımak istemediğimiz yüklerden, duygulardan kurtulabiliriz.
Eğer başarabilirsek, bütün karanlık yolların sonunda bulunan ışığa erişebilir, bu karanlık yolu kendi meşalemiz ile aydınlatabiliriz. Bunun için astrolojinin yanı sıra kullanabileceğimiz iki önemli yol, psikoloji ve okültizmdir. Eğer bu yolları doğru kullanabilirsek, kendimizi bu geçiş döneminde daha iyi anlar, bizi hüsrana uğratan olayları çözümleyebilir, iyi analiz edebiliriz. Plüton transitleri çok sarsıcı ve yıpratıcı olsa da, bunu hayatımız için bir sermayeye çevirme imkânı bulabiliriz. Özellikle hayatı hakkında kararsız olan kişiler için Plüton transiti doğal bir tedavi olup, aynı zamanda hayatını gözden geçirmek, durup bir geriye bakmak için de iyi bir fırsattır.
Kısaca özetlemek gerekirse;
Plüton transitlerinde, öncelikle olayların farkındalığına varmalıyız.
Kapanan her kapının ardından yeni bir kapının açılacağına inanmalıyız.
Geçmişimizden daha iyi bir gelecek için vazgeçmeliyiz.
Geleceğimizin daha doğru ve iyi olacağına inanmalıyız.
Geçireceğimiz değişimin bizi daha iyi standartlara kavuşturacağına inanmalıyız.
Son olarak da mucizelere inanmalıyız…
Hande Baybalı
1 Ekim 2010 Cuma
ASTROLOJİ OKULU