Tempo Dergisi Röportajı

 

1 Mayıs 2008 tarihli Tempo dergisinde yayınlanan röportajın tamamını aşağıda bulabilirsiniz. Teknik bilgilerin ağırlık taşıdığı ve röportajı çok güzel özetleyen Seda Arıcıoğlu’na teşekkür ediyorum.
  
Türkiye için genel bir değerlendirme… Harita yorumu… Nasıl bir ülkeyiz?
 
Tıpkı insanların olduğu gibi ülkelerin de astrolojik haritaları vardır. Bu haritalar potansiyelleri açısından ve belirli bir zamanda transit yapan gezegenlerin etkilerine bakılarak analiz edilir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin astrolojik haritası, Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan ettiği an esas alınarak 29 Ekim 1923 saat 20:30 Ankara’ya göre çıkartılır.
 
Astrolojik haritamızda Güneş Akrep burcundadır. Daha anlaşılır bir ifadesi ile, Türkiye Akrep burcundandır. Sadece Güneş değil, aynı zamanda Venüs ve Jüpiter gezegenlerinin de Akrep burcunda yerleşmiş olduğunu görürüz. Akrep burcunun gizemli ve derine inme arzusu, bu üç önemli gezegenin buradaki yerleşimi ile fazlasıyla aşikar hale gelmiş olur. Bu yerleşim güç elde etmek için derin bir arzu duymayı, dışarı belli edilmese de, son derece rekabetçi olunduğunu gösterir. Şartları kendi lehimine çevirmek için yeri geldiğinde, tüm şartları zorlamayı, başarıya tüm benliğiyle odaklanmayı ve asılmayı anlatır. Kararlılık ve hedeflerine ulaşma uğrunda, hiç çekinmeden hayatını bile ortaya koyma potansiyelini gösterir. Belli edilmese de, duygusal anlamda çok derin ve kırılgan yapıda olunduğunu; sessiz ve sakin olunmasına rağmen, kızdırılmanın hiç de akıllıca olmayacağını gösterir. Bu yerleşim, kendisine zarar veren kişilerin dersini vermekte usta olunduğunu da anlatır. Bu yerleşim aynı zamanda, cinsellik temasının öne çıkacağını da gösterir. Dünya Astrolojisi’nde 5. ev genç nüfusu gösterir. Akrep burcu da en verimli burçlardan birisidir ve 5. evde yerleşmiş gezegenlerin çoğunluğunun Akrep’te olması, genç bir nesil olduğumuzu ve nüfus yoğunluğumuzu da açıklıyor. Bu yerleşim aynı zamanda spora düşkünlüğümüzü, borsa gibi risk içeren yatırımları ve şans oyunlarını, eğlenceleri çok sevdiğimizi; çocuklarımıza düşkünlüğümüzü, turizm ülkesi olduğumuzu da gösteriyor. Dünya Astrolojisi’nde 5. ev tüm bu konularla alakalıdır ve bu evdeki gezegen yoğunluğumuz, bu konuları belirgin bir şekilde vurguladığımızın açık bir göstergesidir. 
 
Türkiye astrolojik haritasında Yengeç burcunun yükselmektedir. Bu burcun en önemli özellikler eve ve aileye düşkünlüğüdür. Biz de milletçe hem aile kavramımıza hem de anane ve örflerimize çok önem veririz. Yengeç burcunun diğer insanlarla ilgilenme ve onları koruma ihtiyacı duyan, geçmişe çok önem veren, olaylara karşı son derece hassas ve duyarlı, hareketleri ve kararlarına genellikle duyguları yön veren, hatta bazen aşırı hassas, alıngan ve fazla duygusal olma özelliklerini milletçe çok belirgin bir şekilde taşıdığımızı düşünüyorum.
 
Yükselen burcun yöneticisi olarak ve genel gösterge olarak Ay, astrolojik haritamızda halkımızın durumunu anlatır. Haritamızda Ay kontrol dışı faktörleri ve gizli düşmanlıkları anlatan 12. evde yerleşmekte. Bu yerleşim, milletçe duygularımızı ifade etmekte, diğer ülkelere kendimizi güçlü bir şekilde anlatmakta zorlandığımızı gösteriyor. Ay, genel olarak kadınların göstergesidir. 12. evdeki yerleşimi, kadınlarımızın da görünür olmakta zorlandıklarını, dışa fazla kapalı kaldıklarını göstermekte. Aslında Ay’ın İkizler burcunda oluşu sebebiyle sözlü ifadede güçlü olması beklenir. Fakat, 12. ev gibi gözükmeyen, dışa kapalı bir alanda kalınca, bu sözel yetenekler rahatça açığa çıkamıyor. Diğer taraftan, milletçe dedikoduyu biraz sevdiğimizi de atlamamalıyız tabii.
 
 
 
Astrolojik haritamızın yükselen derecesine çok yakın duran Plüton, kendisinden beklenenin üzerinde bir mücadele gücüne sahip olmayı, dayanıklılığı, imkansız gibi gözüken şeyleri bile başarma potansiyelini, kendini yeniden yapılandırabilme özelliğini gösteriyor. Plüton’un Yengeç burcundaki yerleşimi, söz konusu vatan ve millet olduğunda, ölümü bile göze alabilmeyi, bağımsızlığından asla ödün vermemeyi anlatıyor.
 
Astrolojik haritamızın yönetim ve yöneticilerle ilişkilendirilen Tepe Noktası’na (MC) noktasına çok yakın duran Uranüs bu devletin, bir devrimle ve süregelen yönetimin halkın gücüyle yıkılmasıyla, tüm dünyayı şok edici bir şekilde kurulduğunun işareti durumunda. Öte yandan Uranüs yeni gelişmelere, heyecanlara, teknolojik buluşlara düşkünlüğümüzün de göstergesi. Ancak yönetimleri ve hedeflenen yönü gösteren nokta üzerindeki Uranüs, her an ani yönetim değişikliklerine, beklenmedik olaylara, şok gelişmelere ve gittiği yolda ani değişikliklere maruz kaldığımızın da göstergesi olarak çalışmakta.
 
Astrolojik haritamızın 4. evinde Terazi burcunda yerleşmiş olan Mars da bir başka dikkat çekici husustur. Dünya Astrolojisi’nde 4. ev genel anlamıyla imar-iskân durumu ve yaşam koşullarıyla ilişkilendirilir. Mahsul ve tarım ürünleri, ziraatçılık, çiftçilerin durumu, bu evden bakılır. Vatanseverlikle, milliyetçi temalarla ilgisi vardır. Siyasette muhalefet partisini veya hükümete karşı çıkanları temsil eder. Kurumsal yapılar ya da fabrikalarla ilgili konuların nasıl gelişeceğine de bu evden bakılır. Bu ev, toplumsal temeli, toplumun derin köklerini ve geleneklerini anlatır. Bu alanda Mars’ın bulunması, muhalefetlerin hükümetle hep çok sert çekişmeler ve sürtüşmeler içerisinde olduğunu, iç huzursuzluklarımızı gösterebileceği gibi, bir deprem ülkesi olduğumuzu da göstermekte. Terazi burcu diplomasiyle, Mars da silahlı kuvvetlerle ilişkilendirilir. Bu yerleşim bazı zamanlarda silahlı kuvvetlerin politik arenaya müdahale etmek durumunda kaldığını da gösteriyor.
 
Nasıl bir döneme doğru gidiyoruz?
 
Türkiye için de, şu anda içinde bulunduğumuz zorlayıcı süreç en azından 2013’lere kadar gidiyor. 2013 yılı Türkiye için bir “yeniden doğuş” dönemi olacak adeta. Bu tarihten itibaren bölgesinde gün geçtikçe avantajlı konuma gelmeye başlayacak. 2015 ve 2016 yılında Balık ve Başak burçlarında gerçekleşecek tutulmalar, Türkiye’nin hızlı bir şekilde bölgesinde önem kazanacağını etkinleşeceğini, çok daha atak bir politika izleyeceğini, göstermekte. Bu tarihlerde Türkiye’nin, içinde bulunduğu bölgede çok daha fazla önem kazanmaya başlayacağına şahit olacağız. Yeni dönemin süper güçleri arasındaki yerimizi almaya başlayacağız. 2011 ve 2012 yılında, haritamızın dip noktasındaki Mars, transit Plüton’dan sert açılar alıyor olacak. Bu dönemlerde içsel gerginlikler tırmanabilir; topraklarımızla ilgili sorunlar yaşayabiliriz. Bu yıllar, etkin depremler oluşması riskini de taşıyor. Ağustos 2012’de haritamızın tam Satürn derecesi üzerinde gerçekleşecek olan transit Mars-Satürn kavuşumu oldukça dikkat çekici!
 
Kara harekâtı konusunda ne söylersiniz?
 
2008’de Türkiye kitabımda ordumuzun içerde ve dışarıda gücünü gösterecek bazı operasyonlar yapacak olduğunu; özellikle de 9 Aralık’ta başlayan ve 11 Aralık’tan itibaren bu sürece girileceğini öngörmüştüm. Fakat bunun çok büyük çaplı bir sınır ötesi operasyon olmayacağını, daha büyük çaplı girişimlerin daha ziyade yaz aylarında olabileceğini yazmıştım.
 
10 Temmuz’da kesinleşecek Mars-Satürn kavuşumu, yakın bölgemizle ilgili konularda önemli durumların ortaya çıkacağına işaret ediyor. 4 Temmuz-16 Temmuz arasındaki tarihlerde etkin olacak bu önemli kavuşum, sıcak bölgeye önemli müdahalelerin gündemde olacağını gösteriyor. Bu kavuşumu TC astrolojik haritası üzerinde değerlendirdiğimizde, transit Merkür’ün de 12. evimizdeki Ay derecesinin üzerinden geçmekte olduğunu görüyoruz. Bu derece daha önceki haritalarda gördüğümüz gibi, Mars tarafından üç kez tetiklenmişti. Çok önemli kararlar verilebilir bence bu tarihlerde…
 
PKK’nın aranan adamlarının Türkiye’ye teslimi söz konusu olur mu?
 
Evet, bence teslim edilmeleri söz konusu olacak. 2008 yılının genel etkilerini değerlendirdiğimiz Koç Giriş haritasında bunun belirtilerine rastlıyoruz. Aslında bu etkiler Aralık ayından, Oğlak Giriş haritasının devreye girmeye başladığı zamanlardan beri devreye girmeye başladı.  
 
AKP’nin birbirine bunca kenetlenmesinin sebebi nedir? Bana anlatmıştınız, bir astrologa danışsalar ancak bu kadar doğru bir zamanda kurulabilirlerdi diye…
 
AKP kuruluş anına göre çıkartılmış astroloji haritasında (14 Ağustos 2001 saat 09:40) Terazi burcu yükselmekte ve yükselen yöneticisi Venüs haritanın en yüksek noktasında, en büyük şans ve fırsatları sembolize eden Jüpiter ile birleşmekte ve bu iki gezegen de Yengeç burcunda asalet kazanmaktalar. Bu çok güçlü bir kavuşumdur ve hemen yanı başlarında duran Kuzey Ay Düğümü ile de birleşince, ortaya bileği zor bükülür, yaptırım gücü yüksek bir yapı çıkıyor. Hele ki Aslan burcundaki Güneş’i, Başak burcundaki Merkür’ü de ilave edersek, sürekli yükselen trendin boşuna olmadığını anlarız…
 
İletişim gezegeni Merkür'ün Regulus sabit yıldızıyla birleşiyor olması, iktidarı elinde tutabilme yeteneğini, özellikle de lider konumdaki kişilerin güçlü hitabet yeteneği olduğunu göstermekte. Yükselen yöneticisi Venüs de yine güçlü etkiler taşıyan Sirius sabit yıldızı ile birleşmekte, yapılan işlerin ve icraatların olduğundan da güçlü gözükeceğini göstermekte. Tepe Noktası'na yakın yerleşimde olan Jüpiter de Murzim adlı sabit yıldızla birleşmekte. Bu yıldız "Topluma verecek mesajı olmak" anlamına geliyor ve güçlü söylem yeteneği, geniş kitlelere hitap imkanı getiriyor. Zaten şanslı 11. evde yeleşmiş, asaletli ve güçlü yerleşimde olan Güneş, Mars gibi cesareti ve güçlü adımlar atmayı anlatan bir gezegenden de iyi açı aldığı için, günümüzde çok eksikliği hissedilen ve kolay yetişmeyen "karizmatik ve cesur lider" tanımlaması bile tek başına yeterli denilebilir neredeyse! Güneş’in bu alanda iyi ve güçlü yerleşmesi, partinin birbirine bu kadar güçlü bir şekilde kenetlenmesinin ve bunun da güçlü lider etrafında oluşmasının nedenini gösteriyor.
 
Yengeç burcundaki yoğunluk ve Tepe Noktası'nın Yengeç burcuna düşmesi, milliyetçilik temasını öne çıkartırken; bu yerleşimlerin TC astrolojik haritasının, halkı da temsil eden yükselen derecesine düşüyor olması, halkın desteğinin bu kadar güçlü bir şekilde arkasına alabilmenin nasıl mümkün olduğunu sembolik olarak gayet güzel açıklıyor. Partinin kuruluş tescili için çok isabetli bir günde girişim yapıldığı aşikar!
 
Astrolojide asaletli gezegen, hele ki böyle güçlü sabit yıldızlarla irtibat kuruyorsa, yaptırım gücü yüksek, kendi doğasında olayları güçlü bir şekilde yönlendirme imkanına sahip bir kapasiteyi anlatır. Bu haritadaki gezegenlerin önemli bir bölümü asaletli ve yerleşim olarak da çok güçlüler. Bu güçlü yerleşimler idari konularda başarılara, iyi yönetme becerisine, etkin olabilmeye, Meclis’te güçlü bir yer tutmaya, iyi organize olabilmeye ve planlı hareket edebilmeye imkan tanıyor. Çok güçlü yerleşimler gerçekten de…
 
Fakat, her astrolojik haritada olduğu gibi, bu haritanın da zayıf ve dikkat edilmesi gereken tarafları var pek tabii ki. 3. ve 9. evlerden birbirine karşıt açılar yapan dört gezegen, dikkatli olunması gereken alanlara işaret ediyor. 3. evde yerleşmiş olan Mars-Pluto kavuşumu, kendini ifade konusunda güçlü ve baskın etkiler ortaya çıkarıyorlar. Fakat diğer taraftan da, sert ve meydan okuyan söylemlerin sorun çıkartma olasılığını da açıkça gösteriyorlar. 9. evde kavuşum yapan Ay ve Satürn, hukuksal konularda karşılaşılacak önemli sorunların, yargılanmaların, eleştirilerin açık bir ifadesi. Bu sorunların nedenlerine göz attığımızda, muhafazakarca ve kati tavır alınması (Satürn) ve özellikle de kadınlarla ilgili konulardan (Ay), ki Ay-Satürn kavuşumunu "örtülü kadınlar" olarak görebiliriz, ortaya çıkacağını düşünmek yanlış olmaz. Dünya Astrolojisi’nde 9. ev hayata ve inançlara bakış ile ilişkilendirilir. Bu şartlarda yukarıda kısaca bahsettiğimiz bu sert etkileşimler, bu güçlü partinin karşılaşması en muhtemel sorunlarının, inançlar, anayasal konular, eğitim ve üniversiteler, dış ülkelerle temaslar konusunda ortaya çıkacağını göstermekte.
 
İşte, 2007 sonlarından itibaren, transit gezegenler tarafından tetiklenen 3. ve 9. evlerdeki bu yerleşimler, AKP’nin zorlayıcı bir sürece girmek üzere olduğunu işaret ediyordu. Bu yüzden de gerek geçmişte yazdığım makalelerimde, gerekse 2008’de Türkiye kitabımda içine girmeye başladığımız bu süreci işaret etmeye çalışmıştım.
 
AKP’nin kapatılma olasılığı var mı?
 
AKP’ye yönelik kapatılma davası sürecinin ülkemiz için en hayırlı şekilde sonuçlanması hepimizin temennisi. Bizim işimiz astrolojik haritaları objektif ve tarafsız bir biçimde incelemek olduğundan, bu konuda sonuca yönelik bir değerlendirme yapmadan, sadece içinde bulunulan bu süreci değerlendireceğim.
 
AKP kuruluş astrolojik haritası üzerinde yakın dönemdeki transitleri ve ikincil ilerletmeleri değerlendirdiğimizde, oldukça zorlu bir sürece doğru ilerlenmekte olduğunu görüyoruz.
 
Transit Satürn astrolojik haritanın 12. evi üzerinden geçiş yapıyor. Bu transit genel olarak, önemli bir değişim sürecinde olunduğunu, yeni bir şeylerin adımını atma adımı içerisinde olunduğunu ve bu adımı atmak için de halihazırda var olan yapıların terk edilmesi olasılığının güçlü olduğunu gösterir. Transit Satürn, AKP astrolojik haritasının 9. evi yöneticisi olan Merkür’ün üzerinden daha önce bahar aylarında geçti; şimdi de Mayıs ayı başlarında bu dereceye çok yakınlaşacak. 9. ev anayasal, hukuksal konularla, dinsel temalar, inançlarla alakalıdır. Kapatılma davasının açılma nedenlerinin içerisinde bu temaların önem taşıdığını görmüştük. Yukarıda verdiğimiz haberin detaylarını okuduğumuzda, savunma için AK Parti'ye tanınan bir aylık süre ise 2 Mayıs'ta sona erecek olduğunu görürüz. Ne kadar enteresandır ki, bir müddettir geri hareket etmekte olan Satürn’ün bu geri hareketini tamamlayıp, durağanlaşması ve direkt harekete dönmesi de tam bugünlere denk geliyor (2-3 Mayıs 2008). Bu gösterge bize, bir şeylerin belirginleşmeye başlayacağı, ortaya konulacağı, netlik kazanacağı günlere doğru ilerlemekte olduğumuzu gösteriyor. Hep söylediğimiz gibi, astrolojik işaretleri okuduğumuzda, gökyüzünün hareketlerinin, günlük hayatımızla ne kadar da paralel yürüdüğünü görüyoruz, şahit oluyoruz. Her zaman altını çizmeye çalıştığım gibi, astrolog asla “her şeyi bilen adam” değil, ama “olayların işleyişine ve nedenlerine şahit olan adam”dır…
 
Sadece transit Satürn değil, ilerletilmiş Merkür de AKP astrolojik haritasının 12. evinde hareket etmekte. İlerletilmiş Merkür (Secondary Progression) bu sıralar 12 derece Başak’ta ilerliyor ve AKP haritasının 9. evinde 13 derece İkizler burcunda yerleşmiş olan Satürn’e doksan derecelik sert bir açı yapmaya git gide yakınlaşıyor. Bu gergin açı, hukuksal bağlamda karşılaşılan sorunların daha da zorlayıcı etkilerinin ortaya çıkması olasılığını güçlendiriyor. Ardından, yaklaşık iki yıl sonra, ilerletilmiş Merkür bu kez 9. evde İkizler burcunun 15. derecesinde bulunan Ay’a da doksan derecelik açı yapacak. Ay AKP haritasının 10. ev yöneticisi olduğundan, yönetimsel alanda önemli değişimler, yeniden yapılanmalar, yeni bir toplumsal imajın ortaya çıkması ihtimalini düşündürüyor. Zira, tam da o zamanlarda (2010) transit Satürn de AKP astrolojik haritasının yükselen derecesinden ve transit Plüton da ayakucu noktasından (IC) geçiyor olacak. Tüm bu göstergeler, AKP’nin önemli bir “yeniden yapılanma ve değişim” sürecine girmekte olduğunu gösteriyor.
 
İlerletilmiş Merkür’ün Başak burcunda hareket etmekte oluşunun yanı sıra, transit Satürn’ün de Başak burcunda hareket etmekte olduğunun ve tam da Merkür’ün bulunduğu derecelerin üzerinden geçmekte olduğunu görüyoruz. Transit Satürn’ün ilerletilmiş Merkür’ün üzerine gelmesi ve radikal haritanın Satürn derecesine doksan derecelik açı yapacak olması ağustos ve eylül aylarını buluyor. Bu tarihler bize, kapatılma davasında önem kazanacak zamanları, muhtemelen de önemli değişikliklerin ve durumların ortaya çıkacağı zamanları gösteriyor olabilir. Ağustos ayının hemen başında Aslan burcunda gerçekleşecek Güneş tutulması Türkiye’den de izlenecek ve tutulma anına yönelik haritada gezegen toplaşmasının ve tutulmanın astrolojik haritanın 10. evine düştüğünü de hesaba katarsak, önemli değişimlerin, yeni girişimlerin çok da uzak olmadığını düşünmemiz yanlış olmaz.
 
2008’de Türkiye kitabımın 59. sayfasından bir alıntı yapmak istiyorum:
 
Partilerin kapatılmasının, yeni partilerin açılmasının gündemde önemli yer tutacağına şahit olabiliriz. Dışarıdan bakıldığında, Türkiye’nin önemli bir değişim süreci içerisinde görüneceği aşikar.”
 
Sonuç olarak, AKP bir yeniden yapılanma sürecine doğru ilerlemekte olduğuna göre, partinin kapatılması oldukça güçlü bir ihtimal.
 
Erken seçim yapılacak mı?
 
Evet, erken seçim bu yıl çok konuşulacak ve bence bir erken seçime doğru ilerliyoruz. Bu konuyla ilgili kesin bir tarih vermek çok zor belki ama, çok uzun zaman almayacağını düşünüyorum. Sonbahar aylarından itibaren zorlayıcı etkenler artarak devreye giriyor olacak kanımca…
 
Konuyla ilgili 2008’de Türkiye kitabımın 87. sayfasından bir alıntı yapmak istiyorum:
 
“Erken Seçim Çok Konuşulacak!
 
4 Kasım’da kesinleşecek Satürn-Uranüs karşıtlığı, yönetimle muhalefet arasında sıkı gerginliklerin baş göstereceğine işaret ediyor. Gelenekçiliğin önemli eleştirilere uğrayacağı günlerde olacağız. Geçmişe ait, bize ayak bağı olan şeylerden kurtulma arzusu artacak. Satürn-Uranüs karşıtlığı, geçmişi muhafaza etmek ile geleceğe yönelmek arasında ulusal bir çelişki yaşayacağımıza işaret etmekte. Bu ikisi arasındaki sert açılar genelde muhafazakarlıktan radikalliğe ya da tam tersi bir dramatik dönüşüme geçileceğini göstermekte.
 
Bu açı ilericilik ve radikalizm ile gelenekçilik arasındaki gerginliği anlatır. Bu gergin açının etkin olduğu dönemlerde politik protestolar ağırlık kazanır. Bu ikilinin karşıtlığı aynı zamanda mutlakiyet ve demokrasi, konuşma özgürlüğü ve bastırılma arasındaki gerilimle de ilintilidir. İnsan hakları konusunda protestolar ve ayaklanmalar ortaya çıkabilir. Devrimci nitelikte eğilimler görülebilir. Yönetimsel değişiklikler gündeme gelebilir. Türkiye beklenmedik bir şekilde erken seçim havasına girebilir!”
 
Yine 2008’de Türkiye kitabımın 68. ve 69. sayfasından bir alıntı:
 
“Güneş’in 12. evde olması ise, pek olumlu bir durum değil. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, bu konum siyasi lider, yönetici pozisyonundaki kişilerin zorlanacaklarını işaret ediyor. Bu yaz aylarında Aslan burcunda gerçekleşecek tutulmalar da benzeri şekilde, liderlerin aleyhinde çalışıyor! Zira Aslan kralların, liderlerin burcudur ve bu burçta tutulma, en çok liderlerin zarar göreceği, gözden düşeceği, mevkisini kaybedeceğini gösteriyor.
 
Güneş’in olumlu bir açı almaması, kendini savunma ve gücünü koruma konusunda zayıf kalacağını gösteriyor. Yönetimsel değişiklikler gündeme gelebilir. Ortam bir erken seçim havasına bürünebilir.”
 
Eğitim sistemi ile ilgili reformlar nereye varacak?
 
Transit Uranüs, TC astrolojik haritasının Tepe Noktası’ndan geçmekte. Bu etki, eğitim ve öğrenimle ilgili reform yaratacak değişimlerin devam edeceğini göstermekte. Hep altını çizdiğim gibi, tarih tekerrürden ibarettir ve astroloji bize bu tekerrürlerin zamanlamasını yapabilmemiz konusunda yardımcı olan en önemli istatiktiksel disiplinlerden birisidir. Daha önce Uranüs’ün 1924 yılında astrolojik haritamızın Tepe Noktası’ndan geçişi esnasında Tevhid-i Tedrisat kanunu kabul edilmiş. Bu transit, aydınlanma ve yenilenme sürecinde olduğumuzu da gösteriyor. Sanal dünya günlük yaşantımızın önemli bir parçası haline gelecek. Artık her şey bilgisayar kaydı altına girecek!
 
301. madde konusunda ne söylersiniz?
 
Özellikle bu madde üzerinde astrolojik tahminde bulunmak için, bu maddenin Meclis’te kabul edildiği anın haritasını değerlendirmek gerekir. Günün bilmekle birlikte, saatini net olarak bilemediğim için, bir değerlendirme yapamayacağım. 
 
Ama, anayasal konularla ilgili genel tahminler yapabilirim. Bu yıl anayasada veya hukuk sistemimizle ilgili önemli değişikliklerin bu yıl ve önümüzdeki yıl da devam edeceğini düşünüyorum. 
 
2008’de Türkiye kitabımın 66. sayfasından iki alıntı:
 
“1 Şubat’ta kesinleşecek Venüs Jüpiter kavuşumu, bu tarih civarında girişimlerimiz konusunda dış destekler alacağımıza işaret edebilir. Önemli anlaşmalar, olumlu etkiler gündeme gelebilir. 7. ev geleneksel anlamda, açık düşmanlıklarla ilişkilidir. Dünya Astrolojisi’nde bu alan diğer ülkelerle ilişkileri temsil eder. Tüm dış ilişkiler, ittifaklar, savaş gibi konular bu evin konularıdır. İki iyicilin bu evde kavuşum yapması, dış ilişkiler konusunda olumlu gelişmeler yaşayacağımızı gösteriyor. Bu kavuşum, hukuksal davalarla ilgili konularda da avantajlar sağlayabileceğimize işaret etmekte. Anayasada değişiklikler gündeme gelebilir.”
 
Anayasadaki değişikliğin bu kadar gün içerisinde tam da Venüs Jüpiter kavuşumunun olduğu 1 Şubat 2008 gününe denk gelmesi, astrolojik sembolizmin bize ipuçlarını nasıl bir incelikle verdiğine güzel bir örnek gerçekten de…
 
Bu kavuşum 2008 Aralık ayında da tekrarlıyor. Bu yüzden, Aralık ayında da önemli anayasal değişikliklerin yapılabileceğini düşünüyorum. 2008’de Türkiye kitabımda bunu da belirttim:
 
“1 Aralık 2008’de Venüs Jüpiter kavuşumu tekrarlıyor. Bu tarih civarında da girişimlerimiz konusunda dış destekler alacağımıza, diğer ülkelerle ikili ilişkilerimizde faydalar elde edeceğimize işaret ediyor. Önemli anlaşmalar, olumlu etkiler gündeme gelebilir. Yukarıda bahsettiğimiz olumlu etkiler, bu dönemde de geçerli. Yeni yasaların çıkarılması konusunda da önemli yol kat edeceğiz.”
 
“Bu kavuşum, hukuksal davalarla ilgili konularda da avantajlar sağlayabileceğimize işaret etmekte. Anayasada değişiklikler gündeme gelebilir.”
 
2008’de Türkiye 92. sayfa
 
“Anayasada bazı önemli değişiklikler yapılabilir. Yargı sistemimizi gözden geçireceğiz”
 
 
2008’de Türkiye kitabımda özellikle Şubat ayında inançlarla ilgili konuların, kanunlar, yüksek eğitim, hukuksal sistemle ilgili konuların gündemimizde önemli yer tutacağından bahsetmiştim. Çünkü 2008 Şubat ayında Kova burcunda Güneş tutulması olacaktı ve bu tutulma astrolojik haritamızın 9. evi üzerinde gerçekleşecekti. Bu ev inançlar, eğitim ve eğitim kurumları, üniversiteler, hukuksal konular ve kurumlar, anayasayla ilgili konularla ilişkilendirilir. Bu alanda hızlı gelişmelerin oluşacağı astroloji haritalarında açıkça görülüyordu. Aynı anda, astrolojik haritamızın Tepe Noktası da Uranüs transiti alıyordu. Bütün bunlar, önemli bir değişim sürecine doğru ilerlemekte olduğumuzu gösteriyordu.
 
Anayasal konuların ve inançlarla ilgili sorunların 2008 yılı içerisinde ve 2009 yılında da vurgulanmaya devam edeceğini düşünüyorum. 2009 yılının Ocak ve Şubat aylarında Güneş ve Ay tutulmaları olacak ve bu kez bu konu daha da vurgulanır halde olacak. Ama, bu kez bu konuyu çözmek üzere. Zira bu kez Jüpiter de haritamızın inançlarla ilişkilendirilen 9. evinden geçiş yapıyor olacak. 2009 yaz aylarıyla yıl sonları arasında bu alanda gerçekleşecek Jüpiter-Neptün kavuşumu, astrolojik haritamızda Jüpiter’in bulunduğu dereceyle sert açılar yapıyor olacak. Bu hem stresli, ama hem de çözüm üretmeye yönelik önemli adımların atılacağı bir dönemde olacağımızın bir işaretçisi olabilir. Özellikle Neptün’ün bu alandan sert açıları, kafaları bulandıran ve kararsız bırakan bir dönemden geçilmekte olduğunu gösteriyor. Bu açıların tamamen bitmesi ve yakın zamanda bir daha tekrarlanmamak üzere uzaklaşması 2010 yılını buluyor.
 
Reformlar uygulanmaya başlanacak mı?
 
Transit Uranüs, TC astrolojik haritasının Tepe Noktası’ndan geçmekte demiştik. Uranüs reformlarla, kanıksanmış ve uzun süre itaat edilmiş geleneksel yönetimlerin yıkılmasıyla, yeniliklerle, sürpriz ve şoklarla, halkın ve organize olmuş toplulukların gücüyle ilişkili bir gezegendir. Reform niteliğinde değişimler getiren özellikler taşır.
 
Plüton’un Oğlak burcuna geçişiyle birlikte, dünyadaki tüm değerler, ilişkiler, düzenler yeniden yapılanma sürecine giriyor. Kurulmuş kalıpların sorgulanacağı, yıkıma uğrayıp, yerine yenilerinin yapılanacağı bir sürece giriyoruz. Bu bağlamda, yeniden yapılandırıcı ve reformistçe girişimlerin tüm hızıyla devam edeceğini düşünüyorum.
 
Şu anda ülkede bir kutuplaşma var, bu devam edecek mi, yoksa son mu bulacak?
 
Transit Uranüs, TC astrolojik haritasının Tepe Noktası’ndan geçmekte. Bu, kolektif direncin dramatik bir şekilde kırılmasına neden olabilecek büyük bir sivil gerilimin işaretçisidir. Tartışma yaratabilecek ve yenilikçi fikirler, reform ve uyanış arzusuna neden olur. Uranüs’ün bu transitleri, statükoda değişikliklere sebep olur. Geleneksel veya genel kabul görmüş olana karşı çıkış, isyankar enerjiler baskındır.
Kendimizle Hesaplaşma Dönemindeyiz!
 
İlerletilmiş haritamızda dolunay fazına giriş yapmış durumdayız. Bu faz, kendi içimizdeki ilişkilerimizde karşıtlık, gerginlik temasının ön plana çıkacağını gösteriyor.
 
Bu haritada İlerletilmiş Güneş’in de burç değiştirmiş ve Kova burcuna geçiş yapmış olduğunu görüyoruz. Özgürlük arzusu, başkaldırı ve isyan duyguları ön plana çıkıyor. İnsan hakları konusu, şimdiye dek olmadığı kadar önem taşıyacak. Hem toplumcul yönümüzü ortaya koyarken, hem de bireyselliğimizi koruma arzusunda olacağız. Önemli bir transformasyon dönemine girmiş bulunuyoruz. Aslında bu enerjiyi, 11 Mayıs’ta Güneş’in Kova’ya ve 8. eve giriş yapmasıyla almaya başlamıştık. Dolunay fazına geçişle birlikte, bu durum daha da vurgulanacak!
 
Dolunay fazı, yaklaşık 14 yıl geride başlayan şeylerin tamamlanması gerekliliğini gösterir. Bu fazda, tıpkı gökyüzünde Ay’ın ışığının her şeyi aydınlatması gibi, şimdiye kadar karanlık noktalar aydınlanır ve her şey meydana çıkar. Ak koyunla kara koyunun ayrıldığı zamandır. Stresli bir zaman dilimidir. Hayatımızda kararlar aldığımız, özellikle kendimizle hesaplaştığımız bir dönem olarak önem taşır. Tarafsızlık, objektiflik, bilinçlilik söz konusudur. Başkalarıyla birlikte hareket etmeye, dayanışmaya, paylaşmaya açık olmalı, onların bize neler söylediğine daha fazla dikkat etmeliyiz. Kendi projelerimize başkalarını da dahil edebiliriz. Verimli ve enerjik bir dönemdir. Kapasite ve yaratıcılık yüksektir. Önemli ürünler ortaya koyulabilir. Fakat sancılı geçişler yaşanması gerekecektir.
 
Transit Plüton, haritamızdaki Ay derecesinin karşısından geçiyor. Plüton’un Ay’a sert açıları, halkın kendi içinde güç çekişmesine girmesi olasılığını gösterir. Bu bağlamda, daha önceki tarihlerde tetiklenmiş olan etnik gerilimler uç noktalara varabilir. Kendi içimizde kutuplaşma riskimiz var ve bu risk bütün yıla yayılıyor. Bu gergin açı sonbahar aylarına kadar devam ediyor. Bu bağlamda, pek çok siyasi liderin sıkça dile getirdiği gibi, sağduyulu olmalıyız!
 
Tayyip Erdoğan’ın sağlığı nasıl olacak?
 
Sayın Tayyip Erdoğan’ın 26 Şubat 1954 doğumlu olduğu biliniyor. Transit Satürn, yaz aylarında Erdoğan’ın Balık burcundaki Güneş derecesinin tam karşısından, Yay burcundaki Ay derecesinin de doksan derece uzağından geçiş yapıyor olacak. Transit Satürn’ün Güneş’e ve Ay’a sert açıları, sağlık sorunları ihtimalini gösterir.
 
CHP’nin akıbeti ne olacak? Deniz Baykal Genel Başkanlığa devam edecek mi?
 
CHP yeniden kuruluş tarihine göre çıkartılmış astroloji haritasına göre, şu anda zorlayıcı bir süreçten geçtiğini söyleyebiliriz. Liderlik makamının sorgulanacağı, değişim isteneceği bir süreçte olunacak. CHP lideri Sayın Deniz Baykal’ın doğum tarihinin 20 Temmuz 1938 olduğu biliniyor; ama kesin doğum saatini bilmediğimiz için, ancak genel bir değerlendirme yapabiliriz. Güneş saatine göre çıkartılmış haritada, karşısına rakip alacağı bir dönemde olduğunu görülüyor. Ama bu etkiler, liderliğini kaybettirecek kadar güçlü değil. Astrolojik haritasındaki zorlanmaların uzaklaşmaya başladığını görüyoruz. Bu şartlarda yerini devretmesi ancak 2011-2012 yıllarında olacak gibi gözüküyor. Bence yakın dönemde kendisine çok iş düşecek.
 
AB’ye girecek miyiz? –Burada AB kalacak mı acaba- diye anlatmıştınız… Enteresandı…
 
AB ile ilişkilerin genel anlamda olumlu ilerleyeceği, destek alınacağı bir süreçteyiz. AB’nin astrolojik haritasını 1 Kasım 1993, saat 00:00, Brüksel-Belçika olarak esas alıyorum. Türkiye AB’ye girecek mi? Sorusuna ben hep “Acaba AB o zamana kadar kalacak mı?” cevabını veriyorum. Zira, AB astrolojik haritasının 2013-2014 yıllarında oldukça zorlanacağını görüyorum. AB’ye alternatif başka bir birlik oluşacak ve Türkiye’de bu birliğin bir parçası olacak gibi geliyor bana. AB özellikle de 2012 yılı sonlarında zorunlu bir değerlendirme, kendini yeniden yapılandırma, daralma sürecine giriyor olacak.
 
Irak’ta durum ne olacak? Huzura kavuşacaklar mı?
 
Irak’ın astrolojik haritasına baktığımızda (28 Haziran 2004, 10:26, Bağdat) çok önemli bir dönemeçte olduklarını görüyoruz. Mesuliyet almaları ve kendi rotalarını kararlılıkla belirlemeleri gereken bir süreçteler. Bu yıl yaz aylarında, özellikle de Temmuz ve Ağustos aylarında, astrolojik haritalarında bariz stresler gözüküyor. Sıcak gelişmeler olabilir. Bu yüzden, 2008 ve 2009’da çok huzurlu kalabileceklerini söylemek zor. 2010 yılında çok önemli bir yeniden yapılanma sürecine girecekler. Liderlik pozisyonunda değişim kaçınılmaz olacak. O dönemde lider pozisyonu tutan kişilere yönelik travmatik girişimler olabilir. 2010-2012 geçişinde oldukça zorlanacağa benzerler. Bu zorlanma hem siyasi, hem de ekonomik bağlamda olacak. Daha kalıcı bir profil ortaya çıkarmaları 2013 yılının bulacak gibi gözüküyor.
 
İran ile Türkiye ilişkileri nasıl olacak? ABD saldıracak mı?
 
2008 yılı ilkbahar aylarında ve yaz aylarında, transit Uranüs ABD haritasının Mars derecesine sert açılar yapacak. Bu sert açının benzeri daha önce 1966 ve 1967 yıllarında gerçekleşmişti ve ABD Vietnam savaşına girmişti. 2008 Ağustos ayında Aslan burcunda gerçekleşecek tam Güneş tutulması, ABD Başkanı George W. Bush’un haritasının tam yükselen derecesine düştüğünden ve aynı günlerde Bush’un haritasının kariyer evinin yöneticisi Mars’ın üzerine Satürn geldiğinden, Bush’un İran’a saldırma konusuna yönelik önemli kararlar alacağını düşünebiliriz. Temmuz ve Ağustos aylarında yakın bölgemizde önemli sorunlar ortaya çıkacağını düşünüyorum. Bunların Irak haritası üzerinde etkileri görülüyor; ama aynı zamanda İran haritasını da bağlıyor. Temmuz ve Ağustos aylarında ABD’nin İran’a saldırma olasılığı güçlü. Özellikle 6 Temmuz-16 Temmuz aralığındaki tarihlerdeki gezegensel etkiler, önemli hareketlenmelerin oluşacağını düşündürüyor.
Dolayısı ile, Türkiye bölgede ortaya çıkması muhtemel gelişmelere müdahil olmak durumunda kalabilir. Zira, Sayın Tayyip Erdoğan için de önemli mesuliyet getirici kararlar alma zamanı olacak Temmuz ve Ağustos ayları. ABD Başkanlık Seçimleri’nin gündemindeki önemli konulardan biri de bu konu olacağa benzer. Kuzey Irak meselesi de bir başka önemli gündem maddesi olmaya devam edecek muhtemelen.  
 
Sizce ABD’nin başkanı kim olacak? Başkanın bir kadın olacağı yönünde yorumlanabilecek bilgi var mı haritada? Hillary Clinton ve Obama’nın haritalarına baktınız mı? Veya Bush’un?
 
4 Kasım 2008’de yapılması planlanan ABD Başkanlık seçimlerinde Satürn-Uranüs karşıtlığı ile Mars-Neptün karesinin yaşanacak olması nedeniyle güçlü çatışma ve değişim temaları ile belirsizlik ve netlik eksikliği göze çarpmakta. Skandallar, şaibeler, kargaşalar, perde arkasında dönen dolaplar, hatalar seçimin meşruluğuna gölge düşürebilir. Uranüs elektronik sistemlerle ilişkilendirilir. Seçim günü elektronik oylama aygıtları ile ilgili konular veya seçiciler kurulu krizleri gibi konular gündeme gelebilir. Şüphesiz, bu kafa karıştırıcı açılar, Orta Doğu’da yaşanması muhtemel gerginliğinin seçim esnasında gündeme oturacak en önemli konulardan biri olduğunu gösteriyor. Irak’a veya İran’a operasyon ya da Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmemesi gibi durumlar savaş karşıtı protestoları körükleyebilir. Mars Neptün karesi, din ve inanç savaşlarıyla, ideolojik çatışmalarla, biyolojik savaşlarla da ilişkilendirilir.
 
Dünya Astrolojisi’nde Satürn muhafazakar kesini, Uranüs ise liberal kesimi temsil eder. Tam da seçim günü kesinleşecek olan Satürn-Uranüs karşıt açısı, bu seçimlerde, demokratlarla muhafazakarlar arasında güçlü bir çekişmenin oluşacağını gösteriyor. Bu gergin açı aynı zamanda, o gün sıra dışı bir durumun yaşanması olasılığının güçlü olduğunu gösteriyor. ABD ilk kadın başkanını ya da ilk Afro-Amerikan başkanını seçebilir ki bu da beyaz erkeklerin hakimiyetindeki Amerikan siyasi tarihine karşı bir devrim niteliğindedir. Bir başka ihtimal olarak, favori olmayan, şaşırtıcı bir başka aday kazanabilir.
 
ABD Başkanlık seçimlerinde en çok ismi geçen adaylardan biri olan Hillary Clinton’un doğum tarihi biliniyor; ama saati konusunda çok farklı bilgiler veriliyor. Bunlardan biri 26 Ekim 1947, saat 20:00, Chicago-Illionis; bir diğeri aynı gün saat 02:16; bir başkası da yine aynı gün ve bu kez saat 08:00. Bu çok kafa karıştırıcı bir durum ve doğru tahminde bulunmayı güçleştiriyor. Kişisel olarak ben sabah doğumu esas aldığımda (08:00) oluşan astrolojik haritayı Hillary Clinton’a daha uygun buluyorum. Bu haritada Akrep burcunun 21. derecesi yükseliyor. Bu harita üzerinden değerlendirme yapacak olursam, seçim gününde yükselen burcu üzerine ve tam da burada yerleşmiş olan kariyer evinin yöneticisi Merkür’ün üzerine transit Mars’ın geldiğini görüyorum, ki bu da kazanma potansiyelinin güçlü olduğunu düşündürüyor. Bir tek gösterge bu değil tabii. Profeksiyon yöntemiyle değerlendirdiğimde, 26 Ekim 2008’den itibaren güçlü bir döneme girecek olduğunu görüyorum. Bu da seçimlere yakın günlerden itibaren, hızla güç kazanmaya başlayacağını düşündürüyor. Clinton’un haritasını Washington’a göre düzenlediğimizde, haritasında güçlü yerleşimde olan şans gezegeni Jüpiter’in yükselen derecesine oturduğunu görüyoruz. Yani Jüpiter hattı Washington’dan geçiyor, ki bu da Washington’un ona şanslı geleceğini gösteriyor. Ama Clinton’un yıllık haritasında Ay Balsamik fazda. Bu faz bırakma, çözülme enerjisi taşır. Bu şartlarda, haritasında güçlü etkiler olmasına rağmen, seçim yarışında kaybeden olması olasılığı güçleniyor.
Bu arada, değinmeden geçemeyeceğim bir husus var. Hillary Clinton’un doğum haritasını TC astrolojik haritasıyla karşılaştırdığımda, son derece uyum içerisinde olduğunu görüyorum. Bu yüzden, Clinton’un başkan seçilmesinin Türkiye açısından daha iyi olacağını düşünüyorum!
 
Demokrat partinin bir diğer güçlü adayı olan Barack Obama 4 Ağustos 1961, saat 13:06, Honolulu-Hawaii doğumlu. Haritasının gezegen yerleşimleri oldukça güçlü. Clinton-Obama çekişmesinde belirleyici gelişmeler Ağustos ayında ortaya çıkacak. 1 Ağustos’ta Aslan burcunda gerçekleşecek Güneş tutulması, Aslan burcundan olan Obama’nın güç kazanacağını anlatıyor olabilir. Yıllık Güneş Dönüşü haritasında da güçlü etkiler var. Bu haritada yeniay var. Yeniay, başlangıçların göstergesidir ve bir büyüme dönemine girildiğinin işaretçisidir. Bu şartlarda ipi göğüsleyecek ismin Obama olması güçlü bir ihtimal.
 
Cumhuriyetçi aday McCain'in 29 Ağustos 1936, saat 09:00, Cocosolo-Panama doğumlu. John McCain Başak burcundan ve yükselen burcu Terazi. Bizi yanıltabilecek şey, doğum saatinin yanlışlığı olabilir pek tabii, ama bu saate göre çıkartılmış haritada seçimleri kazanacağına dair güçlü işaretler bulmak zor gözüküyor. Yıllık Güneş Dönüşü haritasındaki etkiler yeterince kuvvetli gözükmüyor. MCCain’in yıllık haritasında Ay Balsamik fazda. Bu faz bırakma, çözülme enerjisi taşır. Bu şartlarda, seçim yarışında onun da kaybeden olması olasılığı güçlü. Ama ilginçtir ki, ABD astrolojik haritası (4 Temmuz 1776, saat 17:14, Philedelphia PA) üzerinde değerlendirdiğimde, en iyi kombinasyon McCain’inki çıkıyor. İyi bir Başkan olacağını, ABD’ye fayda getireceğini söylemek hiç de yanlış olmaz bu iki haritayı karşılaştırma neticesinde. İki harita arasında oldukça güçlü bağlantılar var.  
 
Ağustos ayında gerçekleşecek Güneş ve Ay tutulmaları ABD Başkanı George W.Bush’un haritası üzerinde çok ilginç yerleşiyor. Güneş tutulması yükselen burcunda, tam da Merkür’ünün üzerinde gerçekleşiyor. Önemli kararlar zamanı! Oldukça zorlanacağı bir süreçte de olacak. Transit Satürn de tam Mars’ının üzerinde! Bunlar oldukça gergin etkiler. Bu tutulmanın etkileri, Ağustos’tan üç ay öncesinden itibaren (Mayıs 2008) devreye girmeye başlayacak.
 
ABD’yi önümüzdeki dönemde neler bekliyor?
 
2011 yılı ABD için gerek yönetimsel, gerekse kendi temel değerlerini gözden geçirmek bağlamında yıpratıcı bir dönem olacağa benzer. Ekonomik alanda da oldukça zorlu bir sürece giriliyor olacak. 24 Ekim 1929’da Wall Street’in çöküşü olarak tanımlanan “Kara “Perşembe” ve takip eden günlerdeki gökyüzü hareketlerini takip ettiğimizde, Uranüs yine Koç burcunda imiş ve Yengeç burcunda bulunan Pluto ile burç bazında kare yapmaktaymış. 2011 yılında bu kombinasyon yine tekrarlanıyor. Uranüs yine Koç burcunda iken, Pluto bu kez 1929’daki konumunun tam karşısında, Oğlak burcunda olacak. 2016 yılına gelindiğinde ise, aynen 1929 yılında olduğu gibi, transit Satürn yine ABD astrolojik haritasının yükselen derecesinden transit ediyor olacak.
 
Zira ABD haritasında Yengeç burcunda yerleşmiş olan gezegenler Pluto, Satürn ve Uranüs’ten ardı ardına sert açılar alıyor olacaklar, ki bu sert açıların en zorlayıcısı 2014 ve 2015 yılları arasında gökyüzünde birbirleriyle doksan derecelik açı yapan Uranüs ve Pluto’nun, ABD haritasının Güneş derecesine aynı derecede sert açılar oluşturacağı zamanlarda geliyor. Özellikle de 2014 yılında Terazi burcunda uzun zaman kalacak olan Mars’ın Uranüs-Pluto karesini tetikleyeceği aylar, ekonomik ve politik açıdan oldukça zorlayıcı zamanlara işaret ediyor.
 
21 Nisan 2014 tarihi için çıkarılmış ilginç haritada, 13 derece Yengeç’te yerleşmiş olan Jüpiter ile 14 derece Terazi’de yerleşmiş olan Mars da devreye girdiği zaman, gökyüzünde öncü burçlarda büyük kare meydana geliyor ve bu konfigürasyon ABD haritasının Güneş derecesini sert bir şekilde sıkıştırıyor. Transit Mars’ın ABD astrolojik haritasının tam da Satürn derecesinin üzerinde olması çok ilginç! Transit Güneş de menkul kıymetleri anlatan 5. evden transit etmekte. Bu görünüm, bu tarih civarında ekonomide, borsada büyük çöküşe ve kaosa sürüklenmeye işaret edebilir! 
 
Tüm bu açılar gerek ülkenin kendi iç politikasında, gerekse dış politikasında önemli değişimlere yol açacak cinsten. Gerek ekonomik anlamda zorlayan, gerekse politik olarak bölücü sonuçlar ortaya çıkaracak. Pluto’nun açıları, değdiği noktayı sonsuza dek değiştirir. 2016 yılına gelindiğinde, ABD için her şey bugünkünden çok daha farklı olacağa benzer!
 
Çin’i önümüzdeki dönemde neler bekliyor?
 
Oldukça verimli bir döneme girmekte. Çin’in astrolojik horoskopu 2008 sonbaharından itibaren çok olumlu etkiler alıyor olacak. 2009 yılında önemli bir büyüme, genişleme kaydedebilir. 2010 yılından itibaren, daha kalıcı adımlar atacak. Süpergüç olma iddiasını kalıcı hale getirmeye başlayacak. Diğer ülkelerin odak noktası ve çekim merkezi haline gelecek ve saygınlık kazanacak. 2011’den itibaren liderlik vasfını daha da fazla ortaya koymaya başlayacak. 2014’te şartlarını oldukça yukarı çekmeye ve zirvenin tepesine oturmaya aday olacak. Çıkış, beklenenin de üzerinde hızlı gelişebilir.
 
Rusya’yı önümüzdeki dönemde neler bekliyor?
 
Pluto’nun Oğlak burcuna geçişiyle birlikte, yeniden yapılanma ve kendini yeniden tanımlama dönemine giren Rusya, kendi içinde bölünmeye devam edeceğe benzer. Şu anda astrolojik haritası zaten etkili Satürn transiti almakta ve bu yılın tutulma haritaları da radikal değişimlere doğru hızla ilerlemekte olduklarını göstermekte. Özellikle bu yılın ilkbahar aylarında, halkı temsil eden göstergeler üzerinde zorlayıcı etkiler daha da artıyor. 2009 yılı sonlarından itibaren daha da zorlayıcı sürece giriyorlar. 2011 yılında yönetimle ilgili beklenmedik gelişmeler, değişiklikler söz konusu. Rusya, süpergüç imajını gün geçtikçe yitirmeye başlayabilir. Yönetimsel boşluklar yüzünden siyasi alanda güç kaybı olabilir. Bu yılki Güneş ve Ay tutulmalarından en çok etkilenecek ülkelerin başında Rusya geliyor. Önemli bir değişim sürecine girmiş durumdalar.