Üniversitelerde yaşanan türban sorununun çözümü amacıyla AK Parti ile MHP anayasa değişikliği trafiği mutabakatla sonuçlandı. İki parti arasında basın aracılığıyla süren 6 günlük tartışma önceki gün AKP'nin teklifinin MHP'ye iletilmesiyle somutlaştırıldı. Dün ise AKP ve MHP kurmayları ortak bir toplantıda görüş birliğine vardılar.
http://www.haberturk.com/haber.asp?id=52755&cat=110&dt=2008/01/25
Peki acaba astroloji haritaları ne diyor?
Türban meselesinin görüşüldüğü toplantı başladığı anın haritasında Boğa burcu yükselmekte.
Boğa burcu huzur ve sakinlik arzusunu temsil eder. Alınan kararların kalıcı olması arzusu vardır. Zaten haritada Merkür de sabit burç olan Kova’da. Güneş de benzeri şekilde Kova burcunda ve yönetimin gücünü anlatan 10. evde, tam tepede duruyor. Kova burcu temel hak ve özgürlüklerin işaretçisidir. Bu girişim gerçekten bir özgürleştirme gayreti olarak görüldüğünde, bunda sorun yoktur. Doğrudur! Fakat Kova burcundaki Güneş’in dispozitörü (bulunduğu burcun yöneticisi) Satürn Başak burcunda (kurallara uyma isteği) geri harekette. Satürn’ün geri hareket etmekte olması ve Merkür’ün de geri hareket etmeye çok yakın olması iki şeyi gösterebilir:
- Alınan bu kararların bazılarından daha sonra geri adım atılmak durumunda kalınabilir.
- İyi niyetle atılmış bu adımdan çark edilebilir, konu daha sonra başka yerlere kayabilir. Nitekim Başak değişken burçlardan birisidir ve koşulların başladığı gibi devam etmeme durumunu, değişikliğe uğrayacağını, başka durumlara dönüşeceğini, dalgalanan bir seyir izleyeceğini gösterir.
Haritada Satürn inançlar, anayasal düzenlemeler ve yüksek eğitimle ilgili 9. evin de yöneticisi. Bu evin girişini yöneten (Almuten) bir diğer gezegen olan Mars da yine eğitimle ilişkilendirilen İkizler burcunda ve geri harekette. Harita içerisinde yerleşmiş gezegenlerden gösterge olarak öne çıkanların geri harekette veya geri hareket etmek üzere yavaşlamış olması, alınan kararların hayata geçirilmesinin gecikeceğini, bir kısmının uygulanabilir olup bir kısmının uygulanamayacağını, bazı kararlardan geri dönülmek veya tekrar üzerinde konuşulması gerektiğini anlatıyor.
Yükselen yöneticisi olan Venüs henüz Oğlak burcuna giriş yapmış durumda. Venüs’ün peregrin (asaletsiz) olduğu Yay burcundan çıkıp, asaletli olduğu (kendi üçlüsünde) Oğlak burcuna giriş yapmış olması, üstelik de bu burçta bir diğer iyicil olan Jüpiter ile kavuşuma yaklaşıyor olması, onu güçlendiriyor. Üstelik Venüs TC haritasının uzlaşmalar, anlaşmalarla ilişkilendirilen 7. evine de giriş yapacak. Bütün bunlar türban meselesiyle ilgili uzlaşma sağlanan maddelerin Meclis’ten geçeceğinin işaretçisi zaten…
Diğer taraftan, Pluto’nun Yay burcunun son derecesinde olması, türben tartışmalarının eğitime engel olması sorununa (Pluto Yay’da) bir nokta konulmak istendiğini anlatıyor.
Pluton’un Oğlak burcuna giriş yapacak olması, bu konunun kanunlarla düzenleneceğini anlatıyor olsa da, Pluto’nun yıl içerisinde tekrar geri hareket yaparak Yay burcuna dönecek ve birkaç ay bu burçta kalacak olması, bu konunun çözülmesinin zaman alacağını, tekrar konuşulması ve tartışılması gerekeceğini göstermekte. Kısacası, yapılacak değişiklikler veya uygulamalar, çok kalıcı olamayacak gibi gözüküyor.
Haritada çok önemli bir başka astrolojik gösterge var. 27 derece Aslan’da bulunan Güney Ay Düğümü’nün üzerine Ay’ın gelmiş olması. Ay, bir astroloji haritasında “kadınlar” ile alakalıdır. Güney Ay Düğümü ise, kökü geçmişe dayanan, daha önce çözülememiş sorunları anlatır. Astrolojik sembolizmin böylesi de hayrete düşürüyor doğrusu!!
Ay’ın önündeki ilk hareketinin Güney Ay Düğümü ile kavuşum olması, bu konudaki girişimin Türkiye’de daha önce de sorun haline gelmiş bu konunun çözülmesinin hiç de kolay olmayacağının işaretçisi.
Daha evvelki yazılarımda da belirttiğim gibi, türban meselesi konuları hükümeti zorlayacak en önemli sorunların arasında gözüküyor.
Aralık ayında Uzman TV’de yayınlanmış röportajlarımdan bazılarında bu konulara değinmiştim.
http://www.uzmantv.com/2008de-akp-hukumeti-hangi-konularda-zorlanacak
Uranüs Yeniden Tepe Noktası’nda
Uranüs’ün geçtiğimiz bahar aylarından sonra tekrar TC astrolojik haritasının Tepe Noktası’na (MC) transit edecek olması, hareketli günlere doğru ilerlemekte olduğumuzu gösteriyor.
Türban meselesi, azınlık hakları, etnik guruplaşma riskleri gündemde önemli yer tutacağa benzer. Uranüs’ün Tepe Noktası’ndan geçiş yaptığı günlerde TSK’nın da bazı önemli uyarıları vardı. Benzer uyarılar olacak mı sorusu geliyor insanın aklına ister istemez…
Transit Pluto'nun Ay'a karşıtlığının yıl geneline yayılması, bu konunun çözülmesinin kısa sürede olmayacağını ve yaratacağı baskının devam edeceğinin bir başka göstergesi..
2008’de Türkiye kitabımdan bazı alıntılar yaparak devam etmek istiyorum..
“25 Ocak’ta transit Uranüs TC astrolojik haritasının Tepe Noktası’na ulaşacak. Bu, kolektif direncin dramatik bir şekilde kırılmasına neden olabilecek büyük bir sivil gerilimin işaretçisidir. Tartışma yaratabilecek ve yenilikçi fikirler, reform ve uyanış arzusuna neden olur. Uranüs’ün bu transitleri, statükoda değişikliklere sebep olur. Geleneksel veya genel kabul görmüş olana karşı çıkış, isyankar enerjiler baskındır.İdari pozisyonda değişimler veya yönetimin uyguladığı stratejilerde önemli değişimler ortaya çıkabilir.
Uranüs’ün bu noktaya daha önceki gelişlerinde halkın, aydın kesimin kendini açıkça ortaya koyduğunu, mitinglerin yapıldığını biliyoruz. Muhalif sloganların yoğunlaştığı günler yaşadık. Benzeri etkiler bu Ocak ayında da devrede olacak. Özellikle de Uranüs’ün Tepe Noktası’na tam kavuşum yapacağı Ocak 2008 sonlarına doğru, halkın kendisini ve fikirlerini açıkça ortaya koyacağı günler olabilir. Yönetimde söz sahibi kişiler hızlı, beklenmedik kararlar almak durumunda kalabilirler. Dış politikamızda önemli stratejik değişimler gündeme gelebilir. Bu beklenmedik gelişmeler ve değişimler yönetimsel anlamda olabileceği gibi, ileri dönük hedeflerimiz, ülkemizin diğer ülkeler arasındaki saygınlığı ve imajı, üst düzeyde alınan kararlar ile de ilişkili.
Partilerin kapatılmasının, yeni partilerin açılmasının gündemde önemli yer tutacağına şahit olabiliriz. Dışarıdan bakıldığında, Türkiye’nin önemli bir değişim süreci içerisinde görüneceği aşikar.
Demokratikleşme sürecinde önemli adımlar atılacak…
Toplumsal hedeflerimizde radikal değişimler olası. Hızlı gelişmeler var. Ani, beklenmedik fırsatlar da çıkabilir. Diğer devletlerin gözünde farklı bir imaj çiziyoruz. İnsan hakları konusu gündemimizde önemli yer tutacak. Yeni girişimler yapma konusunda da cesaretleniyoruz. Bu dönemde, otorite figürleriyle sorun yaşayabiliriz. Üzerimizde başkasının otoritesini kabul etmemiz zor. Bireyselliğimizi ön plana çıkarmak ve inisiyatifi elimize almak arzusunda olacağız.
Eğitim ve öğrenimle ilgili reform yaratacak değişimler de talep edeceğiz. Bu konuda yetkili mercilere baskılar oluşabilir. Uranüs’ün 1924 yılında Tepe Noktası’ndan geçişi esnasında Tevhid-i Tedrisat kanunu kabul edilmiş.
Devam edecek…
Öner Döşer, A.M.A.
25 Ocak 2008 Cuma
Caddebostan