2006 ve Türkiye


                                                                                               1 Kasım 2005, Salı

 

Bir Cumhuriyet Bayramını daha kutladık. Türk Ulusu olarak birbirine kenetlenmenin, kardeşliğin, aynı havayı solumanın güzelliğini böylesi önemli günlerde daha iyi anlıyoruz.

 

2006 Türkiye için önemli değişimlerin ve dönüşümlerin yaşanacağı bir yıl olacağa benziyor. Bu yüzden, bizi bekleyen, olası zorlukları idrak etmeli, akılcı tedbirler almalı ve daha da fazla birbirimize kenetlenmeliyiz.

 

Türkiye haritasında da açıkça görüleceği gibi çok duygusal, muhafazakar, yardımsever, gerektiğinde birbirine kenetlenmeyi çok iyi bilen ve zor şartlarla mücadele edebilen dayanıklı bir milletiz.

 

Haritamızın karakteristik özelliklerinden bir diğeri ise, önemli değişimlere, yeniden yapılandırılmalara, iniş ve çıkışlara yatkın olmasıdır. Bunun astrolojik olarak en belirgin göstergesi, sarsıcı değişimlerin sembolik göstergesi olan Uranüs’ün MC’ ye, köklü dönüşümlerin sembolik göstergesi olan Pluto’nun ASC’ ye çok yakın yerleşimde olmasıdır. Belirgin başka bir gösterge de, haritamızda değişimlere ve yeniliklere açık olmaması ve tutuculuğu ile tanınan Yengeç burcunun yükseliyor olmasına rağmen – ki bu bizim milletçe en belirgin karakteristik özelliğimizi gösterir – yükselen yöneticisi Ay’ın 12. evde değişken şartları anlatan İkizler burcunda yerleşmiş olması. 12. evde İkizler’de yerleşmiş olan Ay, şartların kontrol edilemediği, elde olmayan nedenler yüzünden ve arzu edilmemesine rağmen şartların sürekli değiştiğinin göstergesi.

 

 

 

Transit Uranüs’ün 2006 başlarından itibaren haritamızdaki kendi bulunduğu dereceden geçiş yapacak olması bizi önemli değişimlerin, yeni hedeflerin, yeni bir dış imajın, aydınlanmanın ve tazelenmenin beklediğinin işaretçisi. Uranüs ani ve beklenmedik şekilde ortaya çıkan, sarsarak değişikliğe sebep olan durumları anlatır. Gelenekten ve eski kalıplardan bağımsızlaşmakla ilişkilendirilir. Uranüs’ün değişken elementlerden Balık burcunda olması da değişimlerin diğer bir işaretçisi.

 

Okuyacağınız yazı uzun olduğundan, aşağıda önümüzdeki bir yıllık dönem ile ilgili astrolojik değerlendirmelerini yapacağım saptamalarla ilgili bir özet vermek yerinde olacak. Bu değerlendirmeler bir öneriler dizisi şeklinde sunulmuştur. Zira amaç felaket tellallığı yapmak değil, olası zorluklara karşı nasıl önlemler almak gerektiğini tartışmaktır. Astrolojinin en büyük değeri, hayatımızı yönlendirmemizi ve düzenlememizi mümkün kılmasında yatar. Böylece hayati konularda elimizden geldiğince önlemci olmaya ve geleceğe dönük isabetli kararlar alma şansına sahip oluruz.

 

Önümüzdeki bir yıllık sürede öne çıkması beklenen konular:

 

* Önemli değişim ve dönüşümlerin yaşanacağı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Reform niteliğindeki değişimler devam edecektir. Ama, bu değişim ve dönüşümler sadece önceden planlanan şekilde değil, sürpriz gelişmelere de gebedir denilse yanlış olmaz. Aydın kesim, özellikle de genç aydınlar, hareketlenecek gibi gözüküyor. Bazı konularda dış faktörlere bağımlı olmamız artık fazla gelmeye başlayacak. Şartları kendi belirleme ve özgürlük ihtiyacı belirgin bir şekilde artacak. Halk, yönetimle ilgili rahatsızlıklarını açıkça belli edebilir. AB ile ilişkilerdeki tatminsizlikler, yüksek eğitimle ilgili konular, dinsel içerikli konular, azınlık haklarıyla, sahip olunan topraklar ve yerleşim düzeni ile ilgili konularda zorluklar ve gerginlikler yaşanabilir.

 

* Vergi sistemi, borç geri ödemeleri, bankacılık sistemi gibi finans ile ilgili konularda köklü değişimler yapmak git gide kaçınılmaz hale geleceği aşikar.

Finans piyasasında, bankacılık sektöründe, dış borçlar ve kredi dönüşlerinde sorunlar yaşamamız sürpriz olmaz. Olası bir doğal felaket de bu durumu körükleyebilir, ekonomide sıkıntılara sebep olabilir. Bu yüzden, devlet tarafından alınacak tedbirlerin dışında, bizlerin de vatandaş olarak ayağımızı yorganımıza göre uzatmamızda, riskli yatırımlardan ve boyumuzu aşan kredi ve borçla yapılacak girişimlerden uzak durmamızda fayda var. Yılın son çeyreğinde ise ekonomik anlamda nispeten düzelmeler var.

 

* Ulusal olarak birlik ve beraberlik gerektiren günlerde olacağız. Bu yüzden iç çekişmelerden uzak durmalıyız. Zira bu yılın Güneş Dönüşü ve Giriş haritalarında bu konuyla ilgili bazı risklerimiz var. Güneş Dönüşü haritasında toplu ulaşımlarda büyük kazalarla karşılaşma riskleri de gözüküyor.

 

* Yönetimi temsil eden kişiler, hükümet, gerek dış ilişkilerinde, gerekse iç meselelerde oldukça zorlanacağa benzer. Başbakan’ın ağır eleştirilere muhatap kalma olasılığı güçlü. Hükümetin bu yıl ağırlıkta iç meselelere eğilmesi gerekecek. İç meseleler derken: topraklar, binalar, yerleşim yerleri, yönetimdeki partinin muhalefetle problemleri ve kendi içinde yaşaması kuvvetle muhtemel çalkantılar, hizmet sektörüyle veya memur kesimi ile ilgili konuları, iç çatışmaları, terörü kast ediyorum. Dış meseleler ise AB ile ve yakın komşularla ilişkilerimizle alakalı. Bu konularda oldukça gergin dönemler bizi bekliyor. Sert sürtüşmeler büyük olasılık.

 

* Hukuksal konularla ilgili krizler, özellikle de azınlık hakları gibi çetrefilli konular gündemimizde önemli yer tutacak. Diğer taraftan hükümeti temsil eden kişilerin medya ile ilişkilerinde zorlanmalar olası. Yayın organlarının, medyanın kendi içinde de çalkantılar yaşanması söz konusu olabilir. Astrolojik ifadesiyle, 9. evle ilgili konularda önümüzde önemli stresler var (hukuk, din, medya, dış ilişkiler, yüksek eğitim, üniversiteler).

 

* Olumsuz hava şartları, doğal felaketler gündemimizde önemli yer tutacak gibi gözüküyor. Deprem riski var; ama daha da dikkat çeken aşırı yağışlar neticesinde oluşacak sel baskınları, sert fırtına ve ayazlar. Bu olumsuz hava şartlarının can kayıplarına mal olmaması, hayvanlara, toprak mahsullerine ve dolayısı ile tarım ve ziraatla uğraşanlara zarar vermemesi için önlemci olmalıyız. Kayda değer kayıplar yaşama riskimiz var. Tüm bu olumsuzluklar, saydığım şeylere bağlı sektörlere ve dolayısı ile ekonomimize zarar verecek gibi gözüküyor. 

 

* Sağlık konularına çok dikkat etmeliyiz. Gerek olası doğal afetler, gerekse daha evvel “kuş gribi” vakasında yaşadığımız gibi, özellikle küçükbaş hayvanları ilgilendiren salgın hastalıklar yaşamamız güçlü olasılık. Bu yüzden kuş gribi vakasında olduğu gibi önceden tedbirler almaya devam etmeliyiz. Tedbiri sadece devletten beklememeli, bireyler olarak da önlemci olmalıyız.

 

* Yeni teknolojik gelişmelere ve buluşlara da çok açık bir dönemdeyiz. Teknolojiyi daha da fazla kullanmaya başlayacağız. Halk olarak daha fazla aydınlanmamız neticesinde, bireyler olarak sisteme daha fazla katılmayı idrak etme zamanı gelmiş durumda.

  

Yukarıdaki saptamaların ışığında, stresli ve önemli olayların hangi tarihlere yoğunlaşacağı hakkında zamanlama yaparsak, aşağıdaki dönemlerin dikkat çektiğini görüyoruz:

 

2005 Kasım ayının ilk yarısı (özellikle 2 – 11 Kasım arası)

 

2005 Aralık ayının ikinci yarısı (özellikle 10-14 Aralık arası; 27 Aralık sonrası)

 

2006 Ocak ayının ilk yarısı (özellikle 27 Aralık-15 Ocak arası)

 

2006 Ocak ayının üçüncü çeyreğinden Şubat ayının ikinci yarısına kadar (özellikle 30 Ocak-8 Şubat arası)

 

2006 Mart ayının sonu, Nisan ayının başı (özellikle 28 Mart-5 Nisan arası)

 

2006 Mayıs ayının ilk yarısı (özellikle 1-8 Mayıs arası)

 

2006 Haziran ikinci yarısı (özellikle 12-24 Haziran arası)

 

2006 Ağustos ayının ilk çeyreği ve son çeyreği (özellikle 31 Temmuz-3 Ağustos, 13-16 Ağustos; 25-29 Ağustos arası)

 

2006 Eylül ayının ikinci yarısı

  

 

Güneş Dönüşü haritası

 

Değerlendirmelerimize bu yılki Güneş Dönüşü haritamızdan başlayalım. Aşağıda görüldüğü gibi, Dönüş haritamızda Boğa burcunun 18. derecesi yükselmekte. Bu derece asıl haritamızın 11. evine düşmekte. Bu da bu yıl özellikle 11. ev ile ilgili konuların sıklıkla gündemde olacağını gösteriyor. Dünya Astrolojisi’nde 11. ev: dost ve müttefik uluslar, milletçe umutlarımız, uluslararası paktlar ile alakalı.

 

 

 

Dönüş haritalarında yükselen yöneticisinin bulunduğu ev, bu yöneticinin Zodyak durumu (yani asalet veya zayıflığı, dispozitörü ile ilişkisi, açıları) bize, öncelik verdiğimiz veya arzu ettiğimiz konuların ne ölçüde gerçekleştirilebileceğini gösterecektir.

 

Öncelikle, bu yıl en çok neleri istediğimiz ve umut ettiğimiz kısmından başlayalım. Boğa burcu yükseldiğine göre, öncelikli olarak fiziksel ve maddi güvence arayışındayız. Boğa burcu bize huzur arayışında olduğumuzu ve şartları korumaya, sabitleştirmeye ve oturtmaya ihtiyaç duyduğumuzu gösteriyor.

 

Peki ne ölçüde başarabileceğiz?

 

Bu soruya cevap vermek için öncelikle yükselen burç civarında yerleşmiş planet olup olmadığına bakmalıyız. Çünkü yerleşim yöneticilikten üstündür. ASC derecesinde, Boğa burcunda yerleşmiş Mars, haritaya bakıldığında zaten ilk görünen şey. Mars doğası gereği, aksiyon alma gerekliliğini, huzursuzlukları, kazaları, yangınları, kavgaları – hatta savaşları – terörü, belaları ve olumsuzlukları anlatır, hele ki zararlı olduğu bir burçta yerleşmiş ise. Bu şartlarda milletçe bu yıl, aradığımız huzuru ve maddi güvenceyi bulmamız biraz zor gözüküyor; özellikle de şartları sabit tutmak. Mars’ın Satürn ve Neptün ile kare açıda olması, hele ki bu açının tam apexinde durması da cabası.Mars'ın Neptün ile sert açıları, yanıltılma ve skandal tarzı durumlarla ilişkilendirilir. Mars evrensel anlamda asker ve polis gibi toplumu sert dış etkenlerden koruyan kurumları da temsil eder.

 

Guido Bonatti’ye göre Solar Return’de Mars’ın 1. evde olması: üzüntü ve korkuları, tartışmaları, kavgaları ve doğru dürüst çaba göstermeksizin, hile ve maharetle kendilerine ait olmayan şeyleri ele geçirmeye çalışan insanları gösterir. Bonatti’ ye göre Mars’ın Boğa burcunda ASC’ de yerleşimi, halkın kendi içindeki çekişmelerini de gösterir.

 

Mars’ın yönettiği evlerin konuları bu yıl otomatikman gündemimizde olacak. Bunlar 7, 9 ve 12. evler. Yani: Açık düşmanlıklar, müzakereler, kanunsuzlar, suç işlemiş ve kaçak durumundaki kişiler, evlilik ve boşanmalar, savaş ve barış, imzalanan uluslararası anlaşmalar, uluslararası hukuki davalar (7. ev); hukuksal haklar, azınlıklar, aydın kesim, üniversiteler, profesörler, bilimsel konular, medya (9. ev); gizli ve okült gruplar, hastanelerde veya hapishanede kapalı bulunan kişiler, desteklenmesi ve bakılması gereken kişiler, evsizler, kayıplar, hastalıklar (12. ev). Mars’ın zararlı durumda olması, geri harekette olması ve Satürn’den sert açı alması, bu sayılan konularda işlerin ters gitmesi, başımıza dert açması, tatminsizlik manasına geliyor.

 

Gelelim ASC yöneticisi Venüs’e. Bu planet Yay burcunun 22. derecesinde Peregrin, yani asaletsiz durumda. Asaletsiz olmak, yaptırım gücümüzü düşüren bir unsur. Venüs’ün dispozitörü Jüpiter de asaletsiz bir durumda, 6. evde düşük yerleşimde ve yanık durumda. Bu şartlarda yaptırım gücümüz ve şartları kontrol edebilme imkanımız daha da aşağı geliyor. Venüs’ün hiçbir açısı yok; sadece Pluto ile birleşme halinde. Pluto, astrolojide köklü değişimleri ifade eder. Yani bizim beklentilerimizin tam tersine,şartlarda değişimler, hem de köklü değişimler kapıda. Bu yoruma diğer bir teyit de Venüs’ün Dünya Astrolojisi’nde rejenerasyon ya da köklü değişimlerle de bağdaştırılan 8. evde yerleşimde olması.

 

8. evin tek manası bu değil kuşkusuz. Dünya Astrolojisi’nde 8. ev: ulusal vergi sistemi, ulusal felaketler, ölüm oranları, yabancı ülkelerle finansal ilişkiler, dış borçlar, krediler, bankacılık sistemi gibi konularla ilişkilendirilir.

 

Yükselen yöneticisinin 8. evde olması ve Pluto ile birleşmesinden birkaç farklı yorum çıkartabiliriz:

 

Öncelikle, çok da iyi durumda olmayan ve bazı astrologlarca kötücül olarak görülen Pluto ile birleşen yükselen yöneticisi Venüs, Allah bizleri esirgesin, ulusal felaketlere muhatap kalacağımızı gösteriyor olabilir. Zira Pluto ölüm ile de bağdaştırılır. Venüs’ün 8. evdeki yerleşiminin yaratacağı sonuçların altında yatan etkenleri, onun dispozitöründen anlayabiliriz. Jüpiter 6. evde ve yanık durumda. 6. ev Dünya Astrolojisi’nde ulusal sağlık konularıyla, küçükbaş hayvanlarla, salgın hastalıklarla ilgili. Bu ilk anda akla, kısa bir süre evvel karşılaştığımız “kuş gribi” benzeri salgın hastalıkları getiriyor. Bu konuda alınmış olan sıkı tedbirler sayesinde şimdilik bu durumu atlattık gibi gözüküyor. Ama göstergeler tedbiri elden bırakmamaya, inatla önlemci olmaya da devam etmek gerektiğini gösteriyor.

 

Diğer bir bakış açısı da bizi: vergi sistemi, dış borçlar ve krediler, bankacılık sistemi gibi finansal konularda köklü değişimlere gidilmesine götürür. Zira Pluto, köklü ve geri dönülmez değişimlerle ilişkilendirilir. Demek ki dış borç ödemeleriyle ilgili konularda, kredi dönüşlerinde, bankacılık sektörüyle ilgili konularda tedbirli olmak gerekiyor.Özellikle IMF ile yapılan yeni “Stand-by” anlaşması üzerinde titizlikle durmalıyız. Bu yerleşimi nasıl olumlu kullanabiliriz’ i tartışıyorsak eğer: vergi sisteminde ve bankacılık sisteminde gerekli radikal değişiklikleri, zorluklara muhatap kalmadan yapmalıyız şeklinde bir sonuç çıkarabiliriz. AB ile başlanılan müzakere süreci de aynı kapsama giriyor. Kısacası, tehlikeli sularda yüzüyoruz. Zira 8. ev “tehlikeler evi” olarak bilinir.

 

Yükselen yöneticisi Venüs, Ras Alhague adlı sabit yıldızla birleşmekte. Ptolemy’ e göre bu sabit yıldız Satürn-Venüs karakterindedir ve Bernadatte Brady’ e göre: gerek kişisel gerekse toplumsal anlamda kendi yaralarını sarmak, kendini iyileştirmek zorunluluğu ile bağdaştırılır. Yukarıda incelediğimiz her iki bakış açısına da ne kadar da oturuyor öyle değil mi? Robson’ a göre ise bu sabit yıldız Venüs ile birlikte iken, endişe ve kuşku getirir; kazanımlar açısından avantajlı değildir.

 

Yükselen derecesinin Almuten yöneticisi Ay Başak burcunda ve 5. evde yerleşimde. Ay’ın 5. evde yerleşimi, bu yılın diğer önemli konularının: diplomat ve elçiler, genç nüfus, çocuklar, doğum oranları, çocuklarla ilgili yerler, parklar, eğlence yerleri, eğitim sistemi, sanatsal faaliyetler ve alanlar ile ilgili olacağını gösteriyor. Ay’ın harita içerisinde ilk açı yapacağı planet ASC’ de duran Mars. Bu durum, Güneş Dönüşü haritası devreye girmeden kısa bir süre önce kendisini Malatya’da bir çocuk yuvasında yaşanan Mars doğasındaki olaylarla belli etti aslında. Ay’ın 8. evdeki Venüs-Pluto kavuşumu ile de kare açısı var. Ay, Mars’tan sonra ilk olarak bu ikiliye açı yapacak. Bu da yaşananlara benzer başka olaylarla karşılaşma ihtimalini doğuruyor. Diğer taraftan, Ay'ın ulaşım sistemi, trafik ve araçlarla ilişkilendirilen 3. evin yöneticisi olması ve ASC' deki Mars, 8. evdeki Pluto ile irtibatları, ulaşım esnasında yaşanacak sert kazalara işaret ediyor. Ay'ın eğlenceler, kısa süreli tatiller ile ilişkilendirilen (3-5 gün) 5. evde yerleşmiş olması, özellikle bayram tatili dönemlerinde bu ihtimalin daha güçlü olduğunu akla getiriyor.

 

Yükselen yöneticisini şimdilik bir kenara bırakıp, bir de MC yöneticisine bakalım. Bir ülke haritasında MC, o ülkenin yönetim faaliyetlerini ve yöneticilerini, dışarıdan görünen imajını, nasıl tanındığını, gelecek planlarını ve hedeflerini ifade eder.

 

MC yöneticisi Satürn’ün 4. evdeki yerleşimi, hükümetin bu yıl iç olaylara ağırlık vereceğinin işaretçisi. Diğer taraftan Satürn’ün zararlı olduğu Aslan’da yerleşmiş olması, hükümetin ve yönetici vasfındaki kişilerin yaptırım gücünü aşağı çekiyor. Satürn’ün bu yerleşiminden, hükümetin başarılı ve kalıcı adımlar atmasının pek de mümkün olamayacağını düşünebiliriz. Ortaçağ astrologu İbni Ezra’ ya göre, zararlı olduğu burçta yerleşmiş bir planet, başka birisinin evinde ve ona hizmet etmesi gereken kişiye benzer. Kendi topraklarından sürgün edilmiş biri gibidir. Buradan şu yorumu çıkarabiliriz: henüz tam anlamıyla kendimize hizmet edebilecek durumda değiliz.

 

Burada ortaya çıkacak problem aşırıya kaçmak, gereğinden fazlasını yapmak veya kullanmaktan doğacaktır. İbni Ezra’ya göre, zararlı olduğu burçta yerleşmiş bir planet kendisiyle dövüşen bir kişiye benzer. Özetlersek: yönetim, kendi iç meselelerini (özellikle parti içi sorunlar) çözmekle uğraşacak ve çözmekte oldukça zorlanacak. Çünkü bir taraftan muhalefetle gereğinden fazla mücadele etmek, uğraşmak zorunda kalacak. Zira Dünya Astrolojisi’nde 4. ev muhalefetin evidir. 

 

Bonatti’ ye göre, Satürn 4. evde olduğunda, binaların yıkılacağını ve ülkelerin nüfusunda azalma olacağını; kaynaklardan ve servetlerden, birikimlerden zarar ziyan edileceğini ve bunların tehlike ve ölüm getireceğini gösterir. Bu yaklaşım bu yıl özellikle olası doğal felaketlerin getireceği maddi, manevi zararları akla getiriyor. Diğer taraftan 4. ev bir ülkenin topraklarını anlattığına göre, sahip olunan topraklar ve yerleşim düzeni ile ilgili sorunlar yaşanması kuvvetle muhtemeldir. Satürn'ün buradaki yerleşimi aynı zamanda, emlak piyasasında oluşacak sıkıntıları da işaret ediyor olabilir.

 

Kötücül planetler olarak bilinen Mars ve Satürn'ün, Haziran ayında 8 derece Aslan'da tam da Güneş dönüşü haritasında 4. evde 10 derecede yerleşmiş Satürn'ün üzerinde birleşmesi de doğal olarak, Haziran ayının kısa bir süre öncesinde veya sonrasında, bu sorunların ve yönetimdeki kişilerin alması gereken önemli kararların daha da belirginleşeceğine işaret etmekte.  

 

Peki iç meseleler neden kaynaklanabilir?

 

4. evde zararlı durumda, üstelik de Mars’tan kare almış olan Satürn’ün dispozitörü Güneş bize, sorunların kaynağını gösterebilir. Güneş 6. evde yerleşimde. Dünya Astrolojisi’nde 6. ev ulusal sağlık sorunları, salgın hastalıklar ile ilgili olduğu gibi; ordu veya polis teşkilatı ile; hizmet sektöründe çalışanlar, memurlar, mavi yakalılar ile ilgili.Ebu Ma’şer’e göre Güneş’in altıncı evde olması, kendilerinden üstün olan insanları kıskanan kaba ve alçak kişilerin hastalıklara ve hasara yol açacakları anlamına gelir. Ebu Ma’şer, Güney Ay Düğümü’nün 6. evde olmasının, hizmet kesiminde çalışanların tembelliklerini ve zayıflıklarını gösterdiğini ve küçük hayvanların sayısında azalma olacağını gösterdiğini de belirtmiştir.

 

Buradan birkaç yorum çıkar: sağlık sorunları veya muhtemel salgınlar, küçükbaş hayvanlarla ilgili sorunlar hükümetin tüm ağırlığını içi meselelere vermesine sebep olacaktır. Diğer bir sebep de, memur kesimi ile ilgili sorunlardır. Tabi 6. evi, iktidardaki partinin kendi içinde yıpranması ve köklü değişim ihtiyacı olarak da görebiliriz. Çünkü 6. ev, 10. eve göre 8. evdir. Kısacası, AKP’ de çözülmeler, istifalar söz konusu olabilir.

 

ASC’ de yerleşmiş olan Mars, sivil halkın bu yıl olumsuz giden şeylere pek de sessiz kalmayacağını gösteriyor. Astrolojide Mars, aksiyon almak demektir. Mars’ın yönetimin göstergesi olan Satürn’e sert açısı, sivil halkın hükümete karşı sert çıkışlarda bulunmasının göstergesi olarak görülebilir. Mars, 9. evin Almuten yöneticisi olduğundan, bu çıkış özellikle aydın kesimden, üniversitelerden gelebilir. Mars’ın 10. evdeki Neptün’e sert açısı da, yönetimden beklentilerin yeterince karşılanmamasının yaratacağı tatminsizlik ve sıkıntıları gösteriyor.

 

Mars’ın 7. evin yöneticisi olarak ASC’ de yerleşmiş olması, klasik olarak akla savaş olasılığını da getiriyor. Bir Dönüş haritasında veya Giriş haritasında Mars’ın köşe evlerden birinde yerleşimde olması bu ihtimali güçlendirir. Fakat Ebu Ma’şer’ e göre Mars-Satürn arasındaki kareler, her ne kadar savaş olasılığını getirirlerse de, sonuçta savaş gerçekleşmez. Bu ihtimal daha ziyade karşıt açıda söz konusudur. Ama, en azından bu tip bir durumla karşılaşma riskini, fakat bunun savaştan ziyade büyük anlaşmazlıklar doğuracağını söyler.

 

 

Astrometeorolojik değerlendirme

 

Yukarıda da değindiğimiz gibi, Mars’ın ASC ile aynı derecede ve zararlı olduğu Boğa burcunda, üstelik de geri harekette olması Güneş Dönüşü haritamızda en dikkat çeken husus. Sadece bununla da kalmıyor. Mars’ın 4. evde zararlı olduğu Aslan’da yerleşmiş olan Satürn ile sert açısı oldukça düşündürücü.

 

Dünya Astrolojisi’nde 1. ve 4. evler hava şartlarıyla ilişkili olan en önemli iki evdir. ASC en önemli evdir. Ama 4. ev de aynı ölçüde önemlidir. 1. ve 4. evlerde iki kötücül planetin bulunması, üstelik de bunların zararlı oldukları burçlarda yerleşmiş olması, bizi bekleyen zorlu hava şartlarının, hatta muhtemel doğal felaketlerin bir işaretçisi gibi gözüküyor.

 

Bir astrolojik görünümün aksları olayın zamanını ve gerçekleştiği bölgeyi belirler. Ayrıca akslar, farklı bölgelerdeki hava değişikliklerini tahmin etmekte de kullanılır. ASC’ de yerleşmiş Mars’ın Boğa burcunda olması, güney ve güneydoğu bölgelerinde zorlu hava şartlarına, hatta olası doğal felaketlere işaret ediyor. Boğa burcu toprak elementinden olduğu için, bunu genel olarak toprakla ilgili sorunlar olarak değerlendirebiliriz.

 

Tek başına ele aldığımızda Mars: Batı rüzgarlarını, sıcak ve kuru hava koşullarını,tohumları kavuran uzun kuraklıklar, elektrikli fırtınaları temsil eder.  Mars’ın diğer gezegenlere sert açısı, sıcaklığı çok az arttırarak yağmur fırtınasına yol açabilir.

 

Tek başına ele aldığımızda Satürn: soğuk, rüzgarlı kasvetli gök yüzü, sis, buz, kar gibi meteorolojik olayları temsil eder. Satürn Aslan'da olduğunda, bol yağmur yağacağını gösterir. Bonatti’ye göre, Satürn bir ateş burcunda olduğunda, havada felaket alametlerine ve çok kötü şeylere yol açar.

 

Guido Bonatti’ye göre Mars’ın Boğa’da olması, kuvvetli rüzgarların geleceği, aşırı sıcaklar yüzünden ağaçların dallarındaki meyvelerin mahvolacağı anlamına gelir. Bu, aynı zamanda, havanın sıklıkla çok bulutlu ve basık olacağı, bol yağmur yağacağı, gök gürültüsü ve şimşek olacağı anlamına da gelir. Ve Mars oksidental olduğunda –ki haritada öyle- çok sayıda hastalık ve ölüm olacağını gösterir. Geri harekette ise –ki haritada öyle- çocukların halsiz düşeceklerini gösterir.

 

Mars-Satürn ilişkileri, atmosferde genel karışıklığı gösterir. Bora, şiddetli fırtına, yağmur ve şiddetli rüzgar gibi doğa olaylarına sebep olur. Bu açılar yazın aşırı sıcak dalgası, kışın ise ayaz getirir.

 

Satürn’ün 4. evde yerleşmiş olması ve tam ASC’ de yerleşmiş Mars’tan sert açı alması, toprak ürünlerinde, tarımda, ziraatta zarar ziyanlara işaret ediyor. Aşırı yağışlar, seller, şiddetli ayaz gibi sert doğa olaylarının, mahsullere zarar verme olasılığı çok yüksek.

 

Son Ortaçağ döneminin yetiştirdiği belki de en önemli astrologu Guido Bonatti’ye göre Satürn’ün Güneş Dönüşü veya Ingress haritalarda 4. evdeki yerleşiminin: binaların yıkılacağını ve ülkenin nüfusunda azalma olacağını; kaynaklardan ve servetlerden/birikimlerden zarar edileceğini ve bunların tehlike ve ölüm getireceğini gösterdiğini söylüyor. 

 

İranlı Ortaçağ astrologu Ebu Ma’şer de benzer şekilde, Satürn’ün depremlerle bağdaştığını söylüyor. Ebu Ma’şer' e göre, Satürn Aslan'da olduğunda: bol yağmur yağacağını, işadamlarının ve diğer insanların ilişkilerinde yozlaşma olacağını ve işadamlarının, bankacıların kazançlarını kaybedeceklerini; Satürn oryantal yerleşimde olduğunda ise –ki haritada öyle – kırsal alana ve alt tabakadan insanlara hastalık yayılacağını gösterir.

 

 

Tutulmalar

 

Hepimizin bildiği gibi 29 Mart’ta tam Güneş tutulması var. Tam tutulma 13:54’ ten itibaren Türkiye' den izlenmeye başlanacak. Tutulma önce Akdeniz kıyısındaki Kaş, Antalya ve çevresinde görülecek. Ardından sırasıyla Karaman, Konya, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Yozgat, Sivas, Tokat ve Amasya’yla çevrelerinden izlendikten sonra son olarak Ordu ve Giresun’ da görülecek.

Bazı uzmanlara göre, Güneş tutulması fayları harekete geçirerek, deprem oluşumunu tetikliyor. Bu teoriye göre, Güneş tutulmalarında atmosferde elektromanyetik enerji dalgalanmaları meydana geliyor. Enerji birikimine, Ay'ın çekim gücü nedeniyle tektonik tabakalar ve fay hatları üzerinde oluşan gerilim eklendiğinde deprem tetikleniyor. Rasathanenin araştırmasına göre, Güneş tutulmalarının yüzde 45'inde büyük deprem görülüyor. Ancak bu teoriye karşı çıkan uzmanlar çoğunlukta.

Güneş tutulması anındaki transitleri TC haritası üzerinde değerlendirirsek, ilk anda deprem oluşturma adına çok da büyük riskler oluşturmadığını görüyoruz. Burada en çok dikkat çeken husus, tutulmanın 4. evdeki Mars’ın karşısında olması. Bazı astrologlar Mars’ı deprem ile bağdaştırırken, Ortaçağ astrologu Ebu Ma’şer Mars’ı aşırı yağmurlarla, sellerle bağdaştırıyor. Ebu Ma’şer’ e göre deprem göstergesi olan planet Satürn.

Yine de tedbirli olmakta fayda var. Zira 1999 depreminde, Profection tekniği ile baktığımızda, Mars’ın bulunduğu 4. evi yaşamış olduğumuzu görürüz. Yani o yıla göre Mars Profekte edilmiş ASC’ de olarak alınıyor. Tıpkı bu yılki Güneş Dönüşü haritasında olduğu gibi. Bu yılki Profekte edilmiş ASC ise, 12. evimize geliyor. Bu evde yükselen yöneticisi Ay'ın bulunması, bizim için önemli bir yıla girmiş olduğumuzun göstergesi.

 

12. ev genel anlamda: kayıplar, kontrol dışı faktörler, istenmeyen durumlar, hastalıklar, afet ve salgınlar, zehirler ve her türlü kirlenme, hastaneler, hapishaneler, barınaklar, yoksullar, gizli düşmanlar, casuslar, gizli gurup-tarikatlar, uyuşturucu veya ilaçlar, ulusal skandallar ile alakalıdır. Yıl yöneticisi Merkür 5. evde, kendi üçlüsünde, kötücül olarak tanıdığımız Satürn ile partil birleşmede. Merkür'ün 5. evde yerleşmiş ve Satürn ile birleşiyor olması, Merkür'ün bu yerleşiminin 12. eve göre 6. evde olması, öncelikle çocuklar ve gençlerle ilgili hastalıkları veya onları zayıf düşüren durumları akla getirmekte. Diğer taraftan, Satürn'ün 7. 8. ve 9. evleri yönetiyor olması da oldukça dikkat çekici. Bu bizim bu yıl: tehlikelere, önemli ve sert dönüşümlere, açık düşmanlıklara, uluslar arası davalara veya dış basının da izleyeceği iç davalara, rekabet ve çekişmeye açık olacağımızı gösteriyor.

 

5. ev: sportif faaliyetler, spekülatif konular, borsa, devlet okulları, üreme ve doğum oranları, 11. eve karşıt olması dolayısı ile Meclis ve sosyal organizasyonlar, elçiler ve senatörler gibi aracı olan kişiler, eğlence ve dinlence mekanları ile alakalıdır. Bu konular ile ilgili sorunlar, istenmeyen şeyler, kontrol dışı faktörler devreye girebilir.

 

Yıl yöneticisi Merkür'ün 4. evi de yönetiyor olması: bu yıl iç olayların, topraklarla ilgili konuların, toprak mahsüllerinin, yaşam koşullarının, muhalefetle ilgili konuların, hava koşullarının öne çıkacağını, değişkenliğini anlatıyor.

 

Her Güneş tutulması bir tutulma serisine aittir. Bu tutulma serilerine Babillerce Saros serisi adı verilmiştir. Her Saros serisi 18 yıl 9-11 gün arayla kendisini tekrar eder. Her tutulma farklı zamanlarda başlar ve kendi periyotları vardır. Her tutulmanın getirdiği etkiler farklıdır. 29 Mart’ta yaşayacağımız tutulma 8 Kuzey serisinden. Astrolog Bernadatte Brady, bu seriyi özgür kalmak ve bulunulan ortamdan (koşullardan) çıkma arzusu olarak değerlendirmiş.

 

Tutulmanın Mars ile kontak kurması, bizi motive eden şeyler açısından önemli değişimleri, hızlı ve kararlı davranmak ve inisiyatifi ele almak, mücadele etmek gerekliliğini; kavga ve rekabete açık olduğumuzu, içerde yaşanması olası huzursuzlukları gösteriyor. Tutulmanın 4/10 aksına düşüyor olması, geleceği hedefleyen hayati kararlarla ilgili durumlar, önemli iniş çıkışların göstergesi.

 

Tutulmalar, hayatımızın daha evvelce karanlık kalmış alanlarını aydınlatırlar. Daha evvelce görünür olmamış şeylerin görünür hale gelmesine neden olurlar. Gizli kalmış şeylerin açığa çıkma zamanlarını gösterirler. Artık ertelenen, bir kenara atılan şeylerin değişmesi zamanının geldiğini gösterirler. Bu aynı bir deprem gibidir. Sarsar ve nelerin temizlenmesi, bitmesi, yıkılması gerektiğini gösterir.

 

Güneş tutulmasını Güneş Dönüşü haritası üzerinde değerlendirirsek, en dikkat çekici şeyin, transit Mars’ın Güneş Dönüşü haritasının 8. evinde yerleşmiş olan yükselen yöneticisi Venüs ile Pluto’nun tam karşısında olduğunu görürüz. Bu durum ister istemez, doğal felaketleri akla getiriyor. Tutulma derecesi, kayıplar, kontrol dışı faktörler ve üzüntüler evi olan 12. evin üzerinde gerçekleşiyor. Bu yıl da Profeksiyon haritamızda 12. evimizi yaşıyor olacağız. Bu şartlarda, Mart ve Nisan aylarında 12. evin işaret ettiği zorlukların yaşanacağını öngörebiliriz.

 

 

 

Güneş tutulması ardından gelen dolunay haritasını TC haritası üzerinde değerlendirirsek, burada da yukarıdakine benzer streslerle karşılaşırız. Bu haritada transit Mars, haritamızın yükselen yöneticisi Ay’ın tam üzerinde duruyor. Natal Ay, transit Mars ve Pluto arasında sıkışmış gözüküyor. Transit Mars, haritamızda toprakları, binaları, yerleşimi anlatan 4. evden geliyor. Diğer taraftan haritada, Uranüs dönüşünün de kesinleşmeye başladığını görüyoruz. Transit Satürn’ün de, 5. evde yerleşimde olan Güneş’imize sert bir kare açısı var.

 

 

Giriş haritaları

 

Giriş haritaları (Ingress) Güneş’in öncü burçlara girdiği anları gösteren haritalarıdır. Genel olarak yılın her üçte birlik diliminde gelişmesi beklenen olayları gösterirler. Aslında en önemlisi Güneş’in 0 derece Koç burcuna giriş haritasıdır. Ebu Ma’şer’ e göre, Koç giriş haritasında ASC’ deki burcun niteliğine bakılarak, diğer giriş haritaların kullanılıp kullanılmayacağına karar verilir.

 

ASC’ deki burç:

 

  • Sabit burç ise, bu harita tüm yıl için geçerlidir.
  • Değişken bir burç ise, harita tüm yıla genel olarak görülür, ama özellikle yılın ilk 6 ayı için geçerlidir. Bu durumda diğer 6 aylık yorum için Terazi giriş haritası bilgi vericidir.
  • Öncü bir burç ise, bu harita tüm yıla genel olarak görülür, ama özellikle yılın ilk 3 ayı için geçerlidir. Bu durumda, diğer 3’er aylık dönemler için, Güneş’in Yengeç, Terazi ve Oğlak burcuna giriş haritalarını da değerlendirmek gerekir.

 

Şimdi, yılın ilk Giriş haritası olan, olası deprem senaryolarının konuşulduğu Güneş tutulması dönemini de kapsayan Koç Giriş haritasına bir göz atalım.

 

 

 

Haritada Terazi burcunun son derecesi, hatta neredeyse son dakikaları yükselmekte. Klasik Astroloji’de burçların son dereceleri kötücül olarak görülür, çünkü bu derecelerin terim yöneticilikleri kötücül planetlerden birine aittir. Diğer taraftan, ASC derecesi Yanan Yol’ a düşüyor (Via Combusta). Yanan Yol bazı astrologlara göre 15 derece Terazi ile 15 derece Akrep arasında; bazı klasik kaynaklara göre ise 19 derece Terazi 3 derece Akrep arasında kalan derecelerdir. Böyle düşünülmüştür, çünkü ışıklar bu derecelerde zayıftır: Güneş 19 derece Terazi’de, Ay 3 derece Akrep’te maksimum düşüşte oldukları (fall) derecelerdedirler. Yanan Yol, genel anlamda olumsuzlukların, belaların, zorlukların gündemde olacağını gösteren işaretlerden biri olarak kabul edilir.

 

Yükselen burç yöneticisi Venüs 4. evde 13 derece Kova’da yerleşmiş durumda. Venüs bu derecede herhangi bir asalete sahip değil. Bu da onun yaptırım gücünü düşürüyor. Yani yükselen Terazi’den beklenen huzuru ve dengeyi yakalamak biraz zor. Venüs’ün dispozitörü Satürn de 10. evde ve zararlı olduğu Aslan burcunda, Venüs’ü sağlamlaştırmıyor, hatta ona geniş toleransla karşıt açı yapıyor. Genellikle planetlerin yöneticileriyle açı yapmaları iyidir; ama bu Satürn ise ve zararlı olduğu Aslan’da ise durum değişir tabi. Venüs 4. evde Neptün ile birleşiyor. Neptün: fedakarlıklar, çözülmeler, üzüntüler, belirsizlik, düş kırıklığı gibi şeylerle bağdaştırılır. Yaşamla birlik, bütünle tamamen kaynaşma ihtiyacını gösterir. Özellikle Mart, Nisan ve Mayıs aylarında toplumsal dayanışma ve birlik ihtiyacında olacağımız açık.

 

Haritada LOY, yani yıl yöneticisi Venüs’ün 4. evde olması, bu dönemde, milletçe ülke içindeki konulara, topraklar, tarım, binalar ve yapılar, çiftçilik, ziraat gibi konulara odaklanacağımızı, bu yıl en çok bu konuların gündemimizde olacağına işaret etmekte. Venüs’ün Satürn ve Neptün’le kontakları bize, bu yılın zorluklarla geçeceğini göstermekte. Bu zorlukların sebebini araştırırsak, Venüs’ün yöneticisi Satürn’e bakmamız gerekir.

 

Satürn 10. evde ve burada MC’ ye çok yakın yerleşimi dolayısı ile Sig Reg, yani yönetimi elinde bulunduran kişilerin göstergesi. Satürn zarar gördüğü Aslan burcunda, dediğini yaptırabilme imkanına sahip değil ve zayıf bir güce sahip. Fransız Rönesans astrologu Jean Baptiste Morin’ e göre, zararlı durumdaki bir planet yozlaştırıcı etki yaratır, bir şeylerden yoksun bırakma tavrında hareket eder ve beklenenin aksi sonuçlar doğurur.

 

Guido Bonatus’ a göre, Satürn 10. evde olduğunda, keder ve üzüntü; zorla mahkemeye çıkarılma ve kral ya da otoritelerden güçlükler anlamına gelir. Bu güçlüklerin nelerden kaynaklanacağını anlamak için, Satürn’ün dispozitörü (yöneticisi) Güneş’in nerede yerleşimde olduğuna bakmak gerekir. Güneş 6. ev girişinde yerleşimde. Bu da yönetimin yaşayacağı zorlukların hastalıklardan, küçükbaş hayvanlarla ilgili şeylerden ya da hizmet sektörüyle ilgili kişilerden, memurlardan, mavi yakalılardan kaynaklanacağına işaret etmekte. Güneş Dönüşü haritasında da benzer göstergelere rastlamıştık. Diğer taraftan 6. ev ordu ve polis teşkilatı ile de alakalı. 6. evin Bonatus’ a göre yukarıdakilerden tamamen başka bir diğer anlamı da “kendilerinden üstün olan insanları kıskanan kaba ve alçak kişiler” dir. Güneş, yönetimi temsil eden kişilerin evrensel göstergesi olarak 6. evde yerleşimde ve benzeri durumlara işaret ediyor. Satürn ile dispozitörü Güneş arasındaki üçgen açı, zorlukların düzeltilebileceğine, olası problemlerin aşılabileceğine işaret etmekte. Zira Güneş, Satürn’ü ağırlıyor, her ne kadar Güneş Satürn’ün zararlı olduğu bir burçta yerleşmiş olsa da.

 

Haritada en dikkat çeken şey, LOY ile Sig Reg arasındaki – halkı temsil eden Venüs ile yönetimdeki kişileri temsil eden Satürn arasındaki – karşıt açı. 4. ev aynı zamanda muhalefet evidir. Bunu şöyle okuyabiliriz: halk, yönetime karşı cephe alabilir.

 

Diğer çok önemli bir gösterge de, 8. evde yerleşmiş olan Mars. Yukarıda 8. ev ile ilgili konulardan genel olarak bahsetmiştik. 8. ev tehlikeler ve ölüm evidir. Mars da doğası gereği, bu konularla özdeşleştirilir. Mars ile 5. evde yerleşmiş olan Uranüs arasında sert bir açı var. Bu sert açı deprem ile ilişkilendirilebilir. Mars – Uranüs kontakları patlamalarla da ilgili. Mars’ın dispozitörü ve 8. evin yöneticisi Merkür ile sert açısı da, tüm bu stresi arttırıcı bir etken.

 

Stresin sebebini veya altında yatan etkenleri Merkür’ün durumuna bakarak değerlendirmek yerinde olur. Merkür Balık burcunda ve 5. evde yerleşmiş durumda. 5. ev çocuklar ve genç nüfus ile ilgilidir. Diğer 5. ev konuları: eğlence yerleri, çocuklarla ilgili yerler, parklar, eğitim sistemi, diplomat aracılar/elçiler, borsa gibi spekülatif ve riskli konular. Mart – Haziran geçisinde borsadaki hareketleri yakından izlemekte ve spekülatif hareketlerden uzak durmakta fayda var. Haziran ayında yönetimsel sorunlarla, ya da yönetimi temsil eden kişilerin, devlet büyüklerinin zorlanmalarıyla da karşı karşıya olacağız.

 

Merkür’ün Uranüs ile birleşmiş olması akla şunu da getiriyor: genç ve aydın kesim. Yukarıda belirtmiştik, 8. evin diğer bir anlamı da yeniden yapılandırma, köklü değişim. Bu dönemde Türkiye’de yaşanması muhtemel köklü değişimlerde genç ve aydın kesimin önemli payı olacak gibi gözüküyor. Buna benzer bir etkiyi, aynı dönemlerde (Mart – Haziran 2006) yaşanacak Uranüs dönüşü için de öngörmek mümkün.

 

Aşağıda Yengeç Giriş haritasını görüyoruz. Bu yılın her bir çeyrek dönemi için çıkartılmış haritalar arasında belki de en zorlayıcı göstergelerin bir arada olduğu harita budur diyebiliriz. Yengeç Giriş haritası 21 Haziran – 23 Eylül arasını değerlendirmemizi sağlayacak.

 

 

 

Haritada Terazi burcunun 28. derecesi yükseliyor. Yükselen yöneticisi Venüs 7. evde, 8. ev girişinde Boğa’da yerleşmiş durumda. Venüs Boğa’da yöneticidir ve dolayısı ile yaptırım gücüne sahiptir. Yine de yükselen yöneticisinin bu yaptırıma sahip olabilmesi bize: başkaları vesilesiyle, başkalarına dayalı olarak ekonomiyi düzeltme imkanına sahip olacağımızı gösteriyor.

 

Mars, Satürn ile birleşme halinde. İki kötücülün birleşmeleri, eski astrologlar tarafından en kötücül göstergelerden biri olarak nitelendirilmiş. Örneğin Satürn Mars ile birlikte ise bu: dindarlıkta azalma, ıstırap ve istikrarsızlık işareti olarak görülmüş. Bonatti bu iki kötücülün 10. evde birleşmelerini şöyle değerlendirmiş: “Satürn ve Mars’ın 10. evde birleşmesi, kralların ve önemli şahısların zarar göreceği ve büyük bir kralın öleceği anlamına gelir.”

 

Mars’ın Satürn ile kavuşum dışında, Jüpiter ve Ay ile de karesi var. Daha açık ifadesi ile, Jüpiter – Ay karşıtlığı iki kötücül ile kare yapıyor ve bir t-kare kalıbı oluşturuyor. Bu zorlayıcı açı kalıbı, 21 Haziran – 23 Eylül arasında, özellikle hükümet ve yöneticiler açısından stresli zamanları gösteriyor.

 

Haritada Sig Reg, yani yönetimin göstergesi Satürn. Halkın genel göstergesi olan Ay ile karesi ve haritaya özgü LOY ile birleşme durumu, hükümetin veya hükümeti temsil eden yöneticilerin, halk ile ilişkilerinde zorlanacağını gösteriyor. Ay 7. evde ve Boğa’da çok güçlü yerleşimde. 7. ev Dünya Astrolojisi’nde düşmanlar evidir. 1, 10 ve 7. evler arasındaki bu sert kare, savaş stresinin gündemde olacağını gösteriyor. Özellikle hükümetin göstergesi olan Satürn ile, düşmanların göstergesi olan Ay arasındaki sert kare. İki planet de birbirlerini ağırlamadıklarından, açının sertliği çok daha belirgin biçimde kendisini hissettirecek.

 

Ebu Ma’şer, Satürn – Ay karesi ile ilgili şu değerlendirmeyi yapmış: “Ay Satürn ile kare açı yapıyorsa, savaş olmayacaktır; zenginlerle köylüler ya da komşuları arasında anlaşmazlıklar yaşanacaktır.”  Demek ki yaz aylarında, komşularla ilgili stresler gündemde olacak. Diğer taraftan, Ebu Ma’şer’ in bahsettiği zenginlerle sıradan halk arasındaki çekişmeyi Jüpiter – Ay karşıtlığı da gösteriyor olabilir.

 

10. evde birleşmiş bulunan kötücül planetlerin dispozitörü Güneş 9. evde yerleşimde,yönetimin zorlanmalarının kökeninde 9. ev konularının yattığını gösteriyor: hukuksal konular, dinsel konular, uluslararası ilişkiler/hukuk/ticaret, uzak seyahatler, üniversiteler ve üniversitelerde yönetici pozisyonunda bulunan kişiler, aydınlar, yayın organları. Bunlar, Yengeç Giriş haritasının kapsadığı 21 Haziran – 23 eylül süresinde öne çıkacak en önemli konular.

 

AKP kuruluş hatitası üzerinde ilerletimleri değerlendirdiğimizde, Haziran sonrası bir yeniay yaşanacağını görüyoruz. Bu da bize, parti içerisinde yenilenme ihtiyacının artacağını, imaj değişikliğine gidileceğini, yeni hedefler saptanacağını, fakat bunların henüz belirginleşmemiş olacağını düşündürüyor.

 

 

Diğer taraftan, Haziran ayında iki kötücül planetin kavuşum derecesinin Başbakanımızın spekülatif haritasında (farklı saatler de verilmekte) ASC derecesine çok yakın düşüyor olması da dikkat çekici! Bu iki kötücül, Natal haritanın 4. evinde yerleşmiş olan ve 8. evini yöneten Satürn'e sert bir açıda (kare) birleşiyor olacaklar.Bu dönem sayın Başbakan için yıpratıcı, zorlu ve riskli bir dönem olacağa benzer.

 

 

 

Aşağıda Terazi Giriş haritasını görüyoruz. Bu yılın her bir çeyrek dönemi için çıkartılmış haritalar arasında belki de nispeten en rahatlatıcı göstergelerin bir arada olduğu harita da budur diyebiliriz. Terazi Giriş haritası 23 Eylül – 21 Aralık tarihleri arasını değerlendirmemizi sağlayacak.

 

 

 

 

Haritada Terazi burcunun ilk dereceleri yükseliyor. Yükselen yöneticisi Venüs 12. evde, düşüşte olduğu Başak burcunda; ama yine de Güneş’in ASC’ ye çok yakın yerleşmiş durumda olması toparlayıcı bir etken.

 

Eğer bir erken seçim kararı söz konusu olursa, bu tarihler arasında olması güçlü ihtimaldir. Haritada yenilikler, yeni gelişmeler ve girişimler, inisiyatifi ele alma ve yeni bir kimlik ortaya koyma arzusu var. AB ile ilişkilerin en azından bu dönemde biraz daha yoluna gireceğini öngörebiliriz. Cumhuriyet Bayramı'na yakın günlerde ise stresli zamanlar ve aksiyon alma gerekliliği dikkat çekiyor.

 

Öner Döşer, A.M.A.