Bir Güney Ay Düğümü Aslan’dan mıdır isminin anlamından mı bilemiyorum ama kraliyet ailelerine, kraliçeler, krallara, prenslere, prenseslere hep ayrı bir merakım olmuştur. Prenses Diana’nın ölüm yıl dönümü yaklaşırken haritasını tutulmalarla beraber incelemek istedim…
Kazadan önce Diana ve Astrolog Debbie Frank ile birlikte Kensington Sarayı’nda haritası üzerine konuşmuşlar. Astrolog kazayı öngörse de, Di bunun iyi bir olay olacağını söylemiş…
Galler Prensesi Diana
1 Temmuz 1961 – 31 Ağustos 1997
Güneş / Yengeç
Ay / Kova
Yükselen / Yay
Kuzey Düğüm / Aslan – Güney Düğüm / Kova
Diana, travmalarla, sevgiye ihtiyaç duyan bir kız olarak büyümüş. Küçük yaşlarda annesi evi terk ediyor. Küçük bir çocukken baleye ilgi duymaya başlıyor; ancak boyunun uzunluğundan uygun bulunmuyor, dansa yöneliyor. Peri masalı hikayelerini çok seviyor. Ve babasına: ”Ben ileride prens ile evleneceğim, biliyorum.” diyor. Henüz 19 yaşındayken, Prens Charles ile evleniyor. Tek istediği sevilmek. Ve yaşının da küçük olması paparazziyle nasıl baş edeceğini bilememesi aslında ona ayrı bir hava katıyor. Dikkat ederseniz Diana’nın gülüşünde ve kocaman mavi gözlerinde muzurluk ve utangaçlığı görürsünüz. –güneş yengeç- Diana bu şöhretle beraber büyüyor aslında. Yaşı ilerledikçe kendine daha çok güveni geliyor. Hayır işlerine veriyor kendini. –ay kova – Halk onu öylesine çok seviyor ki, hatta Charles ile olan bir gezisinde, muhabir: “Kenara çekilir misiniz, Lady Diana’yı tek başına almak istiyoruz.” diyor. Charles için tabii ki bu hoş bir durum değil. Ancak Lady Di, gün geçtikçe daha çok seviliyor halk tarafından; çünkü İngiliz Kraliyeti daha önce onun gibi biriyle tanışmamıştı. Kraliçe bütün gezilerinde halkı uzaktan selamlar, Diana ise tam tersine, ellerini sıkıyor, evsizlerle ilgileniyor, hastaların yanında oturup onları uzun zamandır tanıyormuşçasına konuşuyor. Milyonların hayatına dokunuyor. Nitekim çocuklarını da bu şekilde yetiştiriyor. Charles’ın yatılı okulda kurallarla büyümesi, Di’nin ise tam tersine çocuklarını son derece eğlenceli, oyunlarla, sanatla dolu yetiştirmesi halk tarafından da büyük sempati topluyor. –venüs Boğa- Ancak gün geçtikçe Diana kendini yalnız ve sevgisiz hissediyor. Çünkü ilişkilerinin başından beri Charles’ın eski sevgilisi olan Camilla’nın gölgesini üzerlerinde hissediyordu. Nitekim Charles da bu gölgeyi örtmek yerine tam tersi hareketlerde bulunuyordu; balayına çıktıklarında eski sevgilisi Camilla’nın ona aldığı kol düğmesini takması gibi. Ve Diana, bir gün Camilla’yı karşısına çekip, her şeyin farkında olduğunu söylüyor. Charles için Camilla, ortak alanlarının daha fazla olduğu biri dışında aslında paparazziler için de daha geride kalabilecek, onun önüne geçmeyecek bir isimdir. Di, ise tam tersi. Aslında Diana, günü birlik ilişkiler değil, gerçekten aşkı arıyordu. Onu sevecek, kendisini keşfetmesi için hayat enerjisi verecek birini arıyordu. Prenses ile ayrılık dönemlerinde Di hayatın içine karışmak istiyor, yeni insanlar tanımak istiyor. –yükselen yay- ilk sevgilisi ise korumasıydı. Manidar değil mi aslında? ‘Koruma’. Duygusal güvenlik ihtiyacını – güneş yengeç- karşılayabilecek birini istiyordu yanında, Charles onu duygusal olarak besleyemiyordu. Charles da burada suçlanmamalı aslında çünkü ona da duygularını gizlemesi öğretilmişti. Aslında her şey kendi koşulları içinde değerlendirilmeli, duygular bile. Nitekim Charles ve Diana ayrılacaklarını duyuruyor basına. Ancak ayrıldıktan sonra iş bitmiyor. Diana yalnız kalmak isterken, Charles’ın verdiği röportajda kendisini aldattığını konuştuğunu biliyordu. Ve ertesi gün bu manşetlere çıkacaktı. Ancak Di de paparazzileri iyi kullanmasını biliyordu ve o gün-röportaj yayınlanmadan bir gün önce – en güzel haliyle sanat balosuna katılıyor. Ve tabii ki ertesi gün Charles’dan önce ilk sayfada onun haberi vardır. Ancak bardağı taşıran son damla, Di’nin Kraliyet kurallarının dışarı çıkması olarak yorumlanan sarayda röportaj vermesiyle ve bu röportajda da başkasına aşık olduğunu söylemesiyle oluyor. Kraliçe buna bir hayli sinirleniyor. Sarayın affı olmuyor ve sınır dışı ediliyor. Ancak bu evliliğin küllerinden halkın prensesi olarak doğuyor Di.
Diana boşandıktan sonra Pakistanlı bir kalp cerrahine aşık oluyor. “güvenlik” “kalp”. Bağlantıları görebiliyor musunuz? Ancak bu doktor ışıkları sevmiyordu. Ayrılmak zorunda kalıyorlar.
Diana, Bir sonraki sevgilisi Dodi ile Fransa’da araba kazasında papparaziler tarafından öldürüldü. Tünelin olduğu kazada o gece kameralar çalışmıyordu. Ancak paparazziler tarafından kovalandıklarını biliyoruz. İşin ucunda para olmasa o gazeteciler o arabayı kovalamayacaktı. Veya Kraliyetin gücünü hafife alacak yaşam tarzını (!) benimsemeseydi belki de yine hayattaydı. Ölümünün üzerinden Kraliçe halkın acısını paylaşmadı ve Kraliyet Ailesi’nden tek bir açıklama gelmedi. Ben burada ölüm şeklinden veya sonrası üzerinde durmaktan çok, sevginin aslında işleri nasıl değiştirebileceğini anlatmak istedim. Sevgi ve cesaret insana yaşama isteği verir, sen seversen, sevildiğini hissedersen başkalarına da ilham verirsin. Sevgi, şefkat ve dünya gerçekleri sayesinde ayakları yere basabilir. Diana’nın çocuklarına verdiği en büyük miras da bu sanırım.
1997 Güneş tutulmalarına bakacak olursak… O yıl Mart Ayında iki tutulma gerçekleşiyor. 9 Mart 1997 Balık burcunda Güneş tutulması, 24 Mart 1997 Terazi burcunda Ay Tutulması. Tutulmalar hayatlarımızda radikal değişimler verir. Güneş tutulmaları daha gözle görülür değişimler getirirken, Ay tutulmaları psikolojik süreçleri inceler. Güneş tutulmalarının etkisi 1 ay önceden başlar. 9 Mart Güneş tutulması Diana’nın haritasında 3-9 aksını etkiliyor. 3.ev; iletişim, medya, haberler, raporlar, mesajlar, yayılım sağlanacak konular, yakın çevre, trafik, zihinsel faaliyetlerdir. 9.ev basın, yayın, yurt dışı, uzak yerler hukuksal konular, hayat amacımız gibi konularla ilişkilidir. Ve tutulma haritasındaki 3.ev Güney Düğüm , Di’nin natalindeki 7.evde bulunan anaretik derecedeki Vulcanus ile zorlayıcı açıda. 7.ev açık düşmanlar, evlilik, ortaklıklar evidir. Vulcanus ise ‘yapmak zorunda hissedilen gücü’ anlatır. Ve bir gezegenin anaretik derecede olması patlamaya hazır bir supernova gibidir… Ve tutulma 8.ev Plüton ile de karşıt açıda. 8.evin ve Plüton’un verdiği etki de burada karşımıza etkili değişim , dönüşüm, kriz deneyimleyerek değişime uğrama, ölüm ve tehlikeli durumlar gibi yorumlanabilir. 2 Eylül’deki Güneş tutulması ise Diana’nın 8.Evi’nde -krizler, ölüm, tehlikeler-, Mars-güç, agresyon- ve Plüton-değişim, dönüşüm- üzerinde gerçekleşiyor.
Ve tüm bu denklemleri birleştirdiğimizde; Diana malasef araba kazasında gazeteciler peşlerindeyken fazla hız yüzünden yapılan kazada yaşamını kaybetti.
Tutulmadan önce Diana, Astrolog Debbie Frank ile birlikte Kensington Sarayı’nda haritası üzerine konuşuyor. Astrolog kazayı öngörse de, Di bunun iyi bir olay olacağını söylüyor…
Evet, tutulmalar; hayatlarımızda bir şeyleri tasarlamak üzerine çalışan göksel olaylardır. Kolay enerjiler değildir. Direniriz, değişmesin isteriz. Bazen de iyiye çalışır. Ya da iyi kötü yoktur. Olması gereken vardır… Ancak bugünlerde her şeyden çok çabuk hareket etmek yerine naçizane, belki de olayları sindirmeye çalışmak, yaşadıklarımız üzerinden hemen aksiyon olmak yerine biraz durup analiz etmek daha sağlıklı olacaktır diye düşünüyorum…
Lady Di’nin ölüm yıl dönümü yaklaşırken bu yazıyı sizlerle de paylaşmak istedim.
Sevgilerle.
Begüm Bayraktar