Kova Burcu Zamanı!

21 Aralık 2020 tarihindeki Jüpiter-Satürn kavuşumuyla birlikte Kova Çağı’na gireceğimizi düşünenler olabilir. Ama aslında buna Kova Çağı Şafağı veya Kova Burcu Zamanı dememizin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Zira biz yaklaşık 200 yıl süren toprak elementindeki Jüpiter-Satürn kavuşumlarının sonuncusunu 2000 yılı Mayıs ayında deneyimledikten sonra hava elementindeki kavuşumlarının etkisinde olacağımız yaklaşık 200 yıllık (179 yıl) bir sürece giriyoruz. Bu kavuşumların ilki 2020 yılında Kova burcunda başlayacak, bu doğru. Ama bir sonraki 2040 yılında Terazi burcunda, sonraki 2060 yılında İkizler burcunda olacak. Sonra tekrar Kova burcunda 2080 yılında kavuşum ve ardından Terazi ve İkizlerdeki kavuşumlarla devam edecek. Yani hava elementi burçlarında olacak bu kavuşumlar. Hava elementi aynı zamanda, etrafımızı saran uzay ile ilişkilendirilir. Bu yüzden biz bunu “Uzay Çağı” olarak da adlandırıyoruz. Kova burcu, insan sembolüyle temsil edilen burçlardan biridir ve hava elementindendir. Bu şartlarda bu kez değişim, insanlar, bilinç, iletişim ve teknoloji üzerine yaşanacaktır. 21 Aralık 2020’de Kova burcunun ilk derecesinde gerçekleşecek Jüpiter-Satürn kavuşumunun kış gündönümü ile çakışması ve bu kavuşum takip eden 180 yıllık hava elementi vurgulu yaşanacağı dönemde, insanoğlunun bilincinde, anlayışında, teknoloji ve bilimsel platformda yaşanacak büyük bir gelişim evresinin başlangıcında olacağını gösteriyor. Aşağıda tam kavuşum haritasını görmektesiniz.

 

Kova Çağı ne zaman başlayacak?

Kova Çağının başlangıcı hakkında pek çok iddia ortaya atılmıştır. Wales Üniversitesi Kültürel Astronomi ve Astroloji Direktörü Nicholas Campion’un The Book of World Horoscopes kitabında verdiği bilgilere göre bu tarihler MS 1447’den başlıyor ve MS 3597’ye kadar uzuyor. Bu iddialardan bazılarını sıralarsak:

2000: Nostradamus, Edgar Cayce, St. Malachy, Garabandal, Fatima ve diğer Hıristiyan kahinlerin hem fikir olduğu gibi 2000 yılı milenyum olarak kabul edilmiştir. “The Modern Textbook of Astrology” kitabında Margaret Hone 2000 yılını Yeni Çağ’ın sembolik başlangıç tarihi olarak verir.

2012: Terence ve Dennis McKenna, The Invisible Landscape adlı kitaplarında ilkel şamanizm ve psikoaktif uyuşturucuların kullanımına dayanan çalışmalarında, bu iki üst evren ile Evren arasındaki holografik etkileşim sayesinde bizim evrenimizin yaratıldığı fikrini ileri sürerler. Bilgisayar modellemesine dayanarak insanlığın MS 2012 yılının ilk altı gününde bir diriliş deneyimleyeceğini, bunun son 135 dakikasında onsekiz engelin, dilin keşfinin ve ölümsüzlüğe ulaşmanın deneyimleneceğini ve tüm bunların onüç tanesinin son milisaniyede gerçekleşeceğini düşünürler.

2012: Jose Arguelles tarihi Maya Takvimi’ne dayalı döngüler sistemini keşfetti ve 2012 yılının 396.Baktun’un sonu olacağını, bilgi çağı, kristal-solar teknoloji ve galaktik senkronizasyonun global medeniyetin yerine geçeceğini ileri sürdü.

2020: Adrian Duncan MÖ 1404 yılından sonra Jüpiter ve Satürn’ün Kova burcundaki ilk kavuşumlarına göre bir Kova değişim haritası hazırladı. ( 21 Aralık 2020, 18:18 GMT)

2025: Tibetli Djwhal Khul, Alice Bailey ile konuşurken Dördüncü Işın’ın 2025’te görüleceğini ve bunun insanlığın entelektüel ve duygusal arınması için gerekli ayrım ve dengeyi beraberinde getireceğini ileri sürmüştür. Bundan sonra da insanlık daha sezgisel bir düzlemde kendisini gerçekleştirecektir.

2060: Dane Rudhyar Balık Çağı’nın MÖ 100 yılında başladığını ve bir dünya yaşının 2160 yıl olması nedeniyle Kova Çağı’nın resmi başlangıç yılının 2060 yılı olduğunu söyler.

2160: Gordon Strachan da başlangıç noktasını İsa’nın doğumu olarak alıp standart eksen sapması yılının 2160 olduğu fikrine katılır.

Bu konuda daha fazla bilgi almak isteyenler, Nicholas Campion’un “The Book of World Horoscopes” kitabını alabilirler.

Bazı araştırmacılara ve astronomlara göre ise Kova Çağı’na girmemize daha çok var. Hazreti İsa’nın doğum zamanından (MÖ 6) yola çıkan ve bir çağ uzunluğunun yaklaşık 2160 yıl almasından yola çıkan Why History Repeats kitabının yazarı Theresa H. McDevitt gibi bazı araştırmacılara göre Kova Çağına girişimiz MS 2150 yılı civarında olacak. Belçikalı astronom Jean Meeus’a göre Balık Çağı MÖ 68’de başladı, Kova Çağı MS 2597’de İlkbahar Noktasının Kova Takımyıldızıyla çakışmasıyla başlayacak. Uluslararası Astronomi Birliği Kova Çağı’nın başlangıcını MS 2600 olarak veriyor. Dolayısıyla Kova Çağı’na girişimize henüz vakit var.

21 Aralık 2020, Kova Burcu zamanı!

21 Aralık 2020’de Jüpiter-Satürn ikilisi Kova burcunun ilk derecesinde kavuşum yapacaklar. Dolayısıyla bahsettiğimiz gibi Jüpiter-Satürn döngüsü hava burçlarına girerek yaklaşık 180 yıllık bir periyodu başlatmış olacaklar. Bu kez sadece 20 yıllık bir döngü başlamıyor. Çok daha uzun, yaklaşık 180 yıllık bir döngü başlıyor. Bu döngü, materyalizmin sonunu ilan edecek, yüksek sosyal değerler önem kazanacaktır. Bu yüzden bu tarihi, önemli bir milat olarak görmemiz mümkündür. 2020 yılında bu kavuşum hava elementinde gerçekleşecek ve hava elementi serisinde kavuşumları 2159 yılına kadar sürecek. Bu önemli ikilinin kavuşumunun yine bir kış gündönümüne (21 Aralık) denk geliyor olması dikkat çekicidir! Zira 21 Aralık tarihinde en kısa günü yaşarız ve ardından günler uzamaya başlar. Bu karanlıktan aydınlığa geçişin bir göstergesidir. Kış gündönümü, ışığa dönüşü kutlarken karanlığın armağanlarını onurlandırma zamanıdır. Böylece, Jüpiter-Satürn kavşağı 2020’de kış gündönümü ile çakışacak, karanlıktan aydınlığa yeni bir yol açacak ve bilinçte daha yüksek bir seviyeye başlayacak, insanlık ve anlayışı açısından yeni bir başlangıç ​​olacak bir zaman olacak!

Gerçek demokrasi

Kova burcunda gezegen kavuşumları eşitlik ve demokrasi konularının vurgu kazandığı zamanlardır. Jenerasyon gezegenlerinin bu burçtan geçiş yaptığı zamanlarda eskimiş toplumsal kuralların giderek değişmeye başladığına, insanlığın daha değerli tutulduğu reformların yapıldığına, kendine özgülüğün vurgu kazandığına şahit oluruz. Geleceğin trendlerini kucaklayan, çağdaş ve ilerici adımlar Kova burcu ile temsil edilir. Kova hem yenilikçi hem de kendi kalıplarını iyi koruyan, ilkeleri ve prensipleri olan yapıdadır. Eskiyle yeniyi bağdaştırma, geçmişten geleceğe bir köprü kurma yeteneğini ortaya çıkarır. Kova burcunda önemli kavuşumlar entelektüel alanda gelişmeler, yeni fikirler, icatlar, buluşlar, daha evvelce öğrenilmemiş yeni ve farklı olan bilgilerin ortaya çıktığı zamanlardır. Daha önceleri bilinen, ama toplumun izlerini kaybettiği köklü bilgiler de tekrar toplumun dikkatine sunulabilir.

Kova, kişisel özgürlüklerle, insan haklarıyla ilişkilendirilir. Kova burcundan yoğun gezegen geçişleri ve uzun dönemli etki yaratan kavuşum dönemleri, insanların görüşlerini serbestçe ifade etmek istediği, medeni hakların, insan haklarının, hayvan haklarının vurgulandığı zamanlardır. Kova, hem toplum içerisinde görev üstlenebilme ama hem de bireyliğini koruma ile bağdaştırılır. Bireysel egonun toplumsal egoya dönüşmüş halini temsil eder. Toplum idealleri için mücadele etmek, aynı ideal için birlikte hareket etmek, ekip olmak Kova burcu bilinciyle bağdaştırılır. Kova burcundan uzun ve kısa dönemli gezegen geçişleri sürecinde bu karakteristik özellikler toplumsal algıya güçlü biçimde yansır.

Bilim ve teknolojide dev gelişmeler

Kova, bilginin, bilimsel gelişmelerin ve keşiflerin burcudur. Teknoloji ve iletişimle ilgili konuları sembolize eder. Kova burcundaki Jüpiter-Satürn kavuşumu ve ardından Plüton’un da Kova burcundan geçişinin başlangıcı olan 2023-24 yıllarından itibaren bilgide ve bilimde devrim niteliğinde gelişmeler yaşamaya başlayacağız muhtemelen. Kova burcunun sembolündeki, küfesinden insanlığa bilgi akıtan bilgeyi biliriz. İşte Kova burcundaki Jüpiter-Satürn kavuşumu ve Plüton geçişinin ardından bilgiler böylesi dolu ve hızlı akacaktır. Uranüs’ün İkizler burcuna nihai geçişi ve Plüton ile üçgen açıda olacağı 2026 sonrasında iletişim ve öğrenme modelleri, seyahatler bugüne nazaran hangi noktada olur, tahmin etmekte bile zorlanıyorum. Ama büyük gelişmeler olacağını ve Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” sözünü bolca hatırlayacağımızı sanıyorum.

Plüton 23 Mart 2023’te ilk kez Kova burcuna giriş yapacak. Bir müddet bu burçta hareket ettikten sonra, 11 Haziran 2023’te bir müddet için Oğlak burcuna geri dönüş yapacak. 21 Ocak 2024’te bir müddet tekrar Kova’ya giriş yapıp, 2 Eylül 2024’te kısa bir süre için Oğlak’a geri dönüş yapsa da 19 Kasım 2024 itibariyle artık kesin olarak Kova burcuna giriş yapacak ve bu burçta yaklaşık 2044 yılına kadar kalacak. İşte bu ara dönemde insanlık tarihinin belki de en önemli sıçramalarından biri yaşanacak! Büyük reformlara, devrimlere hazır olun!

Plüton’un Kova burcuna nihai olarak girişiyle birlikte 2024 yılı sonlarından itibaren kolektif tohumları uyandıracak ve insanoğlunun artık tamamen bir dönüşüm geçirmesini sağlayacak. Bu dönemde, yüksek ideallere yönelmek ve bu doğrultuda dünyayı bir araya getirmek arzusu en tepe noktasında olacak. Düşüncenin ve bilincin kullanım gücü artık tamamen değişmeye başlayacak. Grup bilinci gerçek değerini bulacak. Kova burcunun genel özellikleri ve onun yöneticisi Uranüs gezegeninin genel özellikleri, insanoğlunun beyin devrelerinde binlerce yıldır uyumakta olan bölgeleri uyandıracak ve sinir sistemini geçtiğimiz yaklaşık 2000 yıldan daha farklı bir şekilde etkilemeye başlayacak. Bu yüzden, Plüton’un Kova burcuna giriş yapacağı 2024-25 yılları, Kova burcu anlayışının ve kapasitesinin daha iyi anlaşılacağı ve kullanılmaya başlayacağı zamanları işaret etmektedir…

Başka evrenleri keşfetme zamanı!

Kova burcu, hava elementi burçlarının en etkilisi olması nedeniyle uzay teknolojisiyle en çok ilişkilendirilen burçtur. Bu şartlarda başka evrenleri keşfetmenin zamanı artık gelmiştir. Farklı yaşam formlarını ve bilinç düzeylerini hızlı bir şekilde keşfetmeye hazır olmalıyız. Kova burcunda Jüpiter-Satürn kavuşumu bu yüzden pek çok astrolog tarafından bu kavuşum “Uzay Çağı”na girişin en büyük işaretçisi olarak görülmektedir. Kova burcu, Uranüs ve Satürn gezegenleri tarafından yönetilmektedir. Dolayısıyla Jüpiter-Satürn kavuşumuyla 2020 yılında başlayan ve 2040 yılına kadar süren Kova burcu zamanı insanoğlunun teknoloji vasıtasıyla daha derin bilgilere ulaşması ve bilgeleşmesine imkan sağlayan bir zaman dilimi olacaktır.

Kova burcunda Jüpiter-Satürn kavuşumuyla birlikte, insanoğlunun daha üstün bir işlev düzeyine ulaşması ve daha ulu amaçlara hizmet etmesi hedeflenmektedir. İdealde Kova burcu, yenilikçi fikirler ve evrensel bilinç getirerek insanlığa hizmet eden, gökyüzünden insanlara yardımcı olmak üzere gönderilen bir bilge haberci olarak sembolize edilir. Göklerin bilgeliğine ulaşmak için kolektif bilincin üst katmanlarına çıkmak, toplumsal sorumluluklarının farkında olmak gerekir. Sosyal grupları ifade eden Kova, bireysel gelişim için bazı zamanlarda kendini izole etmeyi de ifade eder. Covid-19’un hayatımıza girmesiyle birlikte mecburi sosyal izolasyon yaşamaya başladık. Bu durum bir taraftan bizi rahatsız etse de, diğer taraftan kendi başımıza izole kalarak eksiklerimizi düşünmek ve kendimizi geliştirmek adına bir fırsat da yarattı. İnsanlarla uzaktan temas kurmanın yollarını da geliştirmeye başladık. Bir açıdan da zamanı daha efektif kullanmayı öğrendik. Evde kalarak, evden çalışarak, trafikte ve yollarda vakit kaybetmeden daha çok bilgiye ulaşabiliyor veya daha çok iş çıkarabiliyoruz.

Gerçek öğretmenler zamanı!

Kova burcu bilimsel konularla, uzay bilimleriyle ve teknolojiyle ilişkili olmasının yanı sıra, astrolojiyi de arasında sayabileceğimiz entelektüel konularla da ilişkilidir. Sadullah el-Ankaravi’ye göre Jüpiter’in Kova burcundan geçmesinin olumlu yönde getirilerinden biri “Medrese hocalarını sayısının ve taliplilerinin artması”dır. Sadullah Efendi Jüpiter-Satürn kavuşumlarını Ulvi Kıran olarak tanımlar bu kıranın Kova burcunda meydana gelmesinin “pek ince ilimlerin münazara bahsine” işaret ettiğini bildirir. Satürn ve Jüpiter öğretmenleri temsil eder. Kova burcu Satürn’ün yönettiği iki burç arasında diğeri olan Oğlak’a nazaran daha çok sevdiği burçtur. Zira Satürn bu burçta iken toprak yönü olan maddi ve dünyevi konulara nazaran hava burcu niteliği olan bilgelik yönünü daha belirgin bir şekilde vurgular. Jüpiter’in de üçlü yöneticiliğinde olduğu Kova burcunda ortaya çıkartacağı nitelikler ilmi yönde olması muhtemeldir. Dolayısı ile Jüpiter-Satürn ikilisinin 21 Aralık 2020 tarihine Kova burcundaki kavuşumuyla başlayacak olan büyük mutasyon döngüsü insanın bilgisinde, bilincinde bir dönüşümü başlatabilir. Ve gerçek bilgi sahipleri, gerçek öğretmenlerin zamanının geldiğini gösteriyor olabilir. Kova burcuyla ilişkilendirilen astroloji alanında da öyle!

Kova burcu kolektif konuları anlatmakla birlikte, bireysel olanla da ilişkilidir. Bilgiye dayalı üretim biçiminin gelişmesiyle birlikte, her alanda müşterilerin bireysel özelliklerine uygun ürünler de geliştirilmeye devam edecek. Bu eğitim-bilgilendirme alanlarına da yansıyacak. Öğrencilerin kişisel özelliklerine, yeteneklerine ve ilgi alanlarına göre eğitim paketleri geliştirilecek. Teknolojiden daha fazla istifade edilecek ve tek bir öğretmenin zaman ve mekan sınırı olmaksızın çok sayıda öğrenciye ulaşmasının önü daha da açılacak. Bilgi edinme okullardan ziyade sanal okullara veya öğrencinin evinde bireysel olarak eğitim almasına yönelik olmaya başlayacak. Bilgi birikimi daha fazla değer kazanacak. Eğitmenlik vasfı daha önemli hale gelecek ve bilgi ve öğretme yeteneği yüksek eğitmenler diğerleri arasından sıyrılacak. İnsanlar hangi alanlarda yeteneklerinin olduğunu öğrenmeye daha fazla zaman ve para harcayacak. Kurumlar, sundukları iş çeşidine uygun eleman isteklerini arttıracak. Bu gelişmeler sonucunda muhtemelen astroloji haritalarından daha fazla istifade edilecek. Kuşkusuz tüm bunlar, bizim bu dönemi nasıl değerlendireceğimize göre şekillenecek…

Yeni ekonomiye geçiş (2020-2025)

Bu süreçte ekonomi sistemleri ve yönetim sistemleri de yeni bir şekil kazanmaya başlayacaktır. Amaç birliği, toplumcu ve evrensel düşünce, birlikçi bilinç, eşitlik ve adalet duygusu giderek güçlenecektir. Aynı amaç uğrunda bir araya gelme olgusu, tüm burçlar içerisinde en ileri seviyede Kova burcunda vardır. Dolayısı ile Dünya’mızın karşılaşacağı global sorunlara da hep birlikte çözüm bulmaya çalışabilir, aynı ideal uğrunda zekice ve mantıklı bir şekilde gayret gösterebiliriz. Kova burcunda bireysel yeteneklerin, toplumun geliştirilmesi için büyük bir amaca hizmet ederek kullanılması üzere aynı ideale sahip kişilerle bir arada büyük ve idealist işler çıkarma ve takım olma bilinci vardır. Kova, işbirliği ve hümanizm ile ilişkilidir. Yeni Dünya Düzeninin ekonomisi de Kova burcu doğasında eşitlikçi ve insani açıdan gelişkin bir hale bürünecektir. Jüpiter-Satürn kavuşumuyla başlayan bu yeni döngüde, muhtemelen paraya dayalı üretim biçiminden, bilgiye dayalı üretim biçimine geçiş yoğunlaşacak ve temel aracı bilgi olan bilgi ekonomisinin giderek öne çıkacağını gözlemleyeceğiz. Eğitim-öğretim alanı, geleceğin önemli iş sahalarından biri olacak. Bilgi edinmeye yönelik talep önemli ölçüde artacak.

2020 yılı sonlarında bir kez daha Jüpiter-Satürn-Plüton’un Oğlak burcundaki kavuşumunu deneyimleyeceğiz. Bu üçlü kavuşum, muhtemelen bildiğimiz ya da sürmekte olduğumuz ekonomi sistemlerinin sonunu, yeni ekonomi sistemlerine geçişi ve tabii ki Kapitalizmin sonunu sembolize etmektedir. Oğlak iş dünyası ve ekonomi ile alakalıdır. Jüpiter finans, Plüton dönüşüm demektir. Jüpiter Kapitalizm, Plüton yıkım ve yeniden yapılanma demektir. Bu haritada Satürn de diğer ikisi ile kavuşumdadır. Satürn-Plüton, mevcut sistem ve düzenlerin yıkılıp yeniden yapılanacağına işaret etmektedir. Türkiye’nin de dahil olduğu geç sanayileşen ülkeler hala kapitalizmin yayılma aşamasında oldukları için, paraya dayalı sanayi tipi ekonomi bu ülkelerde olgunluk seviyesine ulaşıncaya kadar hızlı gelişimini sürdürecek. Kapitalizm, en olgun seviyesine ulaşmış ülkelerde ise giderek arka plana geçecek ve kaybolmaya başlayacak. Çünkü para ekonomisi sürekli durgunluk ve krizler yaşayacak ve paraya dayalı üretim sistemi, zaman içerisinde yerini bilgiye dayalı üretim biçimine bırakacak.

Gerçek liberal piyasalar

2020 yılının 21 Aralığında Jüpiter ve Satürn’ün Kova burcundaki kavuşumuyla birlikte piyasalar siyasal kararlardan veya düzenleme kurumlarının kararlarından-baskısından-kontrolünden bağımsızlaşma yönünde önemli bir ivme kazanacak. Tabii bu hemen ve tamamen olmayacak. Ama bu tarihten itibaren start almaya başlayacak. Geçtiğimiz yıldan beri Boğa burcunda hareket eden Uranüs’ün, bu yılsonunda Kova burcuna geçecek Jüpiter-Satürn kavuşumuyla 2021 yılı boyunca oluşturacağı dik açılarına paralel, hem kayıtsız para transferi yapmak isteyenlerin hem de alternatif bir para sistemi yaratmaya çalışanların talepleri baskın hale gelecek ve önemli değişimlere sebep olacak. 2021 yılında, ekonomik sistemlerin değişimine sebep olacak piyasa stresleri yaşayacağız muhtemelen. 2023 yılında Plüton gezegeninin Kova burcuna geçişi ve bir müddet için tekrar Oğlak’a dönüp, ardından 19 Kasım 2024 tarihinden sonra iyice belirginleşmiş olacak.

Blok zinciri

Toplanan bilginin adeta bir hazine sandığı gibi biriktirilmesini Kova burcunun genel özellikleri tam da kripto paraların icap ettirdiği temalarla alakalıdır: Veri saklama, bilgi biriktirme, veri tabanı oluşturma, liberal sosyal bir ağ oluşturma, veri bloklarıyla alakalıdır. Kripto para korunan, üretilen ve paylaşılan para olarak tanımlanması da yine 2020’li yıllara damgasını vuracak Kova burcu arketipiyle açıklanabilir. Merkeziyetçi anlayışın karşısındaki çoğunlukçu anlayış, blok zinciri üzerine ekleme yapılabilmesi için çoğunluğun doğrulaması alınmasıyla da ötüşüyor. Liberal, çoğulcu veri yığınını, çok paydaşlı sistemleri temsil eden Kova, verilerin halka açık olması, şeffaflık, eşitlikçi dağılım ile de alakalıdır. Kova, sabit bir burçtur. Çoğunluğun doğrulaması alınmadan herhangi bir verinin blok zinciri üzerine eklenememesi de yine sabit Kova burcuyla alakalıdır.

Başka gezegenlerde kolonileşme ve yeni nesil ekonomi

Ayrıca uzay teknolojileri, dünya dışı yaşamların keşfedilmesi, kolonileşme kavramları da Kova burcu arketipiyle örtüşmektedir. İnsanoğlu giderek galaktik hale bürünmeye hazırlanmaktadır. Başka gezegenlerde ve hatta galaksilerde yaşam bize hiç de uzak değildir. 2020’de Jüpiter-Plüton kavuşumuyla birlikte bu alanda önemli gelişmeler start alabilir. Kova burcunun 0 derecesinde gerçekleşecek Kova Jüpiter-Satürn kavuşumunu Plüton’un tetiklemesiyle birlikte 2023-2025 yılları arasında bu alanda büyük gelişmeler bekleyebiliriz. 2026-2028 yılları arasındaki Kova burcu tutulmalarıyla daha da belirginleşecek gelişmeler, Uranüs’ün İkizler burcunda seyretmeye başlayacağı 2026 sonrasındaki dönemde iletişimde yeni ve büyük gelişmelerin yaşanacağı dönem sonrasında günümüzde kullanılan teknolojilerden çok daha farklı hale bürünecektir.

Ekonomik güç doğudan batıya kayıyor!

Gözlemler, değişen Güneş manyetizmasının Dünya üzerindeki küresel iklim değişiklikleri ile ilişkili zaman içinde değiştiğini göstermektedir. Maksimum ve minimum güneş aktiviteleri, imparatorlukların yükselişi ve düşüşüyle ​​ilişkilidir. Güneş’in derin Solar Minimum evrelerini analiz ettiğimizde gördüğümüz gibi, bazıları Rönesans ve Fransız Devrimi zamanlarıyla örtüşmektedir. Bilim adamı John N. Casey, bir Güneş uykusunun Birleşik Devletleri oluşturmaya yardımcı olduğunu düşünüyor ve 206 yıllık Güneş’in İki Yıllık Döngüsünü Fransız Devrimine neden olduğunu söylüyor. Casey “Buğday mahsulünün kaybı ve sonuçta ortaya çıkan ekmek kıtlığı, 1789 Fransız Devrimi’nin nedenlerinin bir parçasıydı… Güneş’in İki Yüzüncü Döngüsü 1780’lerin sonunda Fransız mahsullerini yok etmemiş olsaydı, Fransız Devrimi olmayabilirdi, Napolyon ve Amerika Birleşik Devletleri de! ” (Kara Kış, John Casey, sayfa 27-29)

Merhum ustam ve hocam Amerikalı astrolog Robert Zoller 21 Aralık 2020 tarihindeki Jüpiter-Satürn kavuşumuyla birlikte gireceğimiz döngüde batının gücünün zayıflayacağını söyler.

Özetle: 2020’nin sonunda Oğlak burcundaki nadir Jüpiter-Satürn-Plüton kavuşumunun ardından yaşayacağımız Kova burcundaki Jüpiter-Satürn kavuşumuyla çakışan ve Minimum Güneş Aktivitesi dönemiyle başlayacak 25. Güneş Çevrimini ekonomik güçte Doğu’dan Batı’ya geçişe neden olacak yeni bir devrim zamanı olarak tahmin edebiliriz. Çok daha hümanist ve adil bir ekonomi ve yönetim modeline merhaba diyeceğimiz bir döneme ilerliyoruz!

Öner Döşer, AMA, ISAR Cap, Cert. OPA

OPA Türkiye Temsilcisi, APAI Üyesi
AstroArt Astroloji Okulu Kurucusu
www.astrolojiokulu.com

Dönüşüm Zamanı (Klan Yayınları, 2009) ve Büyük Proje (Astroloji Okulu Yayınları, 2020) kitaplarımdan derlemelerle…