Salvador Dali döneminin ve hatta günümüzün hala konuşulan önemli bir sanatçısı. Resim, heykel, fotoğraf ve film çekimleri yapmış. Yükselende Yengeç burcu var. Kuvvetli sezgileri olan, hassas ve ruh hali dalgalı birisi. Duygusal güvence ihtiyacı oldukça yüksek.
Yükselen yöneticisi olan Ay’ın 10. evde olması onun toplumda görünür birisi olmak istediğini gösteriyor. Fark edilmek ve kendini toplum önünde göstermesi önemli. Ay Koç burcunda ve dürtüsel, spontane hareket ettiğini gösteriyor. İlklere imza atmaya içgüdüsel olarak çekilen bir kişi. Nitekim sürrealizmin yani gerçeküstücülük akımının öncüsüdür. Güneş Boğa burcunda bu Dali’nin sanatsal yeteneklerini gösterirken aynı zamanda inatçı bir kişilik yapısı olduğunu da gösteriyor. Annesinin yönlendirmesiyle küçük yaşlarında bir resim okuluna yazılan Dali ilk sergisini 1919 yılında yani 15 yaşında yapıyor. Annesinin onun kariyer hayatına kattığı değeri ve Ay MC 10. evdeki kavuşumundan görebiliyoruz. Ay ile Mars arasında bir karşılıklı ağırlama var. Bu da güçlü, yönlendiren bir anneyi yine bize anlatıyor. Güneş ile Ay arasında da karşılıklı yücelim ağırlaması Dali’nin haritasında yeniay enerjisi gibi çalışmasını sağlamış. Yeniay enerjisi yeni birşeyler başlatma, heyecan, sabırsızlık ve yaratıcılık etkilerini getiriyor.
Kendisi doğmadan tam 9 ay 10 gün önce anne ve babasının ilk erkek çocukları (1 Ağustos 1903’te) sindirim yolu iltihabından ölüyor. Ve onun ismi “Salvador” yeni doğan çocuklarına yani Salvador Dali’ye veriliyor. Ancak bununla da kalmıyor, anne ve babası hep ilk çocuklarının yasını tutuyorlar ve devamlı olarak onun mezarını ziyaret ediyorlar. Bu durum maalesef Salvador Dali’nin kimlik karışıklığı yaşamasına sebep oluyor. Ve ölen ağabeyi ile ilgili “iki su damlası gibi birbirimize benziyorduk, fakat yansımalarımız farklıydı. O, herhalde benim fazla mutlak olarak tasarlanmış ilk versiyonumdu” diyor. Yaşadığı bu kimlik çatışmasını ise haritasında Güneş’i inceleyerek bulabiliriz. 3. ev haritalarımızda kardeşleri anlatır. 3. evinin yöneticisi olan Merkür’ün Güneş ile olan kavuşum açısı burada kişinin kendi kimliğini kardeşi ile özdeşleştirdiğini anlatıyor. Aynı zamanda 8. ev alanındaki Satürn’den kare açı alıyorlar. Yaşadığı bu durum erken yaşta olgunlaşmak durumunda kaldığını gösteriyor. Güneş babayı da temsil ettiği için Akrep’in kendi alanı dediğimiz 8. ev alanından gelen Satürn karesi Güneş üzerinde aktif ve zorlayıcı bir etki yaratıyor ve babayla sorunları da beraberinde getiriyor. Diğer yazılarına baktığımızda da zaten babasının daha kuralcı, annesinin ise onu daha kabullenici ve destekleyici olduğunu anlıyoruz. Güneş-Merkür-Mars kavuşumu Satürn’den aldığı aktif kare açıyla birlikte kontrolsüz tavırlar, baba ve otorite figürleri ile sorunlar ve aynı zamanda tepkisel ve keskin tavırlı bir kişiyi anlatıyor.
Satürn’ün Kova burcundaki yerleşimi olaylara bilimsel bakma eğilimini gösteriyor. İdealist bir yapı sunuyor. Bilime çok düşkün bir kişi ve tablolarında da bunları yansıtmış; DNA molekül yapısını ve çift sarmalı 10 tane kadar tablosunda simge olarak kullanıyor. Bilim adına kongre düzenliyor ve öldüğünde başucunda fizikçi ve matematikçi olan Stephen Hawking, Erwin Schrödinger ve Matilla Ghyka’nın kitaplarını buluyorlar. Satürn’ün 8. ev alanında olması ölen kardeşinden dolayı da Dali’nin ölümle ilgili olan konularla ilgili durumunu, sınavını gösteriyor. Ölü bir kardeşin gölgesinde yaşamış olan birisi zaten ve Satürn burada Güneşine kare açı yaparak kişinin kimlik duygusunu da baskılıyor zaten. Aynı zamanda metafizik konularda kişinin ilgisini çekmiştir. Bir yandan da Güneş-Satürn karesi yaptığı işlerde kalıcılıkta getirmiştir.
Tanrıyla olan ilişkisi gerçekten incelenmesi gereken bir diğer olgu. Çünkü “Tanrı’ya inanıyorum, ama inançlı değilim. Matematik ve bilim, bana Tanrı’nın olması gerektiğini anlatıyor, ama inanmıyorum” diyor. Tablolarında bilim ve dinin ilişkisini yansıtıyor. Aynı zamanda yine tablolarında ölüm ve ölümden sonraki temalar çok fazla var. Satürn Kova burcunda ve 8. evinde bilime olan merakını verirken ölüm ve ölüm ötesi konularla ilgisini de gösteriyor. Satürn-Merkür karesi yaşadığı tezatlığı gösteriyor. İnanç noktası 13 derece Başak burcuna düşüyor ve yöneticisi Merkür Boğa burcunda. Satürn bilim ve sistemler, Merkür Boğa somut olan şeyler ve yüzeysel olan şeylerin olması gerektiği ve aralarında kare açı burada fikirsel olarak bir ayrışma getirmiş gözüküyor.
Uranüs haritasında 6. ev alanında. Burada Dali’nin mesleğini sıradışı ve bağımsız bir şekilde icra etmek istediğini görüyoruz. Kendi yöntemlerini farklı bir şekilde uyguluyor ve sıradışılığını da sanatında yansıtıyor. Uranüs farklı olmaktır. Bunu hem resimlerinde hem çektiği fotoğraflarında oldukça net bir şekilde görebiliyoruz. Uranüs’ün delilik ile de bağdaştırıldığını düşünürsek Dali’nin lakabı Deli Dahi’ye de oldukça uygun bir yerleşimde. Uranüs’ün 29 derece 24 dakika Yay burcunda görüyoruz. Antiscia olarak 0 derece 35 dakika Oğlak burcuna yansır ve MC-Ay kavuşumuna kare açı yapar. Bu da kariyerinde standart dışılığı, kurallara uymak istemeyen tarafını ve değişken ruh halini gösteriyor. Deliliğinin farkında olan Dali bunu şu şekilde ifade ediyor; ‘’Deli bir adamla benim aramda tek bir fark vardır: Deli adam kendini akıllı sanır ben ise deli olduğumu biliyorum.’’
Peki neden sıradışıydı, ortaya koyduğu resimleri nasıl düşünüyor ya da imgeliyordu derseniz işte asıl sıradışılık ve öncülük işte burada kendisini gösteriyor. Dalinin resimlerinde yansıtmak için kullandığı değişik bir teknik vardı. Bir koltuğa oturup eline ağır bir anahtar alıyordu ve uyumayı bekliyordu. Uykuya geçerken ise bu anahtar yerdeki metal bir objeye düşüyordu. Ortaya çıkan yüksek sesle Dali o anda uyanıyor ve uyku ile uyanıklık arasındaki o kısacık andaki değişik şekilleri tablosuna yansıtıyordu. Bu oldukça farklı ve ilk defa kullanılan bir teknikti. Kendi söylemi de bu kullandığı teknik ile ilgili “Benim çalışmalarım rüyalarımın titiz bir icrasıdır” olmuştu. Bu yukarıda bahsetmiş olunan Uranüs 6. ev vurgusunu oldukça fazla vermiş gözüküyor.
Deli Dahi Salvador Dali’nin haritasında zekasıyla ilgili daha detayda neler var görebilmek için Minör açıları incelenebilir. Bu şekilde aslında çok daha fazla detay görebiliriz. Dali’nin haritasında Mars ve Uranüs’ü arasında bi-kintil (144°) açı var. Bi-kintil açı sıradışı yetenekleri, yaratıcı kabiliyetleri anlatmaktadır. Mars-Uranüs bi-kintil açısı kendine has harekete geçme tarzını ve sıradışı davranışlarını göstermektedir. 1936 yılında konuşma yapmak için sürrealist sergisine bir dalgıç tulumu, belinde mücevher işlemeli bir kama ve elinde bilardo ıstakası ile çıkıyor. Diğer elinde ise bir kurt köpeği var. Haliyle bu tarz sıradışı tavırları Dali’nin konuşulmasına, gündemde kalmasına yol açıyor. Delilik lakabını zaten bu sıradışı tavırları nedeniyle alıyor.
Septile (51°) açı mantıksız durumları gösterir. Elde olmayan şekilde kişinin o alana çekilmesini gösterir. Aynı zamanda takıntılı olma halini gösterir. Dali’nin haritasında Ay ve Merkür arasında septile açı var. Duygularını ve ihtiyaçlarını mantıksız bir şekilde ifade ettiğini görebiliyoruz.
Haritasında Merkür-Neptün Novile (40°) açı var. Novile açı iki gezegenin konularını bir araya getirmekten mutlu olma halini anlatır. “Benim çalışmalarım rüyalarımın titiz bir icrasıdır.” diyor. Merkür düşünceleri anlatır. Merkür-Satürn kare açısı bunu tabloya yansıtmasına ve somut hale getirmesine olanak sağlıyor. Merkür retro pozisyonunda olduğu için bunu tekrar tekrar yaptığını gösteriyor. Neptün 12. evde. 12. ev alanı tabloların arka planınında Neptün’ün etkisini gösteriyor. 12. evin rüya konularıyla ilgili olduğunu biliyoruz. Merkür-Neptün Novile açısı arka planda tablolarına yansıttığı şeylerin aslında bir anlamda düşüncelerinin, zihninin sınırlarını aşarak bunu yaptığını da gösteriyor. Merkür-Neptün etkileşimi aynı zamanda hayali düşünceleri ve rüya konusunu birkez daha göz önüne getiriyor. Novile açı bu ikisini bir araya getirerek ortaya çıkarttığı şeyden mutlu olma halini gösteriyor. Bunu titizlikle yaptığını söylüyor zaten. Satürn’ün partil karesiyle de bunu somut hale yani bir çizime dönüştürüyor ve karşımıza günümüzde hala tablolarını büyük bir dikkatle incelediğimiz üstün bir sanat dehasını çıkırıyor.
T.Ceylin Çelebi
ASA, Isar Cap