En büyük ÖZ-GÜRLÜK, her ne isek O Olabilmektir !..
Bu özgürlük halini yaşayabilmek ise en büyük BAŞARImızdır.Kendi yaşamımızı yaşayabilme başarısı !..
Biz anne ve babaların görevi de;
Çocuklarımıza armağan ettiğimiz yaşamda “HER NE İSE O OLABİLMESİ”ne destek vermek ,
Zaman içinde kendi OLuşlarına TANIKLIK etmek,
Onların özgün kişiliğini geliştirip zenginleştirme çabasına katkıda bulunmaktır.
Biz anne-babalar hem evrensel, hem kişisel görevimizi yerine getirdiğimizde;
Çocuklarımız kendilerini sevdikleri için, çevrelerini sevgileriyle aydınlatacaklardır,
Kendilerine güvendikleri için yaşama güvenle bakacaklardır,
Yaşamını başkalarının değil kendi arzuları doğrultusunda yaşayarak mutlu ve sağlıklı olacaklardır,
VAR-Oluş amaçlarını gerçekleştirerek ,evrenin onlardan beklediği katkıyı sunacaklardır.
Biz ebeveynlerin de muradı bu değil mi?
Çocuklarımız kendi iradeleri dışında aramıza katılır, bizler onlara “yaşam” armağan ederiz.Dünyaya gelmelerine aracılık ettiğimiz ÇOCUKlarımız ekilenin bire bir aynısının yetiştiği bir bitki tohumu değildir.Bizi devam ettirecek tohum hiç değildirler.Olsa olsa keşfedilecek yeni bir kıta, gezegen veya evren olabilirler.Bir,tek ve Özeldirler.
Ebeveyn olarak “ bildiğimiz en iyi şekilde” büyütüp yetiştirmeye gayret ederken çocuğumuza ne kadar uygun davrandığımızı düşünemeyiz. Çocuğumuzun doğasını ancak deneme yanılma yöntemiyle öğrenirken de çok objektif olabildiğimizi söylemeyemeyiz.İstemeden verdiğimiz zararların ise hiç farkında olamayız.
Yaşama bakış açımızla, kendi deneyimlerimizle, filtrelerimizle çocuğumuzu anlamaya çalışırız.Huysuzluklarını disiplinsizlik, coşkulu hallerini şımarıklık olarak vb.yorumlayabilir, başkalarının değerlendirmelerini de eğitimimizin içine katabiliriz.
Ayrıca Anne-Baba olarak tutarlı-eşit olmak adına tüm çocuklarımıza aynı davranırız, çocuklarımızın farklılıklarını farketmeden.
Tüm bunları yaparken de iyi niyetliyizdir.Çünkü çocuklarımızı “bildiğimiz en iyi şekliyle”yetiştirmekteyiz.Halbuki bizim en iyimiz yerine, evimizdeki çiçeklere uygun su,güneş,toprakla yarattığımız iklim gibi çocuğumuza uygun en iyi iklimi yaratarak yetiştirmemiz tüm dünyaya,insanlığa ve toplumumuza şekil verecektir.
Çocuklara davranış şeklimiz dünyanın geleceğini belirleyecektir. Bunun farkında olarak neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair kanılarımızı belirlemek için öncelikle çocuklarımızın“Ne” olduğunu öğrenmeliyiz..Çocuğumuzun yeteneklerini ve sınırlarını, yaşamsal, psikolojik temel ihtiyacını, motivasyon,öğrenme şeklini ve daha nice benzersiz özellikleri hakkında bilgi sahibi olarak yetiştirip,büyütmeliyiz. Kendileri OLarak, sağlıklı ve mutlu, evrendeki büyük resimde OLmaları gereken yerde OLarak Varoluş amaçlarını gerçekleştirirken bizler de bunun onurunu, mutluluğunu yaşarız.
Doğduklarında "kullanım kılavuzuyla" gelmediklerinden onları anlamak, öğrenmek için araçlara ihtiyacımız var.Benim bildiğim en iyi araç Astroloji ,sizin ki başka bir şey olabilir ."Ne" sorusuna objektif yanıt verebildiği ve güvenilir olduğu sürece tüm araçlar makbuldür.
Yaradan tüm Anne-Babaları çocuklarının iyilikleri,güzellikleri, mutlulukları ve başarıları ile ödüllendirsin!…OL-SUN O Halde…Olduuuu bileee))) Sıra tanıklık edip ,onurla, zevkle OLmuşları yaşamakta…Sevgilerimle..))
Gülgün Başaran İşcen
04.10.2010,İstanbul