İSKENDERİYE KÜTÜPHANESİ (MÖ 323-30)
İskenderiye Kütüphanesi Mısır’ın Batlamyus Hanedanlığı döneminde kurulmuş ve ilk dönem kralların himayesinde gelişerek Antik Dünyanın en önemli kütüphanesi olarak hizmet vermiştir. Akdeniz’in dört bir yanından bilim insanlarını kendine çekmiş ve İskenderiye şehrinin MÖ 145 yılında gerileme dönemine geçmesine kadar zamanın önde gelene entelektüel merkezi haline gelmiştir.
İskenderiye şehri MÖ.332 yılında Makedonyalı Büyük İskender tarafından kurulmuştur. Onun MÖ.323 yılında ölümünden sonra Diodakh ’lar ( İskender’in Halefleri) Savaşları sırasında, İskender’in kumandanlarından (İskender’in I.Ptolemaios Soter İskenderiye de yaklaşık 300 yıl hüküm sürecek BATLAMYUS HANEDANLIĞI’nı ( Ptolemios Krallığı) kurmuştur. İskenderiye Kütüphanesi İskenderiye şehrinin gelişimi amacıyla kurulmuş olduğu anlaşılmaktadır. I.Ptolemy döneminde inşaatına başlanan kütüphanenin II.Ptolemy döneminde tamamlandığı ve içerisine kitap alımlarının yapılmaya başlandığı ayrıca kütüphanenin kraliyet hanedanlığı tarafından finanse edildiği anlaşılmaktadır.
Kütüphane koleksiyonları oluşturmak için her türlü eseri satın almak üzere kitap acenteleri görevlendiriliyordu. Yurt dışına satın alma memurları gönderilerek kitaplar oldukça yüksek fiyattan satın alınıyordu. Bunların haricinde İskenderiye Limanına yanaşan gemilerdeki kitaplara el konularak kopyaları alınıyor, orijinal nüshalar kütüphanede saklanıp kopyası sahibine iade ediliyordu. Kitaplara el konulması olayı o kadar ileri safhaya vardı ki bazı alimlerin ve bilginlerin eserlerini saklamak zorunda kaldığı dahi söylenmektedir. Ayrıca aynı dönemlerde kurulmuş olan Bergama Kütüphanesini kendilerine rakip gördükleri için Bergama Krallığının kitapların kopyasını almalarını engellemek amacıyla V.Ptolemy zamanında Bergama’ya papirüs satışının yasaklandığı ve bunu sonucunda Bergama da parşömen endüstrisinin faaliyete geçtiği belirtilmektedir.
İskenderiye Kütüphanesi; kardeşi VI.Ptolemy ile iktidar mücadelesi veren VIII.Ptolemy rakibinin tarafını tutanları cezalandırma yoluna giderken bütün yabancı bilim insanlarını da şehirden göndermiştir. Sürgüne giden bilginlerin İskenderiye’den ayrılırken yanlarında bazı kitapları götürmüş olmaları muhtemeldir. Bu dönemde kütüphane eski popülerliğini kaybetmeye başlamıştır. Batlamyuslar dönemi VII.Kloepatra’nın MÖ.30 yılında ölümüyle sona ermiştir. Roma döneminde ise himaye edilmemiş gerekli bakım ve onarımı yapılmayarak kendi kaderine terk edilmiştir.
Kütüphanenin tamamen yok olması ile ilgili çeşitli iddialar ortaya atılmıştır.
1. İDDİA: Julius Sezar ‘ın MÖ.48 yılında şehri ele geçirmek için verdiği mücadelede kütüphanenin çıkan yangınlarla yok olduğudur. Lakin Yunan tarihçi Plutarch ‘a göre; March Antony MÖ.43 yılında Bergama kütüphanesinden 200.000 adet koleksiyonun tamamını alarak İskenderiye kütüphanesine bırakılmak üzere VII.Kloepatra’ya vermiştir. Bu nedenle Sezar’ın MÖ.44 yılında ölümünden sonra İskenderiye kütüphanesinin hala aktif olduğu ve yangınlarda hasar alsa da tamamen yok olmadığı anlaşılmaktadır. Augustus Caesar’ın (MÖ.27-MS.44) hepsi olmasa da koleksiyonun bir kısmını Bergama kütüphanesine geri verdiği söylenmektedir.
2. İDDİA: Roma İmparatorları Aurelion ve Diolection dönemlerinde yapılan mücadeleler nedeniyle kütüphanenin yıkıma uğradığı ve yerle bir edildiğidir MS.297
3.İDDİA: MS.391 yılında İskenderiye Piskoposu Theaphilus’un kütüphane koleksiyonlarının içinde bulunduğu Serapi Tapınağı’nı yıkarak yerine kilise yapmak istediği sırada eski dine mensup paganların ayaklanması sonucunda birçok kişinin kılıçtan geçirildiği , tapınağın yıkıldığı ve şehrin yağmalandığı yönündedir. Serapi Tapınağı’nın yıkılarak yerine kilise yapıldığı kesin olmakla beraber kütüphanenin yıkıldığına dair kesin bilgi bulunmamaktadır. Muhtemelen Roma İmparatorları Aurelion ve Diolection döneminde zaten yok edilmiştir.
4.İDDİA: Hz. Ömer’in 641 yılında Mısır’ı fethettiğinde Amr Bin As’a “ kütüphanedeki eserler Kur’an hükmüne uygun ise gereksizdir çünkü Kur’an-ı Kerim var; eğer Kur’an hükmüne aykırı ise zaten sapkındır “ diyerek kitapları yaktırdığı bilgisidir. Bu rivayet Hz. Ömer’in yaşadığı dönemden 600 yıl sonra Hristiyan yazar Gregory Bar Hebraeus ‘un (1226- 1228) çalışmalarında karşımıza çıkar ve yazar bu iddiayı İbnül-Kifti gibi 13. Yüzyıl erken dönem Müslüman Arap yazarlardan aldığını belirtmektedir. İslam Tarihi ve İslam Batı İlişkisi Uzmanı Amerikalı Tarihçi Prof.Bernard Lewis konu hakkındaki makalesinde; kütüphanenin Müslümanlar tarafından yok edildiği hikayesini Alfred J. Butter, Victor Chauvin , Poul Casanova ve Eugenio Griffin gibi Batılı ilim adamlarının reddettiğini yazmaktadır. Ayrıca İslam Tarihi kaynaklarında Hz. Ömer’in değil şehri yağmalatması Irak, Suriye ve Mısır topraklarının kullanımını ziraatı iyi bilen eski sahiplerine bırakılarak sadece vergi aldığı belirtilmektedir.
Hz. Ömer hakkında bu iddia neden ortaya atılmıştır sorusunun cevabı olarak karşımıza Haçlı Seferleri çıkmaktadır. Genel görüş 1.Haçlı Seferinden sonra bu söylemin yayıldığıdır. Sebebi ise; 15 TEMMUZ 1099 tarihinde Haçlılar Kudüs’ü işgal ettiklerinde şehirde bulunan Müslüman ve Yahudi halkı kadın çocuk demeden kılıçtan geçirerek çok büyük bir katliam yapmışlardır. Bu katliamın görgü tanığı Latin Tarihçi Raimundus; sabah mabetlerin bulunduğu mahalleye giderken cesetler ve dizlerine kadar çıkan kan birikintisi içinden geçmek zorunda Raimundus; sabah Haçlıların Kudüs’ü nasıl kan gölüne çevirdiğini ortaya koymuştur. Yapılan katliama dünyanın çeşitli bölgelerindeki Müslüman ve Yahudilerin haricinde Hıristiyanların da (özellikle Ortodokslar) büyük tepki göstermesi nedeniyle kendilerini baskı altında hisseden Haçlıların bu baskıyı dağıtmak için Hz. Ömer’in de Mısır’ın fethinde İskenderiye şehrini yağmalattığı şeklindeki söylentiyi yaydıkları tahmin edilmektedir.
Yazar Jashua J.March ( World History Encyclopedia ( Türkçe) ) 25 Temmuz 2023 tarihli makalesinde konuyu “İskenderiye Kütüphanesi’nin büyük bir yangınla yok olması ve antik dünya bilgisinin dumana çevrildiği, insanlığın entelektüel gelişiminin binlerce yıl geriye götürüldüğü iddiası; küçük çapta siyasi entrikalar ve değişen sosyo-politik-dini olaylarla teşvik edilen ihmal nedeniyle kütüphanenin gerilemiş olduğu senaryosundan çok daha dramatiktir. Ancak ikincisi kesin olarak gerçeğe daha yakındır. İskenderiye erken Batlamyus Hanedanlığı döneminde antik dünyanın en büyük kütüphanesine sahip olmakla övünebilir ancak antik çağlardan gelen hiçbir açıklama kütüphanenin Roma döneminde hala büyük bir entelektüel merkezi olduğu iddiasını desteklemiyor.” şeklinde İfade etmiştir.
Sonuç itibari ile anlaşılan şu ki; İskenderiye Kütüphanesi dönemindeki iktidar mücadeleleri ve istilalar sebebi ile eski önemini kaybetmiş ve zamanla tarih sahnesinden silinmiştir.
HİLAL ŞULE DURAN
KAYNAKLAR:
1- JASHUA J.MARK ‘ın 25.07.2023 tarihli World History Encyclopedia ( Türkçe) makalesi
Çev: Nizamettin Karaben
2- WİKİPEDİA
3- İSTANBUL ÜNV.AUZEF TARİH BÖLÜMÜ DR.ÖĞR.ÜYESİ CUMHUR ERSİN ADIGÜZEL – İSLAM
TARİHİ ders kitabı
4- İSTANBUL ÜNV.AUZEF TARİH BÖLÜMÜ PROF.DR.EBRU ALTAN – HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ ders kitabı