Akrep’in Kalbinde Malefik Kavuşum

Dört önemli Kraliyet yıldızından biri olan Antares “Akrep’in kalbi” olarak nitelendirilir ve dört ana yönden Batı’nın nöbetçisidir. Sabit yıldızlar konusunda uzman astrologlara göre çok büyük başarılara yol açtığı söylenen bu yıldızın etkilediği kişi (Veya ülke, parti, şirket vs) aşırılığa kaçarsa ya da takıntılı hale gelirse veya intikamcı davranırsa, kendi mahvına sebep olabilir, perişan olabilir. Hatta başkalarının zarar görmesine de sebep olabilir. Etkilediği derken, herhangi bir haritada Yükselen, Tepe Noktası veya önemli gezegenlerden biriyle kavuşması veya paralel yapması durumunu kast ediyoruz.

24 Ağustos 2016 tarihinde astrolojide malefik yani kötücül olarak tanımlanan, çünkü zorlu ve mücadeleli durumları temsil eden Mars ve Satürn gezegenlerinin kavuşumu kesinleşiyor ve bu kavuşum Antares yıldızının izdüştüğü derecede gerçekleşiyor.

Mars ve Satürn gezegenlerinin malefik yani kötücül olarak tanımlanmasının sebebi bu gezegenlerin doğasıdır. Mars'ın doğası aşırı sıcak ve kuru, Satürn'ün doğası aşırı soğuk ve kurudur. Bu nitelikler yaşamsal anlamda olumsuz bir atmosferi temsil eder. Bu yüzden yaşamı zorlaştırıcıdırlar. Onlara atfedilen karakteristik özellikler de böyledir. Örneğin Satürn sorumluluk, testten geçme, engellenme, daralma, yoksunluk gibi kavramları temsil eder ve bunlar biz insanlara zorlu gelen deneyimlerdir. Biz insanlar bir şeyleri hemen elde etmek isteriz, engellendiğimizde veya geciktirildiğimizde bu bizim için kötüdür. Bir takım testlerden geçtiğimizde isyan ederiz, sabrımız sınırlıdır. Oysa Satürn sabır isteyen durumları gösterir. Mars rekabet, mücadele, savaş, rekabet, enerji ve efor sarf etmekle alakalıdır. Biz insanlar bir şeyleri kolaylıkla elde etmek isteriz, fazla mücadele etmeden, uğraş vermeden, uğrunda savaşmadan. Bu yüzden bu tür kavramlar bizim için kötüdür. Örneğin, ekmek aslanın ağzındadır ve onu almak için mücadele etmeniz gerekir. Yoksa gezegenlerin hiç biri kötü değildir, bizim başış açımızdan, onların temsil ettiği şeyler kötüdür.   

Klasik astrologlar bu iki gezegenin bir haritada bulunduğu yerlerde problemler yaşanacağını öngörürler. Neticede hepimizin astroloji haritasında Mars ve Satürn bir yerlere (Evlere) denk düşecektir ve bu alanlarda istediğimiz elde etmek kolay olmayacaktır. Bu alanlarda (Bulundukları ve yönettikleri evlerin konularında) bir takım bedeller ödememiz, savaşmamız, sabretmemiz, yoksunluk ve zorluk çekmemiz gerekecektir. Ama elde edemeyeceğiz anlamına gelmez.

Dünya Astrolojisinde Mars-Satürn kavuşumu zamanları önemlidir. Bu iki gezegenin tam kavuşumunun gerçekleştiği anın haritası her bir ülkenin başkentine göre düzenlenir ve kavuşumun denk düştüğü evin konularında büyük problemler öngörülür. Buna tekrar döneceğiz. Ama önce Antares hakkında sabit yıldızlar konusunda kabul görmüş uzman astrologlardan biraz bilgi alalım.

Uzman astrologlar ne diyorlar?

Sabit yıldızlar konusunda en eski ve derli toplu bilgiler Ptolemy’den gelmektedir. Bu konuda uzun çalışmalar yapmış, eserler vermiş, deyim yerindeyse uzmanlaşmış astrologlara göre bu yıldız kötücül ve yıkıcı eylemlere, aceleciliğe, intikamcılığa, dik başlılığa, burnunun dikine gitmeye, kendi takıntıları yüzünden kendilerine zarar vermeye sebep olur. Geçmişten günümüze, bu konuda yazmış bazı astrologların görüşlerine bir göz atarak başlayalım.

Cladius Ptolemy’e göre Antares, Mars-Jüpiter karakterinde bir yıldızdır. Her bir sabit yıldızın mitolojik etki ve anlamını bir gezegen kombinasyonuna aktarmanın uygun olduğunu düşünen Ptolemy, Mars-Jüpiter karakterindeki yıldızları çok gururlu, açık fikirli, yetkin, geniş fikirler ile bağdaştırmıştır. Ona göre bu yıldızlar askeri itibar ve terfi de getirirler.

Joseph E. Rigor’a göre Antares keskin zeka, cesaret, ani ve öngörülemez olaylar, kazalar, liberallik eğilimi, kendine zarar verme, türbülans, geniş fikirlilikle alakalıdır. (Joseph E. Rigor, The Power of the Fixed Stars, Astrology and Spiritual Pub., Inc, 1979)

Vivian Robson’a göre Antares art niyet, yıkıcılık, özgürlüğüne düşkün olma, açık fikirlilik, kötü haberler ve ölüm tehlikesine; harita sahibinin ihtiyatsız, açgözlü, dik başlı ve inatçılığı yüzünden kendine zarar veren bir kişi olmasına yol açar. (Vivian Robson, The Fixed Stars and Constellations in Astrology, Astrology Classics, 2005)

DianaRosenberg'e göre Antares insanoğlunun önemli konularıyla ilgili, ırkçılık, insan hakları, tahammülsüzlük öne çıkabiliyor. Büyük yangınları, nükleer silahları ya da nükleer kazaları, terörist eylemleri, doğal afetler, epidemileri işaret edebiliyor. İç savaşlar da Antares’in konusuna giriyor. Anlaşmazlık, uyumsuzluk, isyana teşvik, güçlü ve asil kimselere yönelik suikast, düşmanlardan intikam alma, buna mukabil mahkumların serbest kalması, terbiye edilmesine yardım temalarıyla ilişkili olan bu yıldız Jul Sezar, Heinrich Himmler, Winston Churchill, Ayetullah Humeyni’nin haritasında etkilidir. (Diana Rosenberg, Secret of the Ancient Skies, Ancient Skies Press, 2012)

Bernadette Brady’e göre Antares çok büyük başarılara yol açabilir; fakat kişi aşırılığa kaçarsa ya da takıntılı hale gelirse, perişan da olabilir. Takıntılı olmak yıkıma yol açar. Buna karşın, kişi hedefleri ve yaşamının niteliği arasında bir denge tutturursa, yıkım ihtimalinden kaçınabilir. Acımasızlık ve kıskançlıktan, intikam hissinden kaçınmak gerekir. Büyük başarı vaat eder. Ama aynı zamanda kendini mahvetme sebebi olabilir. Rahatsız edici, sinirlendirici, aşındırıcı, acımasız bir yönü de vardır. Bu yıldızın başarıya yöneltme yolunda ölüm-yaşam deneyimleri yoluyla temizlenme vardır. Kişi istemese de bu yoğunluğun sebebi olabilir. Güçlü bir yıldız olarak isteyerek veya istem dışı aşırılıklara kaçma riski taşır. Bir hedefe güçlü bir şekilde odaklanmak çözümdür.(Bernadette Brady, Star and Planet Combinations, The Wessex Astrologer Ltd., 2008)

Nelerden kaçınmalıyız? Nasıl yönetebiliriz?  

Uzman astrologlara bakarsak, büyük güç ve başarı veren, ama zorlu tarafları olan bu yıldızın kötücül gezegenlerle birlikte olduğunda acımasızlık ve intikam duygusunun vurgu kazandığını, baskınlaşması, fanatiklik, istem dışı aşırılık gibi riskler taşıdığını düşünmemiz için sebeplerimiz var. Bu şartlarda, iki malefik (kötücül) gezegenin bu yıldızla kavuşumunun etkili olduğu önümüzdeki günlerde zarar verici etkilerin ortaya çıkmasından kaçınmak için dengeli, aşırıya kaçmadan davranmak, takıntıdan, intikamdan, kıskançlıktan, gözü karalıktan, burnunun dikine gitmekten, toleranssızlıktan uzak durmalıdır.

Bu iki malefik gezegenin Antares ile tam kavuşumunun toleransını 1,5 derece alırsak: Mars Antares kavuşumu 21 Ağustos-26 Ağustos tarihleri arasında etkili olduğunu; Satürn Antares kavuşumu içinde bulunduğumuz günlerden 28 Eylül’e kadar etkili olduğunu söyleyebiliriz. 24 Ağustos 2016 tarihinde Mars-Satürn ikilisinin kavuşumu, Antares’in izdüştüğü dereceye çok yakın geçekleşecek. Bu şartlarda Antares doğasındaki olaylar kendini baskın bir şekilde gösterebilir, zira genel yorum olarak bir yıldızın kendi doğasını temsil eden bir gezegenle (Veya gezegen ikilisiyle) kavuşumu, o yıldızın etkilerinin en belirgin şekilde görünür olmasına yol açar.   

Antares’in kontak içerisinde olduğu gezegen, Antares ile ifade edilen enerjinin ne şekilde dışa vuracağını gösterir. Antares ile kavuşum yapan gezegenlerden biri Mars olduğuna göre, konulmuş hedeflerin peşinden kararlılıkla ve tutkulu bir şekilde gitmek ve başarı elde etmek için her türlü riski almak gerekecektir. Ama burnunun dikine gitmekten, cesareti gözü karalık ile karıştırmaktan, aceleci ve düşüncesizce eylemlerden kaçınmak çok önemlidir. Tolerans çok önemlidir. Benim için “ya aktır ya karadır görüşü” zarara uğramaya sebep olabilir. Bu etkiler en çok 21-26 Ağustos tarihleri arasında özellikle dikkat etmemiz gereken şeyler bunlardır. Antares Mars-Jüpiter doğasında bir yıldız olduğu için, cahil cesaretiyle yapılan işler beklenenden de fazla büyüyebilir.

Kazalara, sakarlıklara da açık olduğumuz bu günlerde, Mars yönetiminde olduğu için, yangınlara da dikkat etmek gerekir. Allah korusun, hızlı bir şekilde büyüyen yangınlar büyük zararlara sebep olabilir. Bu konuda dikkatsiz davrananları uyaralım, kendimiz de bu konuda titiz ve dikkatli olalım! Silahlar da Mars yönetimindedir, unutmayalım. Pek çok astroloğun belirttiği gibi, Antares savaşçı doğada bir yıldızdır. Silahlar potansiyel bir şiddet aracıdır ve agresyon anında bir anlık gözü karalık, istenmeyen sonuçları beraberinde getirebilir! Eğer gözü kara hareket edersek, yangına körükle gidersek, büyük kavgalar çıkabilir, hatta cinayetler artabilir önümüzdeki günlerde…

Antares ile kavuşum yapan ve onun enerjisinin dışavurumuna kaynak olacak diğer gezegen Satürn’dür. Satürn, başarıyı ancak zor bir yolda sabırla ve ağırbaşlılıkla yüründüğünde verir. Antares ile birlikte okuduğumuzda, girişilen işlerde muzaffer olmak için büyük sorumluluk almak, elini taşın altına koymak, sistemli ve düzenli hareket etmek, oyunu kuralına göre oynamak gerekecektir. Ayağı yere basan, sağlam donelerle ilerlemek, başarının en önemli faktörlerinden biri olacaktır.

Satürn’ün Antares ile kavuşumunun etkin olduğu bugünlerde dürüstlük dışı ve yanıltmaya yönelik davranışlar, dini ikiyüzlülük ya da dini konularda veya inançlar üzerinden suiistimaller artabilir. Bu kavuşum ailevi konuları veya ülke içi konuları zorlamakta ve kaosa çekme yönünde davranışlara sebep olmaktadır; bunu zaten bir müddettir görüyoruz. Ayrıca kısıtlayıcı yönde de çalışmakta, kısıtlanmış hissetmeye de sebep olmaktadır. Enerjinin rahat akmasını da engellemekte olduğundan, enerji çalışmaları yapmakta fayda olabilir. Bu türde çalışma yapmayı bilmeyenler, enerji akışını serbest bırakmak için yürüyüş, spor gibi aktivitelere yönelebilirler. İçinde bulunduğumuz günlerde bu kavuşum 28 Eylül’e kadar da etkili olacak.

Mars hızlı harekete geçme, Satürn ise ağırdan alma prensibini temsil eder. Bu iki gezegenin Antares ile kavuşumunun etkin olduğu günlerde hızlı ilerlemek zor olacak, temkinli adımlar atmak gerekecek demektir. Agresif ve sert çıkışlardan, acelecilikten kaçınmamız gerektiğini zaten belirtmiştik. Provokasyona gelmemek çok ama çok önemli!

Antares de bir Kraliyet yıldızı olduğu için, gereken yapıldığında, sonunda başarı gelecektir. Fakat zorlu deneyimlerden kaçınmamak ve elini taşın altına koymak gerekecektir. Buna mukabil, dramatik heyecanlar peşinde koşup, aşırıya kaçıldığında, bu davranış, daha önce kazanılmış olan her şeyin kaybına yol açabilir. Hedefine güçlü bir şekilde odaklanma, sabırla ilerleme, bazı şeyleri zamana bırakabilmek ise başarıya taşıyacaktır.

Sabit yıldızlar üzerine odaklanmış astroloji yazarları, Kraliyet yıldızlarının (Antares, Aldebaran, Regulus, Fomalhaut) başarı getiren özelliklerinin yanı sıra, bedel ödemeyi gerektiren nitelikleri de bünyelerinde barındırdığını yazar. Böylesi dönemlerde bir şeyleri elde etmek için, bir şeylerden de taviz vermek gerekebilir.

İlginç bir zamanlama!

Hepimizin bildiği üzere, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Türkiye’ye geliyor. Bu, 15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra Türkiye’ye üst düzey ikinci ziyaret olacak.

Gerek ülkemizde, gerekse diğer ülkelerde astrologlar geçen yıldan bu yana 24 Ağustos 2016 tarihindeki Mars-Satürn-Antares kavuşumu üzerine konuşuyorlar, yazıyorlar, düşünüyorlar. Kerry’nin ziyaretinin tam da bu tarihe denk geliyor olması ilginç gerçekten de. Tesadüf mü tevafuk mu derseniz, bu konudaki görüşümü biliyorsunuz: Hiçbir şey tesadüf değildir!

Peki, nedir o günde gökyüzünün durumu?

Bu sorulara cevap vermemiz için öncelikle Mars-Satürn kavuşumu haritasını Beştepe için ve sonra Beyaz Saray çizdireceğiz. Ardından Türkiye ve ABD astroloji haritalarını karşılaştıracağız. Daha sonra ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin haritasına ve en son da haritasında Ay-Mars kavuşumu Antares’in bulunduğu dereceye çok yakın izdüşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın haritası üzerinden değerlendirmeler yapacağız.

Beştepe için Mars-Satürn kavuşumu

Öncelikle Mars-Satürn kavuşumu haritasını Ankara-Beştepe’ye göre düzenleyelim… Aşağıda bu haritayı görmektesiniz.

Bu haritada Mars-Satürn kavuşumunun tam da Ankara üzerine izdüştüğünü görüyoruz. “Bu kadar da olur mu?” derseniz, bölgesel haritaların, astrolokalitenin, astrokartografinin, jeodetik haritaların ne kadar faydalı teknikleri olduğunu bir kez daha gösteriyor olduğumu söylerim.

Bu, yani Mars-Satürn kavuşumunun haritanın Yükselen derecesine bu denli yakın olması rahat bir yerleşim midir? Cevap, hayır! Son derece zorlu bir yerleşimdir. Mars-Satürn gibi iki kötücüllerin Antares gibi zorlu karakterdeki bir yıldızla bu alanda kavuşumu her türlü risk ve problemi akla getirebilir.

İranlı astrolog Ebu Ma’şer’e göre “Bir dünya ya da doğum haritasının dönüş haritasında Satürn ve Mars’ın kavuşum yapması, kavuşum yaptıkları evin gösterdikleri doğrultusunda ciddi sorunlara ve zararlara yol açacaklarını gösterir.” Yine Ebu Ma’şer’e göre“Satürn ve Mars 1. evde kavuşum yaparsa, ülkeler ve insanlar evrensel bir kötülükle karşı karşıya kalacaktır.” (Abu Ma’shar, Flores Albumassaris, Çeviren Ben Dykes, PHD, A.M.A., 2008)

Bir astroloji haritasının Yükselen derecesinin başlangıç derecesini çizdiği 1. Evi, halkla ilgili konuları, halkın genel durumunu gösterir. İki kötücül gezegenin bu alana düşmesi, halkın zarar görmesi ya da kendi içinde kargaşa yaşaması riskinin işaretçisidir. Sözün tam burasında, insanın içini karartacak ve endişe uyandıracak öngörülerde bulunmak yerine şunu diyorum:  Mademki bu riskler mevcut, o zaman 24 Ağustos civarındaki günlerde daha sağduyulu olalım. Tahriklere kapılmayalım. Büyük imtihanlardan geçtiğimiz bugünlerde daha sabırlı olalım. Tabii ki tehlike oluşturabilecek durumlara karşı uyanık ve tedbirli olalım.

Dünya Astrolojisinde iki gezegenin kavulumu bir döngü başlatır. Bunu aynen Ay-Güneş'in kavuşumuna benzetebiliriz. Ay-Güneş kavuşumu nasıl ki bir yeniayı gösteriyor ise, herhangi iki gezegenin kavuşumu da bir yeniaydır, yani bu iki gezegenin doğasındaki olayların başlangıcı zamanıdır. Mars-Satürn kavuşumunu uzun soluklu (Satürn) mücadelelerin (Mars) bir başlangıcı olarak görebiliriz. Hızlı ilerlemek mümkün olmayan ve sabır isteyen (Satürn) inisiyatif kullanmayı, cesaret ve enerji ortaya koymayı icap ettiren (Mars) uzun soluklu bir başlangıç.

Mars-Satürn kavuşumunun haritanın 1. evindeki zorlu yerleşime mukabil, Yükselen yöneticisi Jüpiter haritanın 10. Evine düşmktedir. Bu güçlü bir yerleşimdir ve Jüpiter’in yerleştiği Başak burcunun yöneticisi Merkür’ün de haritanın 10. Evinde ve yönettiği Başak burcundaki yerleşimi, uzun soluklu mücadelede başarı elde etme şansını göstermektedir. Türkiye'ye gelecek ABD heyeti ile görüşmelerin başlangıç saatini bilmiyoruz. Ama Mars-Satürn kavuşumunu bir nevi başlangıç zamanı gibi alsak, Yükselen yöneticisi Jüpiter'in bu konumunu üzerinde konuşulacak konularda, girişilecek pazarlıklarda başarı potansiyelini arttıran bir gösterge olarak görebiliriz. Girişilen uzun soluklu mücadelenin başarılması 10. ev ile gösterilir. Haritada 10. Ev yöneticisi Merkür’ün 10.evde olması ve 7. Evi yönetiyor olması, ikili görüşmelerin geleceğimize yönelik konularda karşı taraftan destek bulacağımız gelişmelere açık olduğumuzu göstermektedir.

Haritada Güneş (tanınmış, lider pozisyonundaki kişiler) başta olmak üzere, uzak yerlerdeki kişileri temsil eden 9.evde yerleşen Venüs ve Kuzey Ay Düğümü de Merkür tarafından yönetilmekte ve Merkür haritanın en güçlü gezegeni konumunda. 9. Evdeki gezegenler ve Ay Düğümü, talep edilecek şeylerle ilgili konularda olumlu sonuç elde etme şansını arttırıyor. Tabii ki daha ziyade muhatabın, yani karşı tarafın (ABD) kontrolünde ve talepleri doğrultusunda, çünkü bu haritadaki Merkür, 7. Ev yöneticisi olarak ABD heyetini temsil ediyor. Kısacası, bu uzun soluklu mücadelede sağlam doneler-kanıtlar (Evraklar) ortaya koymamız gerekiyor ve basına yansıdığı kadarıyla da hayli belge var elimizde (Merkür Başak burcunda, detaylı bilgileri, yazılı evrakları, yazışmaları temsil ediyor).

Tabii başından da belirttiğimiz gibi, bu uzun soluklu bir mücadelenin başlangıcını temsil eden Mars-Satürn kavuşumu için çizdirilmiş astroloji haritasından yola çıkarak yapılmış bir yorum. Toplantının başlangıç saatine göre de bir harita çizidirlebilir ve o haritadan istifade edilebilir. Ama uzun sürecek bir yolu anlattığı üzere, bu haritadan da bu şekilde istifade edilebileceğini düşünüyorum. Zira durumu gayet güzel anlatıyor. Dediğimiz gibi, hızlı bir netice almayı vaat etmiyor. Ama Tepe Noktasındaki Merkür, haritanın en güçlü gezegeni olarak başarı vaat ediyor. Neysel ilgili, uzak yerlerdeki kişilerle ilgili (Merkür haritanın 9. evindeki gezegenlerin yöneticisi, 9. ev yöneticisi Güneş de dahil olmak üzere). Ayrıca halka da yansıyan-yansıyabilecek stresli durumların da iyi yönetilebileceğini düşündürüyor. Çünkü Merkür haritanın 10. evinin yöneticisi, genel anlamıyla ülkenin yöneticilerini temsil ediyor. Ayrıca ülkenin dış imajını, dışa yansıyan başarısını da. Mantıklı, akılcı ve prosedürüne göre yönetilecek bir süreci de… Ama kolay bir süreç olmayacak… Mücadeleli bir yolun başlangıcı… Farkında olalım!

Türkiye astroloji haritası üzerinde değerlendirme

Mars-Satürn kavuşumu Türkiye astroloji haritasının 6. Evine denk düşüyor. Aşağıda Mars-Satürn kavuşumu haritasını Türkiye haritası üzerinde görmektesiniz.

Bu yerleşim, askeri konuların, güvenlik güçleriyle ilgili temaların gündemdeki yerini kaybetmeyeceğini gösteriyor. Daha önce gösterdiğimiz üzere, ikincil ilerletme haritamızda da 6. Ev vurgusu var. Ayrıca Eylül ayındaki Mars ile açı yapan tutulmalar ilerletilmiş haritamızdaki Mars ile ve transit Mars ile kontak kuruyor. Kısacası, güvenliği ve mücadeleyi elden bırakmamak, rehavete kapılmamak gerekiyor. Yaptığım araştırmaya göre Başak ve Balık burcundaki tutulmalar sürecinde hep büyük ve stresli olaylar yaşamışız. Çoğu darbe ve darbe girişimi ya da darbe planı bu burçlardaki tutulmalar ve gezegen geçişleriyle bağlantılı gözüküyor. Bu sıralar güvenlik konuları çok önemli, çünkü transit gezegenler Türkiye astroloji haritasının 4. Evinden geçiş yapıyorlar. Haritamızın Dip Noktasında yerleşen Mars da bir müddet sonra (Eylül sonlarından itibaren) tetiklenmeler alacak.

Beyaz Saray için Mars-Satürn kavuşumu

Sıra Mars-Satürn kavuşumu haritasını Beyaz Saray için düzenlemeye geldi. Aşağıda bu haritayı görmektesiniz.

Bu haritada Mars-Satürn kavuşumunun 4. Eve denk düştüğünü görüyoruz. Ebu Ma’şer’e göre “Kavuşum 4. evde ise, binaların, malikanelerin ve evlerin yıkılacağını gösterir.” Bu genel yorumu biraz daha açabiliriz. Bir astroloji haritasında 4. Ev yerleşimle, topraklarla, binalar ve evlerle alakalıdır. Ebu Ma’şer’e göre Satürn depremlerle ilişkilidir. Diğer kötücül Mars da bu alana denk düşüyor ve Antares’in doğal afetlerle ilişkisi olduğunu görmüştük; özellikle Satürn bu yıldızla kavuşumda olduğunda (Rosenberg). 4. Eve denk düşen bu kavuşum, yakın dönemde böyle bir riski gösteriyor olabilir. Ayrıca 4. Ev konusuna giren iç güvenlik temalarına da atıfta bulunuyor olabilir.

ABD astroloji haritası üzerinde değerlendirme

Fanatik terörist eylemlere açık bir zaman diliminde olduğumuz bir süreçteyiz, bu tüm ülkeler için de geçerli, ama birazdan göreceğimiz üzere, ABD astroloji haritasının Yükselen burcuna düşen bu kavuşum, haritanın 7. Evinde 8 derece İkizler burcunda yer alan Uranüs ile de karşıt açı yapıyor. Beklenmedik terör saldırıları (Uçakları, teknolojiyi esas alan) riski mevcut kısacası ABD için bu sıralar… Aşağıda Mars-Satürn kavuşumu haritasını ABD astroloji haritası üzerinde görmektesiniz.

Mars-Satürn kavuşumunun ABD astroloji haritasının Yükselen derecesine yakın düşmesi, hayli riskli bir zaman diliminden geçmekte olduklarını gösteriyor. Dönemsel transit ve tutulmalar da öyle. Transit Jüpiter’in ve Kuzey Ay Düğümünün, ayrıca hızlı hareket eden gezegenlerin 9. Evlerinden geçiyor olması, uzak yerlerdeki müttefik ülkelerle (Türkiye gibi) işbirliği içerisinde olacaklarını işaret ediyor olabilir.

TC-ABD Bileşik (Kompozit) haritası

ABD-Türkiye bileşik haritasının aldığı dönemsel transitler de benzeri şeyleri gösteriyor. Aşağıda gördüğünüz gibi, Türkiye-ABD bileşik haritası içeride, Mars-Satürn kavuşumu haritası dışarıda olmak üzere, içinde bulunduğumuz sürecin iki ülke ilişkilerini nasıl etkilediğini anlamak için bu haritadan istifade ediyoruz.

Transit Jüpiter, Venüs, Merkür ve Güneş’in haritanın Yükselen derecesinden geçişleri, işbirliği ya da birlikte hareket etme potansiyelini güçlendiriyor. Yazmaya bile gerek yok, mutlaka gerekli güvenlik önlemleri alınacaktır, ama Mars-Satürn kavuşumunun Güneş derecesine sert açısı, yönetici pozisyonunda bulunan kişiler açısından önemli bir risk oluşturuyor. Merkür’e de gelen bu sert açılar, anlaşma-uzlaşma konusunda bazı önemli zorlukların olduğunun da altını çiziyor!

John Kerry’nin haritası üzerinde değerlendirme

ABD Dışişleri Bakanı John Keryy 24 Ağustos’ta Türkiye’ye geliyor. Bu ziyareti esnasında ve önümüzdeki dönemde Kerry nasıl etkiler alıyor? Bunu görmek için uygulamamız gereken pek çok teknik var, ama basit tutmak adına sadece dönemsel transitler ve Mars-Satürn kavuşumu haritasından istifade edeceğiz. Aşağıda, Mars-Satürn kavuşumu haritasının Kerry’nin haritası üzerine izdüşümünü görmektesiniz.

Mars-Satürn kavuşumu, Kerry’nin haritasının 12. Evine, 1. Burcuna denk düşmektedir. Bu yerleşim hem gizli-özel-perde arkasında yapılan konuşmaları, hem de mesuliyetini almak gereken zorlu durumları göstermektedir. Kerry’nin haritasında Yay burcunda bulunan Güneş ile İkizler burcunda bulunan gezegen toplaşması arasındaki karşıt açılar, Mars tarafından daha kısa sürede, Satürn tarafından da uzun süreli olan aktif edilecektir. Bir haritanın 1/7 eksenindeki karşıtlıklar çekişmeleri, pazarlıkları anlatır. Önümüzdeki günler, Kerry açısından hiç de kolay olmayacağa benzer! Hayli stresli etkiler alıyor. Tabii ki kişisel güvenlik anlamında da dikkatli olunması gereken bir zaman diliminde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz… Kerry’nin haritasında Mars’ın Aldebaran ile kavuşumu ve Antares ile karşıtlığı hayli riskli. Bazı kaynaklarda bu açı olduğunda intihar, suikast ya da alışılmamış ölümden bahsedilmiş. Uçağın – geminin düşürülmesi, suda boğulmagibi yorumlar var. Neye, iyi düşünelim, iyi olsun!

Tayyip Erdoğan’ın haritası üzerinde değerlendirme

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı dönemsel etkilere Mars-Satürn kavuşumu haritası ışığında bakarsak, onun açısından da hayli stresli, mesuliyet yükleyen, riskli bir dönem olduğunu söyleyebiliriz. Zaten bunu geçtiğimiz günlerde gördük. Doğum haritasında bu riskleri hayatı boyunca her zaman alması gereken, elini taşın altına koyması ve zorlu deneyimler yaşaması onun yazgısında var, zira haritasındaki Ay-Mars kavuşumu Antares ile birleşmekte. Aşağıda Mars-Satürn kavuşumu haritasını Erdoğan’ın haritası üzerine izdüşümünü görmektesiniz.

Bir astroloji haritasında Ay, kişinin mizacı, huyu, duygusal yönleri hakkında bilgi verir. Ay’ın Mars ile kavuşumu, gözü pek, mücadeleci, risk alan, rekabetçi, lider, hızlı tepkiler vermeye yatkın, spontane çıkışlar yapan, öfkeli-asabi bir mizaç verir. Ay-Mars kavuşumunun Antares yıldızı ile yakın dereceye izdüşümü, bu karakteristik özellikleri daha da arttırır. Savaşma, mücadelelerden zaferle çıkma potansiyelini anlatan, bazı astrologlara göre askerlerde görülen bu kavuşum, askeri zafer kazanma, komuta etme yeteneğini de gösterir. Başkalarının alamadığı riskleri almak, inandığı yola başını koymak, yaptığı işe tutkuyla sarılmak, başarı için yüksek enerji ortaya koymak da yine bu kavuşumun etkilerindendir. Bu kavuşumun etkin olduğu haritanın sahibi, yoluna çıkan her şeyi-kişiyi aşmak için mücadeleden, savaşmaktan geri durmayacaktır.

Diana Rosenberg’e göre, Natal haritasında Ay-Mars Antares kavuşumu savaşçı bir ruh ve iyi bir strateji kabiliyeti veriyor. Aşırı cesaret, gözü karalık nedeniyle kendine zarar verebilme, aşırı risk alma, şiddet, otorite, kuşkuculuk ve pozisyonunu kaybedebilme riskleri de getiriyor. Bu kavuşuma sahip kişiler kendine aşırı güvenme – kendini beğenme, sabit fikirlerde ısrar etme nedenli sorunlar yaşayabiliyorlar. Yetkilerinin sınırsız olma durumunda yanlış yapma risklerinin arttığını ve pozisyonlarını kalıcı olduğu sanrısına kapıldıklarını yazıyor Rosenberg. Yanlış ithamlarda bulunma ve din konusunda aşırı eleştirisel olma ihtimallerinin olduğunusöylüyor. (Rosenberg)

Rosenberg’ten bilgi aldıktan sonra tekrar haritayı okumaya dönersek, Ay’ın kavuşumda olduğu Mars haritanın Tepe Noktasının yöneticisidir ve Erdoğan’ın bu özelliklerini toplum önünde, kariyerinde, geleceğe yönelik hedeflerinde ortaya koyacağını göstermektedir. Bu kavuşuma sahip kişi diplomasinin en zorlu-çetrefilli-tehlikeli yönleriyle yüzleşmesi doğaldır. Ama yeterince diplomatik olmakta, duruma göre davranmakta zorlanır. Zira spontane tepkiler vermeye, duygularını açıkça göstermeye, net ve kararlı bir tavır ortaya koymaya eğilimlidir. Her zaman söylediğimiz gibi, haritayı bütünsel olarak değerlendirmelidir. Sadece bir parçası üzerşnden yorum yapmak eksik kalır. Ayrıca bu eğilimlerle nasıl baş ettiğimiz, nasıl kullandığımız ya da kullanamadığımız bizim inisiyatifimizdedir. Aynı etkileşimlere sahip herkes, bu potansiyelleri aynı şekilde kullanmayacaktır. Astrolog haritadaki bu güçlü eğilimleri görür, bu yönde tahminlerde-uyarılarda bulunur, ama kişinin nasıl davranmayı seçeceğini ve bu davranışlarının sonuçlarını bilemez. Bu yüzden yargılarken, eskinin tabiriyle ahkam keserken, günümüz tabiriyle tahminlere bağlı yorumlarda bulunurken çok dikkatli olmalıdır. Bu, astroloji öğrencisine en önemli öğüttür!

Ay-Mars’ın Antares ile kavuşumu olan kişi, haklı olduğunu düşündüğü konularda, başkalarının da olaylara kendisi gibi bakmasını bekleyebilir, kendisininkinden farklı görüşleri kabullenmekte zorlanır. Olaylara daha bütüncül ve farklı açılardan da bakabilmelidir. Yakın çevresindeki kimselerle (Arkadaşlar, kardeşler, bir lider için kardeş ülkeler) tartışma ve mücadele etkisi taşıyan ve başkalarına önemsiz gelen konularda beklenmedik agresif çıkışlar yapmaya yatkınlaştıran bu kavuşum, adil yargılama ve hakkını verme yeteneği de sunduğu için, tartışma içerisinde olunan kişilerin hakkını adil bir şekilde teslim edebilmek ya da konulara-olaylara onların gözünden de bakabilmek ve empati kurabilmek sayesinde dengelenebilir. (Güneş, Merkür ve Venüs Balık burcunda olduğu için bunları yapabilir).

Bu yazının girişinde detaylı bir şekilde bilgi verdiğimiz üzere, haritasındaki gezegenleri Antares ile kavuşan kişiler, takıntılı ya da aşırıya kaçan çıkışlar yaparlarsa, kişinin hem kendisine, hem de etrafına zarar verme riskine işaret edebilir. Şiddetli kızgınlık veya birden sinirlenme, uzlaşma potansiyelini ortadan kaldırabilir. Erdoğan’ın haritasındaki Ay-Mars kavuşumunun Antares ile kavuşumunu tetikleyen transit Mars-Satürn kavuşumu, bu dönemde kolay agrese olma, hızlı ve sert kararlar alma potansiyelini gösterir. İrrite edici durumlar-talepler karşısında sakinliğini korumakta zorlanabilir. Bunu bilerek, tepki verdirmeye yönelik biçimde üzerine gelinmesine karşı uyanık-farkında olmakta fayda vardır.  

24 Ağustos’ta kesinleşecek Mars-Satürn kavuşumu, Erdoğan’ın haritasında 11. Evde (12. Burçta) yerleşen Ay-Mars kavuşumunun üzerine düşmekte, içinde bulunduğu politik ortamlarda (Meclis, Nato veya Avrupa Birliği benzeri birlikler, müttefik ülkeler) yoğun enerji ve mücadele ortaya koyması ve gizli komplolara, planlara karşı dikkatli olması gerektiğini göstermektedir.

İlginç bir şekilde, bu kavuşum Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı yemini derecesine de denk düşmektedir. 28 Ağustos 2014 tarihi saat 14:13, Ankara için bir astroloji haritası çizdirirseniz, 9 derece Yay burcunun bulunduğunu görürsünüz. Yani şimdiki Mars-Satürn kavuşumu, Cumhurbaşkanlığı yemini haritasının Yükselen derecesine izdüşmektedir. Tabii ki benzer şekilde, Recep Tayyip Erdoğan’ın astroloji haritasındaki Ay-Mars kavuşumunun da üzerine düşmekte, Cumhurbaşkanına büyük sorumluluk yükleyen, zorlu bir zaman diliminde olunduğunu göstermektedir. İçinde bulunduğumuz bu zorlu dönemi en çok etkileyebilecek, yönlendirebilecek lider olarak onun tüm bunlara verdiği tepkiler, alacağı kararlar, takınacağı tavır çok önemli. Hepimiz bunun farkındayız!

Bakalım Antares ile kavuşumun etkisini giderek göstereceği önümüzdeki günler, 24 Ağustos’ta başlayan görüşmeler nasıl gelişmeleri beraberinde getirecek? Bekleyecek ve göreceğiz. Hepimiz açısından hayırlı gelişmeler olması ümidiyle!

Sevgi, ışık ve umutla!

Öner Döşer

7 Ağustos 2016, Pazar

Burgaz adası