Oğlak Burcunda Ay Tutulması

16 Temmuz Salı gününü 17 Temmuz Çarşamba gününe bağlayan gece saat 00:38 de Oğlak burcunun 24. derecesi içinde bir Ay tutulması gerçekleşiyor. Tutulma, Parçalı Tutulma şeklinde gerçekleşecek ve tamamı ülkemizden gözlenebilecek. Türkiye saati ile 21.40 /03.38 saatleri arasında sürecek olan tutulma süresince Ay’ın yaklaşık yüzde 65’lik bölümü karanlıkta kalacak. Ay tutulmaları; Dünya’nın uzay boşluğunda Güneş’ten aldığı ışınların aksi istikameti yönünde oluşturduğu gölge boyutuna Ay’ın girmesi sonucu meydana gelirler. Ay’ın üzerinde görülen gölge, Dünya’nın gölge konisi olarak adlandırılan karanlık sahanın yansımasıdır.

Ay tutulmalarının etkileri tutulmayı takiben 6 aylık süre içinde kendini gerçekleştirmekte olur. 17 Temmuz günü Oğlak burcunda oluşan tutulma özellikle her türden hiyerarşik yapı olarak niteleyebileceğimiz oluşumlar üzerinde kendini güçlü olarak göstermekte olacak.

Ast-üst ilişkileri, görev ve sorumluluk anlayışı, yetki ve görev tanımlamaları gibi devletsel ve sistemsel düzen içeren tüm yapılar tutulmanın etki alanı içindeler. İş hayatı, kurumsal yapılar, şirketler, sosyal ve toplumsal platformlar ve ekonomik sistemler içinde kendi bünyelerinde önemli değişim süreçlerinin yaşanacak oluşunu düşünebiliriz.

Kişisel olarakta benzer  yönde  gelişen bu etkilerin dolaylı sonuçları ile karşılaşıyor olmak mümkün. Kariyer hayatı, aile, yuva, ev hayatı, ebeveynlerimiz ve ebeveyn rollerimiz üzerinde düşünmemiz gerekirken yeni düzenlemelere ihtiyaç hissedebileceğiz.

Tutulma derecesinde Ay, Pluto ile kavuşumda. Jenerasyon gezegeni olan Pluto ile Ay’ın kavuşum yapmış olması tutulmayı Plutonik bir tutulma haline getirmekte. Tutulmanın yönetici gezegeni Satürn’ün de tutulma derecesi ile kavuşum içinde oluşu Ay’ın yönünde hem kuvvetli hem zorlu etkilere işaret etmekte. Ve asla unutmamak gereken bir şey var ki Satürn retro ilerleyişinde.

Ay tutulmalarını duygusal anlamda insan psikolojisinde önemli miktarda değişimlere yol açacak olaylar olarak tanımlayabiliriz. Duygu dünyamızdaki değişimlerin yol açacağı etkiler ise birebir olarak hayatlarımızda açığa çıkan olay ve durumlara vereceğimiz tepkileri belirlediği için karar mekanizmamızda ne kadar önemli olduklarını geriye dönük az biraz araştırma ile keşfedebilmek mümkün.

Tutulmanın etkilerini sıralamak istersek;

Otoriter bir güç arayışı, gücü ve kontrolü elinde tutma ihtiyacı, sistem ve düzen içinde bir hiyerarşik yapı modeli benimsenmesi gerekliliği ile varolan tüm sistem ve düzenlerin karşında duran, sorgulayan, bir sisteme dahil olmakta zorlanan farklı ve hümanist  yapı modelinin kutupsallaşmış etkileri diyebiliriz.

Otoriter yapılar ve hiyerarşik sistem ve düzenler üzerine karşı kutup etkisi oluşturan türde olaylar ve durumların  açığa çıkma potansiyelinin yüksek olduğundan söz edebiliriz.

Varolan yönetimsel ve biçimsel sistemlerin yeni sistemlerin karşısında zorlanma , değişime mecbur kalma, sorgulanma, ayrışma benzeri durumlar ile karşı karşıya kalabileceğinden bahsedebiliriz.

Değişime gösterilen direncin ortaya çıkarabileceği sorunlar önemli  güç çekişmelerine, iktidar arayışlarına, katı ve yıkıcı tepkiler içeren kararları yürürlüğe koyma yönünde olabilir diye düşünebiliriz.

Güvenlik ve güvenlikli alan yaratma güdüsünün yüksek miktarda kendini göstereceği tutulma ile birlikte savunmacı, korumacı  refleksler öne çıkacak diyebilir ve önemli miktarda maddi ve manevi eforun bu yöne harcanabilecek olacağını söyleyebiliriz.

Kişisel olarak içinde bulunduğumuz şartlar üzerine gelen değişim etkisine bilinçle yaklaşabilir, özellikle karşılıklı kurulan bağlar gibi bizi duygusal yöne çeken tarafımızla barışık olmayı öğrenebiliriz.

Sevgiyle…

Dilâra Başar Efeoğlu  Dipl.ASA