Malefiklerle Dans


18 Haziran 2006 Pazar günü Türkiye saati ile 09:04’te, geleneksel astrolojide kötücüller olarak bilinen Mars ve Satürn Aslan burcunda tam kavuşum yapacaklar.

 

 

Bu iki gezegen, aşırı doğaları yüzünden kötücüller olarak anılırlar. Satürn Aşırı soğuk ve kurudur. En büyük kötücül olarak nitelendirilmiştir. Ondan her türlü kötülük beklenir. Aşırı soğuk ve kuru doğası ile yaşamsallığın karşısındadır. Doğa olarak Güneş’le karşıt yapıdadır. Güneş hayatı, Satürn ölümü anlatır. Mars aşırı sıcak ve kurudur. Kötücül etkisi Satürn kadar geniş alana yayılmadığı ve kalıcı olmadığı için daha az kötücül olarak kabul edilir. Genel olarak tüketme/harcama eğilimindedir. Ateşle ve sıcaklıkla, yangınlarla bağdaştırılır. Sorun, tartışma, şiddet, öfke, gazap ve cinayet gibi kelimelerle özdeşleşir.

 

Klasik astrolojide Mars-Satürn kavuşumları dikkatle gözlenmiş ve özellikle dünya astrolojisinde öngörüsel olarak sıklıkla kullanılmışlardır. Bu birleşmeler, savaşlarla, doğal felaketlerle ve ölümlerle ilişkilendirilmiştir. Ingress haritalarda (Güneş’in öncü burçlara giriş haritaları) bu birleşme köşe eve düşüyorsa veya önemli açısal bağlantılar kuruyorsa, etkisi daha da belirgin olacaktır. Yaklaşık 2 yıllık periyotlarda tekrarlanan bu döngü, sırasıyla tüm burçlarda kendisini tekrar eder. Bu ikili en son 25 Mayıs 2004’te 11 derece Yengeç burcunda birleştiler. Şimdi ise Aslan burcunda birleşmeye hazırlanıyorlar.  

Şimdi bu birleşmenin Aslan burcunda neyi anlatabileceği üzerinde biraz duralım. İranlı ortaçağ astrologu Ebu Ma’şer’e göre (Abü Ma’sar, On Historical Astrology, Volume One, Chapter Eight, Page 133) eğer bu Aslan'da tezahür ederse, bu ;

-Türkler ve Araplar arasında bir mezalim ve insafsızlık vukuu bulacağının,
-İnsanların otoritelerden ve de birbirlerinden şiddetle korkacağının,
-Gök işaretlerinin ve depremlerin insanlara korku salacağının,
-Bu gök işaretleri ve depremlerin ayni zamanda da meyvelere ve hayvanlara bozulma ve zarar getireceğinin işaretçisidir.

 

Ebu Ma’şer’in bu saptamada Türkler’i örnek vermesi ilginç. Bölgesel olarak Aslan burcunu Türkiye, Nishapur (İran’ın kuzeydoğusunda Horasan’a komşu bir şehir) ve Sogdiana’ya  (Özbekistan’da bir şehir) vermiş. Bu yüzden bu kötücül kavuşumun en çok bu bölgelerde huzursuzluk yaratacağını düşünmüş olsa gerek.

 

Aslan burcu genel anlamda yönetimleri, otorite ve erk sahibi olmayı anlattığından; bu birleşmeden en çok dünyada lider ve yönetici pozisyonu tutan kişilerin veya genel anlamda yönetimlerin etkileneceğini söyleyebiliriz. Yengeç Giriş haritasında da adeta bunu doğrularcasına Mars-Satürn birleşmesi yönetimi temsil eden kişilere mal ettiğimiz 10. eve, üstelik de MC’nin çok yakınına düşmekte. 

 

 

 

İtalyan ortaçağ astrologu Guido Bonatti, Liber astronomiae’de (Robert Zoller çevirisi, Liber Astronomiae Pars III, Bölüm LXXVI. col. 562) bu iki kötücülün 10. evde birleşmelerini şöyle değerlendirmiş: “Satürn ve Mars’ın 10. evde birleşmesi, kralların ve önemli şahısların zarar göreceği ve büyük bir kralın öleceği anlamına gelir.”

 

Aşağıda, 1 Kasım 2005’te yazdığım “Türkiye 2006” başlıklı yazımdan bu konuyla ilgili bazı alıntılar var.

 

“Haritada, Mars’ın Satürn ile kavuşum dışında, Jüpiter ve Ay ile de karesi var. Daha açık ifadesi ile, Jüpiter – Ay karşıtlığı iki kötücül ile kare yapıyor ve bir t-kare kalıbı oluşturuyor. Bu zorlayıcı açı kalıbı, 21 Haziran – 23 Eylül arasında, özellikle hükümet ve yöneticiler açısından stresli zamanları gösteriyor.

 

Haritada Sig Reg, yani yönetimin göstergesi Satürn. Halkın genel göstergesi olan Ay ile karesi ve haritaya özgü LOY ile birleşme durumu, hükümetin veya hükümeti temsil eden yöneticilerin, halk ile ilişkilerinde zorlanacağını gösteriyor. Ay 7. evde ve Boğa’da çok güçlü yerleşimde. 7. ev Dünya Astrolojisi’nde düşmanlar evidir. 1, 10 ve 7. evler arasındaki bu sert kare, savaş stresinin gündemde olacağını gösteriyor. Özellikle hükümetin göstergesi olan Satürn ile, düşmanların göstergesi olan Ay arasındaki sert kare. İki planet de birbirlerini ağırlamadıklarından, açının sertliği çok daha belirgin biçimde kendisini hissettirecek. Ebu Ma’şer, On Historical Astrology, Volume One, Chapter Eight, Page 133Aslan’daki Mars-Satürn birleşmesinin Ay ile irtibatına da şu değerlendirmeyi yapmış: 

 

Ve Ay da bunlarla birlikte olur ise, bu ;

-Kralların birbirlerini öldüreceklerini,
-İnsanlara av hayvanlarından olduğu kadar, aşırı sıcaktan ve aşırı bulutlanmadan zararlar geleceğini gösterir.

 

Ebu Ma’şer, Satürn – Ay karesi ile ilgili şu değerlendirmeyi de yapmış: “Ay Satürn ile kare açı yapıyorsa, savaş olmayacaktır; zenginlerle köylüler ya da komşuları arasında anlaşmazlıklar yaşanacaktır.”  Demek ki yaz aylarında, yakın komşularımızla ilgili stresler gündemde olacak. Diğer taraftan, Ebu Ma’şer’ in bahsettiği zenginlerle sıradan halk arasındaki çekişmeyi Jüpiter – Ay karşıtlığı da gösteriyor olabilir.

 

10. evde birleşmiş bulunan kötücül planetlerin yöneticisi Güneş 9. evde yerleşimde,yönetimin zorlanmalarının kökeninde 9. ev konularının yattığını gösteriyor: hukuksal konular, dinsel konular, uluslararası ilişkiler/hukuk/ticaret, uzak seyahatler, üniversiteler ve üniversitelerde yönetici pozisyonunda bulunan kişiler, aydınlar, yayın organları. Bunlar, Yengeç Giriş haritasının kapsadığı 21 Haziran – 23 eylül süresinde öne çıkacak en önemli konular.

 

AKP kuruluş haritası üzerinde ikincil ilerletmeleri değerlendirdiğimizde, Haziran sonrası bir yeniay yaşanacağını görüyoruz. Bu da bize, parti içerisinde yenilenme ihtiyacının artacağını, imaj değişikliğine gidileceğini, yeni hedefler saptanacağını, fakat bunların henüz belirginleşmemiş olacağını düşündürüyor.”

 

 

 

“Diğer taraftan, Haziran ayında iki kötücül planetin kavuşum derecesinin Başbakanımızın spekülatif haritasında (farklı saatler de verilmekte) ASC derecesine çok yakın düşüyor olması da dikkat çekici! Bu iki kötücül, Natal haritanın 4. evinde yerleşmiş olan ve 8. evini yöneten Satürn'e sert bir açıda (kare) birleşiyor olacaklar.Bu dönem sayın Başbakan için yıpratıcı, zorlu ve riskli ve önemli kararlar almak gereken bir dönem olacağa benzer.”

 

 

ÖSS Sınavı

 

Tam birleşme anının gök haritasının ÖSS sınavının başlangıcı ile neredeyse aynı dakikalara denk geliyor olması gerçekten de çok ilginç!

 

Haritada, kötücüllerin ASC derecesine çok yakın düşüyor olmaları dikkat çekici. Pek tabi ki bu yerleşim hayra alamet gözükmüyor.

 

Bu sanki girişimlerin, hareketlerin engellenmesini, hayal kırıklığı yaratacak durumları anlatıyor. Peki acaba olumsuz ne olabilir?

 

–         Sınava fesatlık karıştırılabilir.

–         İstem dışı olarak bir gecikme veya aksilik yaşanabilir.

–         Sert durumlarla, çekişme, şiddet ve kavga ile karşılaşılabilir.

 

Peki bu birleşmeyi olumsuz olarak görmesek de başka bir gözlükle baksak ne derdik?

 

–         Enerji belirli bir hedefe yönlendirilmiş durumda

–         Büyük bir çekişme ve rekabet var; herkes çok iddialı

–         Başarmak için çok büyük çaba gerekiyor

–         Öğrencilerin üzerinde çok büyük baskı var

 

 

Şimdi bu ikilinin haritanın hangi evlerini yönettiklerine bakalım. Zira ASC’de yerleşmiş gezegenler etkilerini, gerek kendi doğalarıyla, gerekse haritada yönettikleri evler kanalıyla gösterirler.

 

Mars haritanın 4. ve 9. evlerini yönetiyor. 9. ev bizim konumuzla direk olarak alakalı: yüksek eğitim ve sınavlar, eğitim kurumları, okullar. 4. ev ise genel anlamda konuların sonuna ulaşıldığının göstergesidir; yani bir nevi tamamlanma evidir. Bu evde geri harekette Jüpiter de var ve ASC’deki malefiklerle sert açı yapmakta. Jüpiter evrensel anlamda yüksek eğitimle ilgili konuların, kurumların ve kişilerin göstergesidir. Akrep burcunda zayıf durumda yerleşmiş olan Jüpiter’in hem ters harekette olması, hem de kötücüllerden zarar görüyor olması da yine dikkat çekici. Üstelik Jüpiter, 9. eve göre 8. evde: sınavla ilgili zorlanmalar, olumsuzluklar ihtimalini daha da vurguluyor.

 

Satürn haritanın 6. ve 7. evlerini yönetiyor. 6. ev adeta köle gibi çalışmakla ilişkilendirilir. 7. ev ise rekabet ve açık düşmanlık evidir. Gerek Satürn’ün, gerekse 7. evin müşterek bir anlamı da eleştiridir. Satürn’ün 9. ev yöneticisi Mars ile birleşiyor olması, bu eleştirilerin sınav sistemi veya eğitim sistemi ile alakalı olacağını gösteriyor.

 

Kötücüllerin bu yerleşimini olumsuz olarak nitelendirdiğimize göre, bu olumsuzlukların nereden kaynaklandığına bakmamız gerekir. Bunun için kavuşumun yöneticisi Güneş’e bakmamız gerekiyor. Güneş 11. evde İkizler burcunda, Yay burcunda yerleşmiş Pluto ile çok yakın derecede karşıt açı yapmakta. 12. ev yöneticisi Ay da bu karşıtlığa 8. evden kare yaparak katılmakta; bu bir t-kare. İkizler/Yay aksı eğitimle bağdaştırılır. Güneş-Pluto karşıtlığı ise güç çekişmelerini, sert bir rekabeti anlatmakta. Pluto’nun Başarı Noktası olarak nitelendirebileceğimiz “Part of Accomplishment” ile birleşiyor olması da, sınavda başarının, ancak çok zorlu bir rekabeti ve baskı yaratan unsurları sakinlikle aşabilme şartına bağlı olduğuna işaret ediyor. Peki Güneş’in 11. evdeki yerleşimi, bu konuya bağlı olarak problemin nereden kaynaklanacağına işaret edebilir? Seçici ve kural koyucu kurullar, mesela yükseköğretim kurulu??

 

Not: Dün düzenlediğimiz Haziran Ayında Gökyüzü toplantımızda konuştuk ve benim daha önce "Ekonomide Dalgalanma başlıklı" yazımda da http://www.astrolojiokulu.com/yazi-detay.asp?makaleID=117 değinmiştim; transit Mars’ın TC haritasının 5. evinde yerleşimde olan Güneş’e sert açısının, daha evvelce  Satürn’ün buraya yapmış olduğu açıyı tekrar tetiklemesi sonucu bugün borsada önemli düşüş ve faizlerde yükselişler söz konusu oldu. Tarih olarak 11-15 Haziran aralığında böyle bir hareketi beklediğimi yazmıştım. AB ile ilgili gelişmelere rağmen yurtdışı piyasalardaki sert düşüşler Türkiye’ye de yansıdı. Dolar 1,60 YTL’yi aşarken, faiz yüzde 18’in üzerine çıktı. Borsa’da ise yüzde 6.5’lik kayıp var (Kaynak: ntvmsnbc.com)

 

Öner Döşer, A.M.A.

13 Haziran 2006, Caddebostan