Şüphelerin ortadan kalkmasından daha büyük bir sevinç yoktur. (Metzudas David, Mishlei)

Hayatın bilinmezliği karşısında yolumuzu bulmaya çalışırken, daha güvende hissetmek için biraz olsun karşımıza ne çıkabileceğini öngörmek, daha güçlü ve emin adımlarla ilerlemek istiyoruz. Resmin tamamını hiçbir zaman göremiyor olduğumuz için, en azından görebildiğimiz kısmında söz sahibi olup, kendi adımıza daha mutlu olacağımızı düşündüğümüz şekilde yön vermek istiyoruz yaşamımıza. Bu noktada insanlığın yardım almaya çalıştığı yöntemlerden astroloji, yüzyıllardır birçok kültürde varlığını sürdürüyor, astrolojiden beklentimiz ise çoğunlukla karanlıkta ilerlerlerken en azından bize biraz umut ışığı olması, hissedilen kaygıları azaltıp, şüphelerimizi yok etmesi.

Astrolojinin temeli aslında istatistiğe dayanıyor, dolayısıyla öngörüleri “istatiksel tahmin” olarak değerlendirmek yanlış olmaz. Önemli konulardan biri ise bu tahminleri yapan kişilerin ellerinde doğru veriler olması ve yeterli araştırma yapmış olmaları gerektiğidir. Eğer bir kişi “içimden öyle geçiyor” diyerek tahmin yapıyorsa bu astroloji değil başka bir alandır. Ayrıca öngörüde bulunan kişilerin öngörülerini astroloji etiğine uygun şekilde yapmaları gerekmektedir. Eğer danışılan kişi net bir şekilde “kesinlikle böyle olacak” diyerek kendinden çok emin açıklamalarda bulunuyorsa sağlıklı bir yaklaşıma sahip olmadığı aşikardır. Sokrates, Lao Tzu gibi büyük düşünürler dahi “Bildiğim tek şey, hiç bir şey bilmediğimdir” demiştir, dolayısıyla danışılan astroloğun, astrolojinin bir öngörü yöntemi olduğunun farkında olması çok önemlidir. İnsan kusursuz bir varlık değildir. Astrologlar da günün sonunda insan olduklarından, onları her şeyi bilen ve sizin adınıza bir takım çok önemli kararları alacak tek kişi konumunda görmek sağlıklı olmaz. Yardım almak doğaldır fakat hepimizin yaşam yolu kendimize aittir. Danışmanlık aldığınız kişi ölümle veya intiharla ilgili öngörüler yapıyorsa, çok olumsuz konuşuyorsa ya da bir şeyleri “kötü” diye tanımlıyorsa astroloji etiğine uygun davranmıyor demektir. Uzman bir astrolog “iyi” ve “kötü” nün göreceli olduğunu bilir, bir şeyleri yalnızca “iyi” ya da “kötü” diye tanımlamak ise son derece sığ bir bakış açısıdır. Hayatın içinde bir şeylerin “iyi” ya da “kötü” olduğunu anlamak için ise genellikle uzun zaman geçmesi gerekmektedir, çünkü yaşam bitmeden sonuç belli olmaz. Ayrıca birçok bilimsel çalışma yapılıyor olsa da, yaşamın rüya ya da başka bir şey olup olmadığı hala bir netliğe kavuşamamıştır.

Son yıllarda kişisel gelişim ve bunun gibi tekniklerin içinde sıkça rastladığımız 777, oldu oldu oldu, sayı sekansları gibi olguların ise astroloji ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu tip teknikleri kullanmak aslında kişilerin hayat akışını kontrol etme isteğinden gelmektedir. Çoğu zaman bu durum birçok bireyde obsesif kompulsif yani takıntılı kişilik bozukluklarına yol açabilmektedir. Sürekli her şeye anlam yüklemek ya da anlamlı mı diye merak etmek, rakamlarla hesaplar yapmak, eşyaların üzerine sayılar ya da sözler yazmak gibi eylemler, takıntılı kişilerin kaygılarını bir nebze azaltmak için kullandığı rahatlama yöntemleridir aslında fakat birçok dini ve spiritüel öğretide ise yaşamda somut anlamda elimizden geleni yapmamız, kontrol etmek için aşırı müdahale etmeden, olayları yoluna ya da akışına bırakmamız tavsiye edilmektedir.

Bunun dışında, yüzyıllardır dini ve spiritüel bazı konular da ise astrolojiden faydalanılmaktadır, örneğin İslam ve Musevilik geleneğinde yer alan Tanrı’nın 99 ve 72 isminin belirli gezegen saatleri ve günlerinde okunması tavsiye edilir. Astroloji burada yardımcı araç olarak kullanılmaktadır, fakat ritüeller ve dualar astroloji değildir. Danıştığınız kişi size ritüel, dua ya da sayı sekansı veriyor ise bu farklı bir alana girer ve bu kişinin astrolog olduğu anlamına gelmez. Astroloji çok geniş, uçsuz bucaksız bir bilgi denizidir. Bir kişinin ben astroloji biliyorum demesi için uzun yıllar geçirmesi gerekmektedir dolayısı ile danışmanlık almadan önce, danışacağınız kişinin kaç yıldır astroloji ile ilgilendiği, nereden eğitim almış olduğu gibi etkenler önemlidir. Astrolog ve danışan arasında bir bağ kurulması nedeniyle de yaşamınızla ilgili verdiğiniz bilgilerin emin ellerde olması ayrıca önemli bir konudur.  Danıştığınız kişinin astroloji alanına vakıf olması ne kadar önemli ise, manipülatif yapıda bir insan olmaması da o kadar önemlidir. Astroloğun görevi danışanlarının yoluna ışık tutmak ve yaşam kalitesini arttırmaktır. Yazımı benim de Astroloji Okulu’ndan mezun olurken etmiş olduğum “astrolog yemini” ile bitirmek istiyorum;

Diploma almaya hak kazanmış bir astrolog olarak

Astroloji bilgimi en yüce prensipler ışığında ve

Yüksek varlığıma yaraşır şekilde kullanacağıma

Bilgime müracaat edildiğinde hem akıl,

Hem vicdanımla hareket edeceğime,

Eğitimini aldığım etik ilkelere uygun bir şekilde

Ve sorumluluk anlayışı ile astroloji yapacağıma

Namusum ve şerefim üzerine ant içerim.

Ahu Keleşoğlu