Topraktan Havaya, Boğadan Kovaya

Toplumsal hayatın nasıl bir yön kazanacağını, uzun dönemli ekonomik ve politik ya da kültürel ve bilimsel gelişmeleri tahmin etmek Jüpiter-Satürn kavuşumlarından yararlanmak kadim astrologlardan bu yana kullanılan en önemli metotlardan biridir. Jüpiter-Satürn kavuşumları her 20 yılda bir gerçekleşir. Bu 20 yıllık kavuşumlar kısa dönemli tahminlerde kullanılır. Bir de Jüpiter-Satürn kavuşumlarının tekrarladığı elementin hangisi olduğu da daha uzun dönemli tahminler yapmamız açısından çok önemlidir. Bu ikilinin aynı elemente arka arkaya kavuşumları yaklaşık 200 yıllık (240) dönemler hakkında uzun vadeli tahminler ve öngörüler yapmak açısından çok önemlidir.

Kadim astrologların astrolojik tarih anlayışlarına göre, belirli gezegen kavuşumları politik değişim ve karışıklıkları öngörmektedir. Her 20 yılda bir gerçekleşen Jüpiter-Satürn kavuşumları arka arkaya 12 ya da 13 kavuşumdan oluşan aynı elementte kavuşum serisi oluşturur. Bu, yaklaşık olarak her 240 yılda bir gerçekleşir. Bazı durumlarda gezegenlerin hareketleri neticesinde bir kavuşum farklı bir burcun içerisinde gerçekleşse dahi, bu kavuşum yine de temel üçlüye ait sayılır. (Referans: Flores Albumasaris, Translation and Commentary by Benjamin N. Dykes, Ph.D., AMA, page 5, 2005) Bir üçlüden diğerine geçiş olarak tanımlayabileceğimiz bu 240 yıllık element değişimleri tarihi anlamda büyük değişimlerin işaretçisidir. Ateş, toprak, hava, su ile oluşan her 240 yıllık element döngüsünün tamamlanması sonucunda tekrar ateş elementine dönüş 960 yılda bir olur. (4 element çarpı 240 yıl) ve bu daha büyük bir devrenin başlayacağını gösterir.

21 Aralık 2020 itibariyle Jüpiter-Satürn kavuşumlarının hava elementi döngüsüne giriyoruz. Yaklaşık 200 yıllık toprak elementi döngüsünü tamamlıyoruz. Yani topraktan havaya geçiyoruz. Son Jüpiter-Satürn kavuşumu Mayıs 2000’de Boğa burcunda olmuştu. 21 Aralık 2020’de Kova burcunda olacak. Yani Boğa’dan Kova’ya geçiş deneyimleyeceğiz. Dolayısıyla toprak ve hava elementi karşılaştırmaları uzun dönemli tahminler açısından önem taşırken, Boğa ve Kova burçları karşılaştırmaları özellikle önümüzdeki 20 yılda nelerin değişeceğini idrak etmemiz açısından önemli olacak. Öncelikle Boğa burcu kavuşumuyla Kova burcu kavuşumu haritalarını en yakın tarihte bir burçta gezegen toplaşmasıyla birlikte göstermek isterim.

 

3 Mayıs 2000 tarihindeki Boğa burcunda gezegen toplaşması haritası üzerinde 11 Şubat 2021 tarihindeki Kova burcunda gezegen toplaşmasını değerlendirdiğimizde, her ikisi arasında yaklaşık doksan derecelik kare açılar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla değişim enerjisinin ve harekete geçme arzusunun çok güçlü bir şekilde hissedileceğini anlıyoruz. Transit Uranüs de Boğa burcundan geçmekte ve değişimin katalizörü olarak önemli işlev üstlenmekte. Transit Mars’ın da dönemsel olarak 2000 yılı gezegen toplaşmasının izdüşümünü tetiklemesi, özellikle de Jüpiter-Satürn kavuşumu derecesinin çok yakınına iz düşmesi dikkat çekici gerçekten de. Sanki yeni sistemi harekete geçirmek üzere dürtüyor.

Şimdi biraz toprak ve hava elementini karşılaştıralım.

Toprak elementi maddenin farkında olmayı, üretmeyi ve verimli hale getirmeyi, fiziksel ve maddi olarak beslemeyi ve beslenmeyi temsil eder. Dünyaya sıkı bir şekilde bağlılık ve onu sağlam, güvenli ve garantili hale getirmekle ilişkilidir. Maddi kaynakların gelişmesi ihtiyacını, maddesel olarak ayakta kalma güdüsünü ihtiva eder ve bunun temel araçlarından olan iş, ekonomi ve finansla alakalıdır. Sosyal anlamda kabul görmüş olanı takip etmek, statükoyu devam ettirmek, geleneksellik, beş duyu ile sınırlı anlayış, yeniliğe açık olmamak, karşılıklı çıkar ilişkileri gibi özellikler toprak elementine atfedilir.

Hava elementi iletişimi, entelektüelliği ve zihinselliği öne çıkaran bir yapı çizer. Güçlü algılama becerisine sahip olmayı, öğrenmeyi ve öğretmeyi, fikir ve görüşleri paylaşmayı, ilişkileri geliştirme ve iş birliği yapmayı temsil eder. . Yeni ve etkileyici fikirlere her zaman açık bir yapı çizer. Bilgi erdemini sahiplenir, orijinal fikirler üretilmesine yatkındır. Kurnazlığa kaçma, fikirlerin havada kalması ve somutlaştırılamaması, sürekli fikir üretmekten gerçekleştirmeye fırsat bulamama bu elementin zayıf yönleridir.

Sıra geldi Boğa ve Kova burçlarını karşılaştırmaya!

Boğa burcu maddi ve fiziksel güvenlik ihtiyacının en yoğun hissedildiği ve bunları sağlama alma arzusunun en vurgu kazandığı burçtur. Madde biriktirmek, sahip olmak ve sahip çıkmak, olanı korumak ve devam ettirmek, kendisine ve çevresine her türlü rahatı, hatta lüksü sağlama arzusu ön plana çıkar. Denenmiş, güvenilir, sağlam ve kalıcı şeylerle rahat etmek, alışılageldik düzenin bozulmasına karşı çıkmak ve değişimlere ayak diremek tipik Boğa burcu özellikleridir. Denenmiş şeylerle rahat eder. Güvenilir ve kalıcı yapıları tercih eder. Ayağını yere sağlam basma, kendini güvenceye alma arzusundadır. Bu yüzden işlerin sağlamlaştırılması ve işlerliğinin sürdürülmesi güdüsünün güçlü hissedildiği bir yapıdadır.

Kova burcu kolektif egonun olgunluğa erişmesini, bireysel özelliklerin sosyalleşme boyutuna taşınmasını ve sosyalleşmenin tamamlanmasını temsil eder. Bireysel egonun ve onun ihtiyaçlarının, bireyin parçası olduğu sosyal birimin ihtiyaçlarından sonra gelmesi gerektiği, grubun çıkarlarının kişisel çıkarlardan önde tutulması gerektiği mantığı hakimdir. İdeal kullanımında Kova, toplumu daha bilinçli seviyeye taşımada önemli rol oynar. Güçlü sosyal idealler, toplumda fikirsel değişiklik yaratma güdüsü güçlüdür. Ekip anlayışı güçlü olan Kova burcu birlikte girişilen idealist işler, sosyal boyutu olan aktivitelere yatkınlık, sosyal etkileşimler, toplumun ihtiyacı olan bilgilerin deneyimlerle derinleştirilmesi ve topluma faydalı hale getirilmesi gibi kavramlarla özdeşleştirilir. Farklı, orijinal ve yaratıcı düşünmeyi ifade eder. Kapsamlı araştırmalar, bilimsel çalışmalar, uzay bilimleri ve teknolojik gelişmeler en çok Kova burcuyla ilişkilendirilir.

Boğa ve Kova, her ikisi de sabit burçlardır. Biri maddi güvenliği sağlama ve sabitleme, diğeri ise fikir ve görüşleri oturtma ve sabitlemeyle alakalıdır. Boğa burcunun motivasyonu toplumu güvenceye alacağı maddeyi toplamak ve biriktirmek, Kova burcunun motivasyonu toplumu fikren güvenceye alacağı bilgiyi toplamak ve biriktirmektir. Ekonomik, politik ve sosyal anlamda işlerliğini yitirmiş eski kalıplara tutunmamızın hiçbir anlamı kalmayacak. Yeni kurulacak sistemle kucaklaşma zamanı geldi! Gelişim fırsatlarına yönelebilmek için, bazen garanti gördüğümüz şeyleri riske atmamız veya istemesek de terk etmemiz gerekiyor. Böylelikle, ister istemez değişimin vaat ettiği yeni gelişim fırsatlarına açık olabiliriz.

Sonuç olarak:  Mademki topraktan havaya, Boğa’dan Kova’ya doğru bir evrim sürecindeyiz, bizi şimdiye kadar güvende tutan maddi yapılardan, bizi geliştirecek ve sonraki nesillerin gelişimine fayda yaratacak yeni fikirlere ve sistemlere açık olmalıyız. Yenidünya düzenini bizler kuracağız. İyi bir takım olmayı başarır, geleceğimizi inşa etme idealine hep birlikte odaklanırsak sonraki nesillere bırakacağımız harika bir dünya yaratabiliriz. Felaketler Yılı olarak adlandırdığımız 2020 aslında her birimiz için daha büyük bir bütünün parçası olma şansını sunan ve gezegenimizin gelişim sürecinde yeni bir “çıkış kapısı” açan bir fırsat olabilir. Neden olmasın? Eğer bir dönemin sonundaysak, büyüme, gelişme, daha derin bir anlayış ve vizyon dahilinde bir dönüşüm yaşama fırsatına sahip olduğumuzu bilmeliyiz. Dünyaya birbirimizin gözlerinden bakmamızın ve hep birlikte uyumlu bir ütopya yaratmanın tam zamanıdır!

2020 başlarında olduğu gibi sonbaharında da etkili olacak Oğlak burcundaki nadir Jüpiter-Satürn-Plüton dizilimi, eski iş yapış şekillerimizin sonuna vardığımızı, mevcut statükonun ve bizi sınırlayan sistemlerin değişime uğramak üzere olduğumuzu göstermektedir.  Covid-19  ile başlayan sancılı dönüşüm süreci bizi, kaçınılmaz bir biçimde bir karar penceresine getirmiştir. Artık olduğumuz yerde duramayız veya geri dönemeyiz, harekete devam etmeliyiz. 21 Aralık 2020’deki Jüpiter-Satürn kavuşumuyla birlikte farklı bir dünyaya çıkış kapısının menziline iyice girmiş olacağız.

Yeni Babil’i kurmaya hazır mısınız?

MÖ 1894 yılı sonlarında Jüpiter, Satürn ve Plüton gezegenlerinin Oğlak burcundaki nadir dizilimini takiben Jüpiter-Satürn Kova burcunda kavuşmuş, bu dönemde Babil Krallığı kurulmuştu. 2020 yılı sonunda Oğlak burcunda üçlü dizilim ve Kova burcunda Jüpiter-Satürn kavuşumu tekrarlıyor. Bu da bize yepyeni şeyler bina edeceğimiz bir zaman diliminde olacağımızı, önümüzdeki uzun bir sürecin temellerini atacağımızı anlatıyor. Jüpiter-Satürn kavuşumu 2020’deki kış gündönümü ile (21 Aralık) çakışıyor. Kova burcunun ilk derecesinde gerçekleşecek bu kavuşum takip eden 180 yıllık hava elementi vurgulu dönemde, insanoğlunun bilincinde, anlayışında, teknoloji ve bilimsel platformda yaşanacak büyük bir gelişim evresinin başlangıcında olacağını gösteriyor. İnsanlığın yeni bir bilince sıçrama aşamasına geldiği bu heyecanlı sürece şahit olmak bir ayrıcalık! Bizi daha aydınlık bir geleceğe taşıyacak bir köprünün eşiğindeyiz. Yeni Babil’i bizler kurmak üzereyiz. Hazır mısınız?

12/07/2020

Öner Döşer, AMA, ISAR Cap, Cert. OPA

AstroArt Astroloji Okulu Kurucusu
Profesyonel Astroloji Organizasyonu Türkiye Temsilcisi,
Uluslararası Profesyonel Astrologlar Derneği Üyesi
 


Önemli not: Astrolog Barış Özkırış’ın yazdığı ve Astroloji Okulu Yayınlarından çıkarttığımız “2020-2040 Aydınlanma Çağı” kitabı önümüzdeki 20 yıllık dönemi, ama tabii ki daha sonrasına uzanan zaman dilimini daha iyi idrak etmemiz açısından kıymetli ve önemli bir eserdir. Bu açıdan, konuyla ilgili araştırma yapmak veya bilgilenmek isteyenlere özellikle tavsiye olunur.