2015’te Türkiye ve Dünya (3)

Dün ikincisini yayınladığım yazımın üçüncü bölümünde tekrar. Yazının ilk iki bölümünü henüz okumamış olanlar aşağıdaki linkleri ziyaret edebilirler.

http://www.astrolojiokulu.com/makale.php?MID=3376
http://www.astrolojiokulu.com/makale.php?MID=3377

Muhafazakarlık artıyor!

Satürn 23 Aralık 2014 tarihinde Yay burcuna geçiyor. Uluslararası ilişkiler ve ticaret, uluslararası hukuk, seyahatler, din ve inançlar, yüksek eğitim, medya ve yayıncılık, dağıtımcılık, ulaştırma alanlarında daralma, sıkışma, testten geçme, olgunlaşma başlıyor!

Uzay seyahatleri, dünya dışı yaşamlar da Yay burcunun ana konuları arasında yer alır. Satürn’ün bu burçtan geçişi döneminde bu alanlarda önemli gelişmeler, bulgular elde edilebilir. İnanç sistemleri, ideolojiler Yay burcu yönetimindedir. Satürn’ün Yay burcundan geçişi sürecinde saydığımız bu alanlarda dogmatizm, baskı ya da tolerans eksikliği vurgu kazanabilir. Dini kalıplar, genel kabul görmüş felsefeler, ideolojiler, gelenekler büyük ölçüde sorgulamadan geçecek. Satürn’ün Yay burcundan geçiş zamanları dar görüşlülük ve muhafazakarlığın vurgu kazandığı zamanlardır. Davasında kendini haklı görme, kendi inanç ve ideolojilerini başkalarına empoze etme veya dayatma eğilimi baskın gelir. Dinsel anlamda fanatiklik vurgu kazanabilir. Dini kurumlara, mekanlara düzenlemeler getirilebilir.

Satürn gelenekleri, kuralları ve disiplini temsil ediyor. Yay burcu özgür kalma arzusunu temsil eder ve Satürn’ün bu burçta hareket edeceği süreçte öne çıkacak konulardan biri de özgürlüklerin kısıtlanması olacak. Yayın ve eğitimde kısıtlanmalar olabilir.

Satürn bilge kişileri temsil eder ve Yay burcu da bilgelik arayışındadır. Sabır ve bilgeliğin gerekli olduğu bir zaman olacak. Hayata bakışımızı yerli yerine oturtacağımız bir zaman dilimi!

Satürn’ün Yay burcuna geçişi tam da Christmas üzeri olacak, 23 Aralık’ta. Bu tarih, dini inanışlar veya inananlar, dini mekanlarla ilgili sorunlara işaret edebilir mi, göreceğiz…

Satürn’ün Yay burcundan geçişi bize, ideal edindiğimiz şeylerin, geleceğe yönelik plan ve programlarımızın sorumluluğunu almamız ve bu konularda gerçekçi olmamız gerektiğini göstermekte.

Satürn’ün Yay burcundan geçişi döneminde Türkiye astroloji haritasının 6. Evi etki alıyor. Bu durum, toplum sağlığı konusunda çok dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor. Halkın psikolojik ve fiziksel sağlığı üzerinde baskı yaratan durumlar, olumsuzluklar da bir olasılık olarak devrede olacak.

Eğitim sisteminde bazı değişiklikler, zorlaştırmalar, daraltmalar, kısıtlamalar yapılabilir. Şartlarda zorluklar oluşabilir. Özel okullar, kolejler, özel üniversiteler çerçevesinde bazı düzenlemeler yapılabilir.

Yay burcu gelecekten umut ve iyimserlikle ilgilidir. Satürn ise kötümserliği ve gerçekçiliği vurgular. Satürn’ün Yay burcundan geçiş sürecinde ideallerin ve geleceğe yönelik şeylerin peşinde koşarken ayakların yere basması gerekir.

Hesabını bilmek gerekecek!

Jüpiter’in Başak burcundan geçiş yapacağı 11 Ağustos 2015-9 Eylül 2016 tarihleri arasında hesabımızı kitabımızı daha iyi yapmamız, detaylara odaklanmamız, planlı ve programlı hareket etmemiz, gerçekçi olmamız gerekecek. Bir nevi sadeleşme yaşayacağız. Ağustos ayından sonra gireceğimiz bu dönem, ekonomik anlamda genişlemenin sonunu ilan edecek bir yıllık dönem aslında! Şimdiye kadar şişirilmiş fiyatlar, gerçekçi değerlerine dönmeye başlayabilir.

Jüpiter’in Aslan burcundan geçiş yaptığı bugünlerde olduğu gibi yüksek talep ve beklentiler, umut ve iyimserlik havası esmeyecek. İleriyi düşünen, gerçekçi ve akılcı biçimde plan yapan kazanacak. Risk alma arzusu azalacak. Mantıklı riskler almaya özen göstereceğiz. Detaylara özen göstereceğiz, yapılan işlerin hesabını ve açıklamasını isteyeceğiz.

Jüpiter’in Başak burcundan geçişi akademisyenler, araştırmacılar, yazarlar açısından güzel gelişmelere imkan verebilir. Teknik alanlarda, analitik ve sistematik çalışmalarda, akademik alanda, sağlık ve tıp alanlarında güzel gelişmeler yakalanabilir.

Jüpiter’in Başak burcunda Kuzey Ay Düğümü ile kavuşum yapacağı Ocak 2016 ve Haziran 2016’da ekonomik anlamda olumlu gelişmeler yakalanabilir. Tıbbi ve akademik alanlarda ekipçe yapılacak işlerden güzel ve başarılı sonuçlar alınabilir.

Kendimizle yüzleşme zamanı!

12 Kasım 2015’te Kuzey Ay Düğümü Başak burcuna, Güney Ay Düğümü Balık burcuna geçiyor. Bu geçiş Türkiye açısından da çok önemli! Neden mi? Çünki Türkiye astroloji haritasında da aynı burçlardalar. Yani, Türkiye kadersel bir dönemece giriyor!

Ya misyonumuzu en ideal şekilde gerçekleştireceğiz, ya da hedeflerimizden uzaklaşmaya başlayacağız…

Hepimizin kendisine sorduğu "Ben, niye buradayım?" sorusuna cevap verdiği için, Ay Düğümleri, Batı astrolojisinde doğum haritasının çok önemli bir parçasıdır. Ruhumuzun bu hayattaki niyeti ve geleceği, Kuzey Ay Düğümü ile ruhumuzun geçmişi de Güney Ay Düğümü ile bağdaştırılır. Kuzey Ay Düğümü, bizi geleceğe, Güney Ay Düğümü ise geçmişe çeker.

İster bir kişi haritasında olsun, ister bir ülke haritasında, Güney Ay Düğümü’nün hangi burçta ve hangi evde yerleştiğine bakarak geçmişten bu yana taşıdıklarımızı, şimdiye dek hayata geçirdiğimiz becerilerimizi, eğilimlerimizi ve alışkanlıklarımızı içerir. İçgüdüsel ve otomatik olan davranışların türünü gösterir. Ayrıca bizim için güvenli bir sığınağı da temsil eder, fakat o sığınakta fazla kalırsak tembelleşebilir ve gerileyebiliriz. Transitler ve ilerletmeler Güney Ay Düğümü’ne kavuşum veya açı yaptığında, geçmişin izleri ve sorunları su yüzüne çıkar. Zira haritamızdaki en zayıf yerimiz burasıdır!

Peki, nedir en zayıf yönlerimiz?

Bu yazının amacı, bireysel haritalarımızdan ziyade, hepimizi ilgilendiren, müştereken sahip olduklarımızı ifade eden Türkiye astroloji haritası üzerinden değerlendirme yapmak. Bu farkındalığı kazanmaya ihtiyacımız olduğu bir dönemden geçmekteyiz çünkü…

Türkiye astroloji haritasında Güney Ay Düğümü 9 derece Balık burcunda, 9. evde ve 16 derece Balık burcuna denk gelen Tepe Noktası’na yakın yerleşmekte, 13 derece Balık’ta bulunan Uranüs ile kavuşum yapmaktadır. Şimdi bunların neler ifade ettiğine sade, açık ve anlaşılır ifadelerle değinmeye başlayalım…

Güney Ay Düğümü’nün bulunduğu burç ve ev bizi giderek zayıflatan, bu yüzden dengelememiz ve gölge yönlerinden uzaklaşmamız gereken özelliklerimizi anlatır. Bu hayatta öğrenmemiz ve gerçekleştirmemiz gerekenleri, Kuzey Ay Düğümü tarafından gösterilen burç ve ev yoluyla ortaya çıkarmamız beklenir idealde.  Ancak bu, Güney Ay Düğümü’nün işaret ettiklerinden tamamen uzaklaşıp tümüyle Kuzey Ay Düğümü’nün özelliklerine yönelmek anlamına gelmez. Aksi halde, gene dengesiz bir durum yaratılmış olacaktır. Güney Ay Düğümü’nün bulunduğu burç ve ev vasıtasıyla anlattığı özelliklerden uzaklaşmak bilinçli farkındalık gerektirir. Ancak bunu yaparken, bırakmamız gereken özellikleri tümden yok saymak veya öldürmek yerine, onları bir tür araç gibi kullanarak Kuzey Ay Düğümü’nün işaret ettiği yöne gitmek, diğer deyişle, iki uç arasındaki dengeyi kurmak en doğrusudur.

Güney Ay Düğümü Balık burcunda: Bu yerleşim, bizim milletçe mağdur duruma düşmekten şikayet eden, kendimizde bu özellik olduğu için de mağdur durumda gördüğümüz kişileri kollama eğiliminde olduğumuzu gösterir. Bu karakteristik özelliğimizi hak etmeyen kişiler için ya da suiistimale açık bir şekilde kullanmaya devam ettiğimiz sürece zarar görmeye de devam ederiz! Astrolojide güzel bir söz vardır: “Karakterimiz, kaderimizdir!” Yetersizlik duygusu ve bağımlılık eğilimi Balık burcundaki Güney Ay Düğümü’nün bir başka özelliğidir. Kendimizi yetersiz hissetmemiz, fazla sorgulamaksızın ve gereğinden fazla saf bir biçimde (Balık burcunun zayıf yönlerinden) yeterli ve güçlü gördüğümüz kişilerin peşine düşüvermemize de sebep olmaktadır. Böylelikle suiistimale daha da açık hale geliriz. Özellikle de yönümüzü bulamadığımız, kaosa düştüğümüz zamanlarda kurtarıcı olarak gördüğümüz kişilerin ardına düşme ve bağımlılık geliştirme eğilimimizin güçlü olduğunu gösterir Balık burcundaki Güney Ay Düğümü!

Güney Ay Düğümü 9. evde: Bu yerleşim, bazı inanış ve görüşlere kendini kaptırma eğilimini, inançlarla ilgili konularda fanatikleşme veya abartma riskini gösterir. Sorun inanmak veya inanmamaktan ziyade, dengeyi sağlayamamak veya abartılı, aşırıya kaçarak uygulamadır. Bir idealin peşinde bilinçsizce koşturmak, inançları suiistimal eden kişilere veya gruplara kaptırmak, felsefeler peşinde koşarken günlük yaşantı ve çevresini ihmal etmek, dağılmak, kopmak gibi yönlere çekebilir rahatlıkla Güney Ay Düğümü’nün bu yerleşimi. Hele ki Türkiye astroloji haritasında olduğu gibi Balık burcunda yerleşimde ise! Uzaklara bakarken yakınındakileri görmeme de bu yerleşimin risklerindendir. Diğer bir riski de kendi inançlarını en öne çıkarırken, başka kişilerin inanç ve değerlerini göz ardı etmektir. Yabancı düşkünlüğü ya da yabancı kişilerin yaptıklarını üstün görme, yanlış kişileri takip etme veya gereğinden fazla büyük görme, ilahileştirme yönüne çekebilir.

Güney Ay Düğümü Uranüs ile kavuşumda: Güney Ay Düğümü ile birleşen gezegenin Uranüs olması, aykırı ve isyankar çıkışlar yapma, istikrar ve devamlılığı sağlamakta zorlanma, sürekli değişimler yaşama ve dengeye gelmekte zorlanma göstergesidir. Bu kavuşum Balık burcunda ve 9. evde olduğundan, inançlar, felsefeler ve hayat görüşleriyle ilgili konularda sıkça değişim yaşama, istikrar yakalayamama riskine atıfta bulunur. Güney Ay Düğümü ve Uranüs haritanın Tepe Noktası’na yakın kavuşumu, ülkenin dış imajı ve yönetim şekli ya da yöneticileri dolayısıyla uluslararası alanda istikrarlı bir imaj verememesine, sık yönetim ve tarz değişikliklerine de çeker kadersel olarak. 

Çözüm önerileri

Güney Ay Düğümü ile ifade edilen ve bizi gölge yönlerimize çeken bu eğilimlere mukabil, bizi nihai misyonumuza ve başarıya çekebilecek özelliklerin ve niteliklerin de farkında olmamız, kendimizi bu yönde geliştirmemiz beklenir idealde. Bu bağlamda Kuzey Ay Düğümü’nün bulunduğu burca ve eve bakmak gerekir. Böylelikle, gelişmemiz ve büyümemiz için takip etmemiz gereken yönü keşfederiz. Kuzey Ay Düğümü, bütün engellere rağmen, bizi yolumuzda tutan işte bu en içteki amacımızdır. Bu meydan okumayı kabul edip, Kuzey Ay Düğümü’nün yolunda ilerlemeyi seçersek yararlarını görmeye başlarız ve karşılaşacağımız her engel gelişimimizde bize yardımcı olacak yeni bir adım olur. Bu yolu bizim için kolaylaştıran ise, bu yolun doğru yol olduğunun bilincinde olmamızdır.

Türkiye astroloji haritasında Kuzey Ay Düğümü 9 derece Başak burcunda, 3. evde ve 16 derece Başak burcuna denk gelen Ayakucu Noktası’na yakın yerleşmektedir.

Kuzey Ay Düğümü Başak Burcunda: Dağılmaksızın ve ayrıntılara odaklanmak sayesinde toplumsal düzen geliştirmeyi, hizmet ve yardım üretmeyi, verimli ve pratik olmayı, planlı ve organize hareket etmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Karar verirken duygularımızdan bağımsız kalmayı başarabilmemiz gerekiyor. Her şeyi başından sonuna dek kendimiz organize etmeli, sabrımızı kaybedip, işin esas kısmını başkalarına bırakmamalı; kendi sistemimiz içerisinde kalmalı, başkalarına kapılmamalıyız. Uygulamacı olmalı, kurallara önem vermeli, yaptığımız işleri mükemmelleştirmek üzere tekrar üzerlerinde çalışmaktan yılmamalıyız. Objektif ve mantıklı olmalı, geçmişe gereksizce takılmaktan uzak durmalıyız. Amaçsızca sürüklenmekten ve hedefsiz kalmaktan kaçınmalıyız. Başkalarını ve kaderi suçlamak, mağdur rolü oynamak yerine, her şeyin bizim sorumluluğumuzda olduğunun farkına varmalıyız.

Kuzey Ay Düğümü 3. evde: Gerçek iletişimin değerini anlayabilmek için diğer insanları dinleyebilmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Dogmatik olmak yerine herhangi bir konuyu her açıdan görebilmeyi başarmalıyız. Hep uzaklara bakmak yerine, yakın çevremize bakmalıyız. Hem kendi yakın çevremizle, hem de ülke olarak yakın bölgemizdeki komşularımızla iyi ilişkiler geliştirmeyi başarmamız gerekiyor. Eğitime, iletişime, medyaya ağırlık vermeli, doğru ve güvenilir bilgi akışını sağlamak için düzen ve sistem kurmalıyız.   

Bunlar sadece Ay Düğümleri üzerinden değerlendirmeler. Türkiye astroloji haritasını incelediğimizde daha pek çok ayrıntı yakalayabilir, kendimizle yüzleşme, amaç ve misyonumuzu anlama ve bu yönde güçlü bir şekilde ilerleme yolunda astrolojinin de rehberliğinden istifade edebiliriz.

Aylara göre 2015 yılı değerlendirmesi

Uranüs-Plüton arasındaki dik açı ve Jüpiter-Uranüs arasındaki uyumlu açının etkin olacağı yılın ilk günlerinden itibaren teknoloji alanında hızlı gelişmeler, yenilikler bekleyebiliriz. Yani Aralık sonu ve Ocak başlarında teknolojik konularda kazanç potansiyeli çok yükseliyor.

Ocak ayının ilk yarısı hayli zorlu geçecek gibi gözüküyor. Politik karmaşalar, ekonomik türbülanslar yaşanabilir. İnançlarda fanatizm yüzünden şiddete yönelik olaylarda artış olabilir.

Şubat ayında nispeten daha rahat bir akış var diyebiliriz. Özel  ilişkiler açısından keyifli zamanlarda olacağız. Şubat’ın 20’li tarihlerinde otorite figürleri, liderlerle ilgili sorunlar devreye girebilir.

Bu yılın en sert zaman dilimi Mart ayı. 17 Mart tarihinde Uranüs-Plüton karesinin sonuncusunu yaşayacağız. Bu karenin hemen üç gün sonrasında Balık burcunun son derecesinde tam güneş tutulması gerçekleşecek. Bu çok sıcak bir zaman diliminde olacağımızı, bu tutulma civarındaki günlerde insanların agresif tavır sergileyebileceklerini işaret ediyor. Sert ve patlayıcı etkiler var. Uranüs-Plüton karesinin kesinleşeceği anın İstanbul’a göre düzenlenmiş astroloji haritasında Plüton neredeyse tam ASC’ye denk düşüyor. 20 Mart 2015 tarihinde oluşacak bu tam güneş tutulması civarındaki günlerde İstanbul’da, Menkul Kıymetler piyasasında sert hareketler oluşabilir. Sert ve gergin olaylar yaşanabilir. Dünya genelinde doğal afetlere, isyankar çıkış ve kargaşaya açık bir zaman dilimi!

20 Mart’taki bu tutulma aynı zamanda bir SÜPERAY! Yani Ay’ın yörüngesinde Dünya’ya en yakın noktasından geçtiği, duygusal anlamda hayli duyarlı olacağımız, dünyevi olayların hızlanacağı bir zaman dilimi. Süper ay dönemleri duyguların tepe noktasında zirvede olduğu ve duygusal çıkışların en yoğun olduğu zamanlardır. İsyankar enerji işbaşında olacak. Halkın heyecan ve tansiyonun yüksek olacağı zamanlar. 

Tutulma 29 derece Balık’ta, Scheat yıldızının izdüştüğü derecede oluşuyor. Scheat yıldızı zorlu nitelikte yıldızlardan biridir ve doğal afetlerle ilişkilendirilir. Sembolik anlamda bir geminin kayalıklara çarparak parçalanmasına benzetilmiştir. Bu açıdan ele alındığında, deniz kazalarına ya da denizler ve sularla ilgili sorunlara da işaret edebilir. Öte yandan bu yıldız açık fikirlilik, farklı fikirler, hızlı düşünme, imkansızı düşünmeye ya da yapmaya cesaret etmeyi de simgeler. Alışılmışın dışında zihinsel kapasiteye ve idrake yol açabilir. Aklın, zihnin özü gerçekleri arama yolunda mantığın meydan tarafları kişinin hayatındaki özgür düşünen, bağımsız kişi; geleneksel düşünme kalıpları ve felsefeyi kırma (aşma) ihtiyacını anlatır. Bu tutulma, yeni ve farklı fikirlere açık olacağımız, ufkumuzu genişleten bilgiler alacağımız bir süreçte olacağımızı da göstermekte. Tam da tutulma günü (20 Mart 2015) Astroloji Okulu olarak her yıl 20 Mart’ta düzenlediğimiz Uluslararası Astroloji Günleri etkinliğimizin bu yılki dördüncüsünde “Astroloji bilimsel midir, olmak zorunda mıdır?” konu başlığını yurt dışından duayen astrolog dostlarımızda birlikte halka açık ve ücretsiz olarak düzenleyeceğimiz bir panelde Altunuzade Mercure otelde tartışacağız. Umarız vizyon genişletmesi bağlamında astroloji ilgilisine güzel bir hediye olur!

20 Mart’taki bu önemli tutulma Türkiye astroloji haritasının geleceğe yönelik hedefler, dış imaj ve yöneticilerle ilgili alanını etkileyeceğinden, bu temalarda hızlı ve beklenmedik gelişmelere de açık olacağımızı gösteriyor. Bir burcun son derecesinde gerçekleşen tutulmalar genel olarak tamamlanmaları, bitişleri ifade eder. Tutulma anı haritasını Ankara’ya göre düzenlediğimizde, Jüpiter’in Yükselen derecesine denk geldiğini görüyoruz. Bu da, ülke olarak bu dönemde dış kaynaklı bazı şans ve fırsatlara açık olacağımızı işaret ediyor.

Nisan ayı da hayli hareketli! 4 Nisan 2015’te 14 derece Terazi burcunda tam ay tutulması meydana geliyor. Dörtlü tam ay tutulmasının üçüncüsü olarak bu tutulmanın Uranüs gezegeni ile dizilimde ve Jüpiter ile uyumlu üçgen açıda olması, özel ilişkilerde özgürleşme ihtiyacının tavan yapacağını, yeni keşif ve buluşlara, teknoloji alanında hızlı gelişmelere, evreka modunda zihinsel açılımlara, felsefi anlamda yeni bakış açıları geliştirmeye açık olacağımızı gösteriyor. Yaratıcılık had safhaya varıyor. Tutulmanın Plüton ile sert açı oluşturması ise, stres ve gerginliklerin etkin bir şekilde devrede olacağının, liderlik ve güç çekişmelerine açık zamanlarda olduğumuzun işaretçisi. Doğal afetlere, politik manevra ve güç çekişmelerine yönelik etkiler hız kazanıyor. Özel ilişkiler açısından Nisan ortaları kritik, dikkatli olmak gerekiyor! Nisan ayının ikinci yarısında daha rahat akışlar var. Nisan’ın 20’leri civarında politik, ekonomik anlamda rahat akan bir zaman dilimi görülüyor.

Mayıs ayında biraz daha hırpalayıcı etkiler var. Mayıs’ın ilk yarısı daha rahat ve akıcı ama 15 Mayıs civarındaki günlerden itibaren sert ve şiddetli etkiler devrede olacak. Mayıs’ın 20’lerinden sonrası hayli stresli!

Haziran ayında olumlu ve akıcı enerjiler ağırlıkta. İnsan ilişkileri bakımından daha iyi bir dönem diyebiliriz. Temmuz ayının ilk yarısında da öyle; ama Temmuz ayının ikinci yarısı hayli stresli! Sert ve şiddetli eylemlere açık bir zaman dilimi. Özel ilişkilerde de şartları zorlamasak iyi ederiz bu tarihler civarında. Ağustos ayı başlarında ekonomik anlamda stresler var. Ama henüz çok problematik değil. Özel ilişkiler, eğlenceli aktiviteler bağlamında ise olumlu enerjiler devrede olacak. Bir genelleme yaparak, ay sonlarına kadar olumlu bir atmosfer hakim diyebiliriz.

Eylül ayı başlarında daha rahat ilerleyebiliriz, ama ay ortalarından itibaren zorlanma başlıyor. 13 Eylül 2015 tarihinde 20 derece Başak burcunda bir güneş tutulması gerçekleşiyor. Bu tutulma 28 derece Başak’taki Juno isimli asteroid ile kavuşuyor. Çalışma koşulları, güvenlik sorunları, cinsel ilişkilerde titizlik, hijyen ve sağlık sorunları dikkat çekebilir bu dönemde. Tutulma serisi 18 Kuzey: Kazalara ve hastalıklara açık, hayli gergin bir tutulma ailesinden! Ay’ın 20’li tarihlerinde zorlu gezegen açıları var. 28 Eylül’de Koç burcunda tam ay tutulması gerçekleşiyor. Dörtlü tam tutulma serisinin sonuncusu. Özel ilişkiler açısından hayli zorlu zamanlarda olabiliriz. Politik ve ekonomik açıdan da öyle…

Ekim ayında finansal açıdan yanılgılara ve yanlış kararlara açığız. Dikkatli adımlar atmak gerekiyor. Büyük risklere girmek açısından uygun bir zamanda değiliz. Ama Ekim’in 20’li tarihlerinde olumlu etkiler var. İstifade edebiliriz. Özellikle 25 Ekim civarında. Ekonomik anlamda zorlu bir sürece girmiş olacak isek de Kasım ayı içerisinde destek bulacağımız, olumlu gelişmeler yakalayabileceğimiz tarihler mevcut. Kasım ayının ilk yarısında özellikle; mesela 13 Kasım civarındaki günlerde. Kasım sonlarına doğru ise işler zorlaşıyor. Aralık ayının ilk yarısı hayli zorlu gözüküyor. Stresli, sert çıkışlara yöneltebilecek, piyasaları zora sokabilecek geçişler var. Aralığın ikinci yarısında ise destekleyici, olumlu gelişmeler yakalayabiliriz. Özellikle de ayın 20’li tarihlerinden itibaren…

Keyifli, sağlıklı ve mutlu bir yıl dileğiyle!
Öner DÖŞER
28 Aralık 2014, Pazar
ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan