Maddeden Maneviyata Bilginin Gerekliliği

 

MADDEDEN MANEVİYATA BİLGİNİN GEREKLİLİĞİ –

Venüs Retrosu ve El Latif Esması Örneği

Meyveyi yemek isteyen ancak meyvenin atomlarıyla hiç mi hiç ilgilenmeyen, yağmur duasına çıkan ancak yağmuru meydana getiren doğa olaylarının tekniğini bilmeyi gereksiz bulan, yalnızca kendisinin ve ailesinin iyiliğini arzulayan ancak o iyiliği meydana getiren iyilikler zinciri hakkında asla düşünmeyen bir insanoğlu, “bilmeyi reddeden” bir insanlık, nasıl istediklerine ulaşabilir?

Her çağın sorunu olan bilginin şeytani olduğu şüphesi ya da ilmin derinliğine ulaşmaya olan isteksizlik, yaratılmış olanı tanıyarak yaratanı tanıma imkanına ulaşmamızı engellemektedir. İlim dediğimiz, Allah’ın sınırsız bilgisinden insanlığın erişim alanındaki bilgiler bütününe girişte ilk kural, basit şeylerin, gündelik eşyanın peşine düşmektir. Evet, öyle büyük şeyler hayal etmenize hiç gerek yok. Basit olanı bilmenin peşine düşmekten söz ediyorum.

Her yaratılan Allah’a öyle ya da böyle hizmet eder. Hizmetin kalitesini belirleyen en önemli etkenin kişinin ulaştığı ve ulaştırdığı evrensel bilgi yani ilim olduğunu düşünmekteyim.

“Bilgiyi nasıl ulaştırırız? Hangi tür bilgi, bütüne hizmet etmek için daha hayırlıdır?” Ele alacağınız her küçük zerre, Allah’ın ilmini taşır. Yanıt bu kadar basit. Yani ister sokakta bulduğunuz bir çöpün üzerine düşünün ve onu mikroskop altına alıp inceleyin, ister daha önce hiç görülmemiş bir çiçek türünün peşine düşün. Elde edeceğiniz bilgi, yaratanın bilgisidir ve eşsiz değerdedir.

Burdan yola çıkarak, astrolojiye varmak istiyorum. Astroloji, yaratılmış olanların bilgisinden çok çok küçük bir parçadır, ancak insanoğlunun kapasitesi için yine de erişilmesi, anlaşılması zor bir parça. Astrolojiyi, bir gelecek okuyuculuk, bir kişisel analiz yöntemi, sıradışı insanların uğraştığı esrarengiz bir konu gibi gören birçok insan var. Astroloji, yaratılmış olanın boyutlarını, enginliğini ve aslında acziyetimizi kavramada muhteşem bir araçtır. Belki acziyet olumsuz bir söz gibi tınlayabilir. Ancak zayıflığımızı bilmek de, gerçek bilgiye ulaşmada önemli bir adımdır. Horoskop adını verdiğimiz, bir ana ait gök haritasını, o andaki gezegenlerin, yıldızların konumunu, asla şaşmayan bir düzen ve her parçaya ait ayrı matematiksel devinimlere sahip oluşlarıyla mükemmel bir işletim sistemini görmek, ki ardında sınırsız bir evrenin ve nice nice varlıkların, yaratılmışların olduğunu bana düşündürtür, bilmeyi ve bildirmeyi sağlayan çok temiz bir araç aslında. Ve bu temiz araç saf ilimdir. Herhangi bir maddesel olguyu incelemekten hiçbir farkı olmadığı gibi saf bir kalple yapılan dua kadar değerlidir.

Maddenin araç olduğu ancak yalnızca maddeden oluşmayan bir alemde yaşamaktayız. Görünmeyene, manevi olana ulaşmak için, onunla temasta kalmak yeterli değilse, maddi olana saplanıp kalmak da yeterli değil. Birinde yalnızca meditasyon yapan ve hiçbir eyleme, dünyasal maddesel hareket zincirine değmeyen bir insanı, diğerinde ise, maddenin ötesini reddeden bir bilim adamını düşünebiliriz. Bilim adamı maddeyi bilmeye çalışarak manevi olana bilmeksizin hizmet eder, meditasyon üstadı olan kişi ise bu bilgiyi işlemek için maddesel sistemi yeterince iyi kullanamıyor demektir. Bu ikisinin birbirine bağlı, eşsiz bir sistemin parçaları olduğunu söylemek isterim ve bu yazıda son olarak, Venüs gezegeninin gerilemesiyle de ilişkili, maddeden maneviyata gidebilmeyi örnekleyen, astrolojinin nasıl da inanca karşı olmadığını, doğru uygulamalarla nasıl bütüne hizmet olabileceğini örnekleyen bir paylaşımda bulunacağım.

Ayrı bir yazının konusu olması gereken, başlı başına derya olan Esma’ül Hüsna, yani Allah’ın güzel isimleri, her biri kendi içinde Allah’ın dünyaya yansıttığı belli frekanslarda enerjiye sahip isimlerdir. Ve bu isimlerle Allah, kendisine dua edilmesini istediğini belirtmiştir. Astroloji, çoğunluğun sandığı üzere salt batı ya da Hindistan kaynaklı bir bilim değil, Müslüman alimlerin ağırlıkla uğraşmış olduğu bir bilim dalıdır ve bu alimler, “kendilerince” esmaların anlamsal ve etkisel, belki de enerjisel anlamda yakın olduklarını tespit ettikleri gezegenleri pek çok kaynakta belirtmişlerdir.

Ben, bu isimlerden sizinle paylaşmak için ilk olarak El Latif ismini seçtim. Latif ismi, lütfeden, her işi incelikleriyle bilen anlamına gelmektedir. (Burda da bilginin lütufla olan bağlantısına dikkat çekmek isterim.)

Her işi incelikleriyle bilen ve lütfeden anlamlarını birlikte okuduğumuzda, tahmin edilemeyecek yönlerden fayda getiren manasını çıkarmak çok yerindedir. Çekim yasasıyla ilgili öğretiler paylaşan pek çok insanın, herhangi bir istekte bulunurken, isteğin gerçekleşmesinin belirli yer/kaynaklara bağlanmaması gerektiğini ifade eder. Bunun anlamı, evrensel iyiliğin ve neden sonuç ilişkilerinin uçsuz bucaksızlığı ve lütufların sınırsızlığıdır. “Her işi incelikle bilen”in, isteğinizi hangi yoldan karşılayacağını asla bilemeyebilirsiniz.

Bu ismin doğasının Venüs gezegenine benzediğini alimler ifade etmişlerdir. Allah’ın isimlerinin, yaratılmış olan bir cisme benzetilmesi pek çok insan tarafından yadırgansa da ben bunu, Allah’ın yarattığı her şeyde, insanın anlaması için benzerlikler kurmuş olmasına bağlıyorum ve bu durum, Allah’ın varlığını zedeleyen bir nitelik değildir. Şüphesiz bilmediğimiz pek çok sıfat ve ismi vardır. İnsanın manevi olanı tanımlayabilmesi için erişilebilir maddenin önemi, yukarda bahsettiğimiz gibi burda da örneklenmiş oluyor.

Venüs gezegeninin günü olarak Cuma belirtilmiştir ve Latif ismi de bugünlerde daha yüksek uyumla enerji yaymakta diye düşünülmektedir. Bu ismi, her gün her saatte içinizden sayısız kere geçirebileceğiniz, bu isme adeta uyumlanabileceğiniz gibi, her gün gezegen saatlerinden Venüs saatini tespit edip bu saatte de uygulamayı deneyebilirsiniz.

Tıpkı niyetler gibi, bilgi de, esmalar da çok yönlüdür. Sınırlı düşünmemizi ve korkularımızı aşıp merhametlilerin en merhametlisi olanla bağlantıya geçmeliyiz. Astrolojiden, bilgiden korkmamalıyız. Ve nasıl, ne zaman ve hangi niyetler için esma zikri yapabileceğimiz konusunda da (iyi niyet çerçevesinde) bir sınır olmadığını bilmeliyiz. Özgür olun, kalbinize güvenin ve yalnızca bağlantı kurun.

Venüs gezegeninin gerilediği bu günlerde, Ya Latif ismiyle her türlü olumsuzluktan kurtulup sevgi enerjimizi yüksek tutmamız da mümkündür.

İhtiyacı olan herkesin bu isme ve bilgiye ulaşması dileğiyle.