SİNASTRİ HARİTALARINI YORUMLAMAK

Sinastri haritası dediğimizde aklımıza hep çiftlerin haritası gelir ancak sinastri ortaklık ve arkadaşlık hatta danışmanlık için bile bakılabilecek bir astroloji tekniğidir. Bir ilişkideki uyumu anlamanın yanı sıra bizlere aslında o ilişkinin öyküsünü anlatır. Bu makalede sizlere bir sinastri haritasını nasıl yorumlayabileceğinizden ve anlamlandırabileceğinizden bahsetmek istiyorum.

Öncelikle sinastri haritalarına bakmadan önce, kişilerin kendi doğum haritalarındaki potansiyelleri incelemek gerekir. Bütün bir haritayı incelemektense, bu bir aşk ilişkisi ise kişilerin Venüs’lerine, Venüs’ün açılarına ve yerleşimine bakarak bir yorum yapabiliriz ve yorumumuz şu şekilde olabilir: ‘’A kişisi özel ilişkilerde B kişisinden daha rahat ilerler’’ gibi veya ‘’A kişisi Venüs Boğa, demek ki kalıcı ve uzun süreli ilişkiler sever, sadakate önem verir’’ bunun yanı sıra ‘’B kişisi Venüs Akrep, aşkta tutku arar, krizler ve kıskançlıklar ile kendini dönüştürebilir.’’

Genel olarak her iki haritada da kişisel gezegenler (Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars) analiz edilip, kişilerin karakterleri anlaşıldıktan sonra sinastri analizine geçmek, yorumlama aşaması için güzel bir zemin oluşturacaktır.

Bu kısmı hazırladıktan sonra her iki harita üst üste konularak birbirlerine verdikleri etkiye göre değerlendirilirler. Öncelik olan gezegenler, ilişkinin tipine göre değişir. Eğer bu bir aşk ilişkisi ise ve resmiyete de dökülmüşse o zaman Venüs ve Mars’a bakılması elzemdir. Karı koca ilişkisi için de Güneş ve Ay’ın birbirlerinin hangi evlerine ve hayat alanlarına yerleştiklerine de bakılmalıdır.

Bu bir arkadaşlık ilişkisi ise, Merkür’e bakılmalıdır. Derin arkadaşlıklarda ve dostluklarda birbirimizin duygularını anlamamız elzemdir; bu sebeple bence Ay’a da bakılmalıdır.

İş arkadaşlığı ise, aynı ahlak anlayışına sahip olmak veya birbirinin ahlak anlayışlarına, etik değerlerine saygı duymak açısından Jüpiter’lerin değerlendirilmesi gerekir. İş hayatında anlaşabilmek için Merkür’ler de aynı derece önemlidir. Bunun yanı sıra, disiplini de anlatan Satürn’ün ne tür bir pozisyonda olduğuna da bakılmalıdır.

Kısacası, derin bir analiz yapmıyorsak ilişki türüne bakılarak değerlendirilebiliriz. Ama her hâlükârda ben Merkür’e önem veriyorum. Çünkü insanlar konuşa konuşa, hayvanlar koklaşa koklaşa anlaşırlar. Aynı değerlere sahip olmayabiliriz, aynı yaşam koşullarına da… Aynı kültürde de büyümüş olmayabiliriz ama eğer iletişimde ortak bir payda yakalayabiliyorsak anlaşabiliriz. Bu bakımdan tüm ikili ilişkilerde Merkür’ler iyi durumdaysa iletişim sağlanabilir demektir. Kötü giden ilişkileri de iyi ve uyumlu açıları, yerleşimi olan Merkür’ler kurtarabilir.

Bir sinastri haritasında, A kişisinin gezegeni B kişisinin hangi evine düşüyorsa, o hayat alanında ve o gezegenin doğasında etki gösterecektir. Gezegenlerin iyicil ve kötücül ayrılmasının dışında burada dikkat etmemiz gereken en önemli noktalardan biri; B kişisinin evine düşen A kişisinin bu gezegeninin yine A kişisinin natal haritasında ne durumda olduğudur. Bir örnek ile anlamanızı kolaylaştırmak istiyorum. Örneğin A kişisinin natal haritasında Mars B kişisinin 2.evine yani kazanç evine düşmekteyse A kişisinin Mars’ının durumuna bakıp kabaca değerlendirebilirim. Haritada Mars 8.evde ve Terazi burcunda diyelim, açılarının çok iyi olmadığını varsayıyorum. O zaman A kişisinin haritasındaki Mars, iyi etkiler verebilecek bir Mars değildir diye kabul ediyorum. Bakın buraya kadar Mars’ın iyicil veya kötücül gezegen oluşuyla hiç ilgilenmedim. Çünkü asıl olan şey bu gezegenin ne tür bir gezegen olmasından çok, ‘’nasıl bir etki’’ verebilecek bir gezegen olduğudur. Buna göre yorumumu yapıyorum; ‘’A kişisinin Marsı B kişisinin 2.evine düşmektedir ve bu Mars iyi etkiler altında değilse, B kişisinin kazanç durumunu olumsuz etkiler’’ diyorum. Mars para evinde olduğunda fazla harcama yaratabilir, parasal konularda agresyon verebilir, parasal anlamda denge sağlamak (çünkü Mars Terazide) zor olabilir. Yani bu iki kişinin ilişkisinde A kişisi B kişisini aslında parasal anlamda dolaylı yoldan zarara uğratabilir. B kişisinin natal haritasında parasal potansiyelini de inceliyorum tabi ki.

Aynı örneği partnerimizin 7. evine düşen bir Venüs şeklinde de düşünebiliriz.

Venüs’ümüz zarardaysa ve durumu iyi değilse, partnerimizin 7. evine düştüyse, biz her ne kadar sevgimizi olumlu yönde vermek istesek de karşı tarafa aynı olumlu şekliyle ulaşamayabilir. Verdiğimizi sandığımız şey aslında sevgi olmayabilir. Çünkü Venüs demek, sevgi, aşk, uyum demektir. Bir haritada bir gezegenin durumu iyi değilse, o gezegenin fonksiyonu ve doğası da başkasına sağlıklı şekilde iletilemez. Eğer sevgi anlayışımız haritamızda teknik olarak zarar görüyorsa, Venüs’ün doğru çalışma prensibini karşımızdakine doğru bir şekilde yansıtamayabiliriz. Kısacası natal haritamızda sevgiyi, barışı, huzuru düzgün almamışsak vermeyi de bilemeyebiliriz.  Venüs’ün yerine sevgi adına neyi koyduysak onu veririz. Eğer o Venüs’e B kişisinin haritası olumlu açılarla karşılık veriyorsa burada ciddi bir sorun olmayabilir ancak A kişisinin Venüs’üne B kişisinin sert açıları -özellikle kötücül gezegenlerden geliyorsa- ‘’ben bana yansıttığın sevgi dilini tanımıyorum, bilmiyorum, bu sevgi dili bana göre değil, bu tarz bir yaklaşım beni irite ediyor’’ demektir.

Kısacası sinastri haritalarında A kişisinin gezegeni B kişisini etkiliyor ama B kişisi buna ne yönde tepki veriyor bunu da göz ardı etmemek lazım. Yazımı şu sözlerle noktalamak istiyorum;
Öner Hocamın derslerimizde dediği gibi ‘’hepimiz her ilişkimizde en iyiyi ve en uyumluyu bulmaya gelmiyoruz, bazılarımız kötü etkiler varsa bunu da deneyimlemeye geliyor, o ilişkiden bir şeyler öğrenmek için…’’